Sabah olduğunda ben Emre'nin yanındaydım hala gözlerim huzurla kapalı mutluluk içindeydim
Takiii telefon çalana kadar
Bulut arıyodu....
Emre uyanmasın diye yataktan kalkıp telefonu açtım
-efendim bulut
+nerdesin sen ya okula geç kaldın
-bişey olmaz rapor alırım bu seni ilgilendirmez
+hayır bu beni ilgilendirir Emre'nin yanında durmak için gelmedin okula dimi
-ya bak tmm anlıyorum beni düşünüyosun ama ben artık önemsenmekte istemiyorum hiçbişey istemiyorum senden hiçbişey istemiyorum herşey için teşekkür ederim
+ada saçmalama ne diyosun ada...Telefonu kapattım ve kalbime inen ağrıyı geçirmek için uğraştım sanki kalbimin içinde biri ağlıyomuş gibi hissediyodum
Sanki benden bir parça varmışta parçalanıyomuş gibi ama daha fazla ağrıya dayanmak istemiyorumEmre'yi uyandırmadan aşağı kattaki mutfağa gittim biraz kahvaltı hazırladım iki kişilik beraber yiyebilmek için telefonumu uçak moduna aldım ve yukarı Emre'yi uyandırmaya çıktım
Emre çoktan uyanmış duşa girmişti
Üstünde sadece belden aşşağısını örten havlu bana aitti onu öyle görünce şokla birden arkamı döndüm arkamdan güldüğünü duyar duymaz
-ne ya komikmi
Dedim. Oda sanki bunu dememi bekliyomuş gibi daha çok güldüSinirle arkamı döndüm...
Beni belimden tutarak kendine çekti beni öpmeye yaklaşırken birden telefon çaldı
Bu sefer ben güldüm cebimden telefonu alıcakken bi anda elimden çekip aldı
-ne yapıyosun ya ver şunu belki önemlidir
Elinden telefonu almaya çalışırken bana tekrar sert bi bakış attı orda susmam gerektiğini anladım anlaşılan sinirlenmişti
Telefonu açtı...
-gene mi sen ya of bi bitmedin olm ya
Lan ben o telefonu uçak moduna almamışmıydım sağ elimle sert bir şekilde anlıma vurdum emir bana bakıp iç geçirdi şu an öyle saçma duruyodukki napacağımı bilemedim telefonu almaya çalışsam ya havlusu düşerse off düşünme böyle şeyleri ada sakin ol
-ulan ben senin şeytanlığınıda vampirliğinide meleğini de...
-delirtme lan beni sakın birdaha arama sevgilimi uzak durucaksın ondan beynini Yıkamana izin veremem
Telefonu hızla kapattı...
Neler olduğunu kafam anlamıyordu
Söylediklerinden anlayabileceğim tek şey bulut bana sürekli meleğim diyodu ondan dolayı bişey olabilir ama yani bilmiyorum hiç anlamadım
Ne vampiri ne şeytanı oğlum bilim kurgu filmimi çekiyoruz lan
Emre'ye anlamaz bir şekilde bakarken emre eliyle boynunu kaşıyormuş gibi yapıp üstünü işaret etti
Ne dediğini anladığımda utançtan kıpkırmızı olup arkamı döndüm
Oda gülerek
-oha ada sen az önce kızardınmı
Ne var yağ kızaramazmıyım hem yani utanıyorum
+hergün çıplak biri gözümün önünde olmadığı için az buçuk utanmam normal
Tekrar güldü ve bana arkamdan sarılıp boynumdan öptü
-tmm canım seni daha fazla kızartmayalım malum sen domates deilsin
Diyip odama gitti üzerini giyinene kadar bende aşağı indim kahvaltı hazırdı
Şu an Bulut'un ne düşündüğünü anlamaya çalışıyorum aceba neden öyle konuştular. Sanki uzun zamandır tanışıyolarmış gibiydi hiç bişey anlamadım...
Canlarım
Özür dilerim kısa bir bölüm uzun zaman sonra normalde kitap yada başka bişeyler yazmadan duramam ama hastane işleriyle upraşıyodum dua edin bana kanser olma ihtimalim varmış sürekli kan küsüp bayılıyorum eğer ölürsen arkamdan bişeyler bırakmak isterim kitabı daha sık yazmaya çalışıcam bugün okula gidebilmek için hiç uyumadım bu yüzden biraz kısa oldu birazdan okula gidebilirsem gıtcem 🥲😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bilinmeyene doğru
Teen Fictionbir anda herşeyin yalan olduğuna inanmak evet zor ama malesef oyle -nereye gidiyosun uyuyan güzel. ne kadarda gıcık sırf derse sürekli geç kalıyorum diye bana uyuyan güzel diyodu kollarımı arkadan kurtarmaya çalışırken daha sıkı tuttu yarama deymesi...