|28|Ne güzeldi

282 53 9
                                    

Biliyorum çok uzun süre oldu ama farklı bir fic yayınladım ve okul da olduğu için buraya ikisi için pek giremedim. O yüzden bu bölüm size yaşadığımı belirtmek için kısa ve özel bölüm olacak. Yani nasıl anlatırım bilemedim ama okuyunca anlarsınız zaten. Yani hikayenin devamı değil de sadene minik bi huzur köşesi gibi<3


Sevgili olduklarından 1.5 ay sonra

Hyunjin

Hyunjin:
"Ya ama sana kaç kez dedim!"

Başını eğerek elleriyle oynayan bedene yaklaştım biraz daha. Yüzüme bakamıyordu.

Hyunjin:
"Sana kaç kez dedim Jeongin, bensiz yemek yapmaya kalkışma diye. Bak yine elini kesmişsin. Otur şuraya."

Oturup yavaşça yüzüme baktı. Mutfaktaki ilaç dolabından bir yara bandı alıp sandalyeyi çektim ve yakınına oturdum. Elini güzelce kavrayıp yara bandını taktığımda büzülmüş dudakları dikkatimi çekti.

Jeongin:
"Sadece sana salata yapmak istemiştim. Spor yapıyorsun ve sağlıklı olur diye düşündüm.'

Üzgünce söylediğinde gülümsedim. Bir elimi yanağına götürüp hafifçe okşadım. Aynı bir kedi gibi gözlerini kapatıp başını elime sürttü yavaşça. Dudağına kondurduğum minik öpücükle gözleri aralandı.

Hyunjin:
"Sorun değil bebeğim, üzülme. Beni düşünmen çok güzel ama lütfen daha dikkatli ol. Biliyorsun, senin saçından bir tel kopsa dünyam çöker. Ve elini kötü olmasa bile kesmen beni üzdü."

Jeongin:
"Artık daha dikkatli olacağım Hyunjin."

Yutkunup sarıldım beline. Başımı karnına koydum. Saçlarımı okşuyor ve uykumu getiriyordu.

Jeongin:
"Hazır yağmur yağıyorken, odana gidip hafif müzik eşliğinde sarılabilir miyiz?"

Gülümseyip ayağa kalktım. Bir anda onu kucağıma almamla şaşırmıştı. Evde kimse yoktu, hepsi aile ziyareti için büyükanneme gitmişlerdi ama ben kuzenlerle kavgalı olduğum için gitmemiştim.

Hızla odama çıkıp yatağa bıraktım Jeongin'i. Havanın güzel ışığı odaya girsin diye açtım perdeyi. Hoparlörü ayarlayıp kısık seste bir müzik açtım. Huzurla iç çektim. Jeongin artık beni yanına çağırınca gittim ve ikimizi de yorganın içine aldım. Güzelce belini kavrayıp dudaklarına yapıştım. Minik minik emiyordum sadece.

Hyunjin:
"Böyle duracak mıyız sadece?"

Onaylarcasına bir mırıltı çıkardı. Bir süre küçüklüklerimizden bahsederken bulduk kendimizi. Hatta Jeongin'e eski tarihte yaşamanın nasıl olduğunu sormuştum. Daha sakin olduğunu söylemişti.

Ne güzeldi... Hayır, eski tarihte yaşamak değil. Jeongin'i diyorum. Jeongin ne güzeldi öyle...

Stay Here|HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin