#2

10 3 0
                                    

BEYENİN LÜTFEN
🙏💓
İYİ OKUMALAR BEBİŞLERİM❤

   Tekrar etrafıma baktım ama kimsenin bana iyilik yapmıycağını biliyodum. Biraz daha kan akarsa yerde küçük bi kan gölü oluşucaktı. Arkamdan bir el sıranın yanından aşşağı doğru uzattığım yaralı elimi tuttu ve peçeteyle yarama baskı uyguladı peçetenin akan kanı emişini izlerken onun suratına bakmaya korkuyodum. Zorda olsa kafamı kaldırıp ona baktım yarama bakıyodu sanki onunda canı acıyomuş gibi kaşlarını çatmış gözlerini hafif kısmıştı. Sonra yüzüme baktı bu anlıyamıycağım bi yüz ifadesiydi gerçektende neden oyle baktığını anlıyamamıştım. Ayağa kalktı ve yürümeye başladı kapının önüne kadar geldiğinde hala elimi tutuyodu bırakmamıştı peçeteyi bastırıyodu ikimizde öğretmene döndük öğretmen önce yüzümüze baktı sonra kanayan elime sonra tekrar yüzümüze baktı kaşlarını çatmış bi açıklama bekliyodu. "Çocuklar ne oldu? " şaşkın bir ifadeyle sordu gerçekten şu an ne oluyodu? Bulut a döndüm "öğretmenim yağmur yanlışlıkla elini yaralamış pansuman yapıp gelicez" ne bana niye herseferinde yardım ediyo artık kendimi mahcup hissetmeye başladım. of layarak bulutun gözlerine baktım bana sinirli bakıyodu sanırım birazdan neden dikkat etmediğime dair uzun bir azar işiticektim. Beni kolumdan daha sıkı tutup öğretmenler odasına hızla sürüklemeye başladı çok sinirlendiğini kolumu sıkmasından ve nefes alış verişinden anlıyabiliyodum neden bu kadar sinirliydiki?
  
    Öğretmenler odasına girdiğimizde oda boştu. Beni sandalyeye oturtup ecza dolabına ilerledi pamuk sargı bezi ve tentirtiyot alıp dolabı kapattı. Yanıma gelip malzemeleri masanın üzerine koydu önce bi parça bamuk alıp elimin üzerindeki kanı sildi. Başka bir pamuğa tentirtiyot döktü ve elimin üzerine bastırdı bastırmasıyla ufak bi çığlık attım sargı beziyle hafif bi şekilde sardı ve bantla yapıştırdı. Pansuman bittikten sonra bana o mavi gözlerini dikip sinirli sinirli bakmaya başladı hala neden boyle baktığını anlayamamıştım. "Ne oldu? Niye böyle bakıyosun? " dedim herzaman yüzünde olan o alaycı gülüşü yoktu onun yerine kızgın bakışları üzerimde geziyodu çensinin kasıldığını fark ettim ne olmuş olabilirdiki bu kadar sinirlenicek. "Nemi oldu? " sinirle hafiften gülümsemişti ama eminim sinirden çünkü onun normal gülüşü daha güzel. "Derste burnun kanadı çünkü ağladın" bunu nasıl bilebilir bunu kendi annem babam bile bilmiyo o nasıl biliyo"sen.. Bunu nası... "Sözümü kesti. " daha sonra birde dikkatsizliğin yüzünden elin yaralandı... "Derin bir nefes alıp verdi. " ağlarken ısrdığın dudaklarına ne demeli peki"sonlara doğru sesi iyice kısılmıştı sanki ağlamam onun canını yakıyomuş gibi davranıyodu hem ağladığımı nerden bilebilirki.

        Bişey sormak için ağzımı tam açıcakken "tamam biliyorum bunlar beni ilgilendirmiyo oyle düşünüyosun ama neden neden kendine bunu yapıyosun ne  istiyorsun kendinden yani biraz olsun kebdini sevemezmisin" onu ilk kez böyle hüzünlü görüyodum "peki sen beni niye önemsiyosun" yine yüzüne o alaycı gülümsemeyi takınıp "çünkü arkadaşımsın ve bu seni ilk kurtarışım deil bana çok borçlanıyosun"bazen bu çocukla iyi anlaşabiliceğimi düşünüyorum ama bazen kendini beğenmiş filan oluyo napcam ben bu çocukla ya " evet beni bi çok kez kavga ederken dayak yemekten kurtardın ve bir kerede... "Susmuştum o an aklıma gelmişti gözlerimin dolduğunu hissettim hayır bulutun yanında ağlamıycaktım yutkundum ve" intihar etmekten kurtarmıştın"bulut ayağa kalktı benide aynı şekilde karşısına aldı öylece gözlerime bakıyodu bende onun kusursuz yüzüne bakıyodum o en mavi denizlere kafa tutacak derecede güzel olan mavi gözleri güneş vurduğu için daha da güzel duruyodu saçları güneş vurduğu için parlıyodu buğazından aşşağı bir yumru indi ve hızla yukarı geri çıktı sonra bir daha geri inmedi biraz daha gözlerinin içindeki mavide kayboldum sonra bulut beni belimden tutup bana sarıldı kokusunu alabiliyodum çok güzel kokuyodu dünyadaki hiçbi kokuya benzemiyodu kokusu sanki sanki cennetten bit kokuydu aklıma emrenin gelmesiyle birden irkildim göz kapaklarım çok yorgun düşmüşlerdi kapanmak üzerelerdi eğer biraz daha yorgun düşersem ciddi ciddi hasta olucaktım buluta sarılan kollarımı yavaş yavaş gevşettim bulutun gözleri kızarmıştı nerdeyse ağliycak gibi bakıyodu.
   
     "Neden seni sevmiyolarki sen onlara hiçbişey yapmadın sadece saçma bi lanet nefret ediyorum bu sahte hayattan keşke sana herşeyi anlatabilsem uyuyan güzel " bunları sesli söylemiyodu dehşetle gözlerimi açtım o da bir anda ne olduğunu sorarcasına bana bakıyodu. "Ne laneti neyi anlatabilseydin ne saklıyosun benden" duyduklarımın gerçek olup olmadığından emin olmam gerekiyodu.
"Sen... Az önce zihnimi" söylediklerini bi süre durup düşündü. "Evet ben onları sesli soylemedim sen benim zihnimi okudun" dedi çok sevinçli duruyodu keşke neye sevindiğini bende anlayabilseydim tam o sırada doğum lekemden bir ışık çıkmaya başlamıştı sarı bi ışık. aynısı buluttada oldu ne yani aynı doğum lekesinden ikimizdedemi vardı nasıl oluyodu bu en son hatırladığım şey bulutun elimi sıkıca tutmasıydı sonrasında nefes alış seslerimi duyamaz olmuştum ...

bilinmeyene doğruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin