Bölüm 6 ♣ Güçlü olmak en yorucu olandır.

1.2K 44 1
                                    

Burası çok karanlık hiç birşey göremiyorum. Nasıl buraya geldiğim hakkında hiç fikrim yok. Sonra kulakları sağır eden bir ses silah patlası kesi ve karın bölgemde hissettiğim acı. Elimi reflesk olarak karnıma götürdüm. Ellerim hemen sıcak sıvıyı hissetti. Bacaklarımın gücünü yitirmişcesine dizlerimin üzerine çöktüm. Acı çok yoğun. Nasıl acıyı hissettiğim hakkında bir fikrim yok. Beni kimin vurduğu hakkında bur fikrim yok. O anda karşıdan birinin geldiğini ayak seslerinden anladım. Biri elini uzatmış elin sahibini merak ettip kafamı yukarı kaldırdım.
"Ataman." bir elini bana uzakmış yardım ediyor gibi gözüküyor diğer elindeki silah'ın ise beni vuranın o olduğunu gösteriyor. Kafam karıştı.
"Beni vuran sen miydin?" en cılız en aciz sesimle ona yönelttim soru karşısında önüme uzattığı elini çekti. Benim gibi dizlerinin üzerine çöktü.
"Özür dilerim Asi." neden özür dilediğini anlamadan ayağa kakltı ve bu sefer namluyu alnıma dayadı.
"Seni seviyorum Asi."
"Ataman yapma!" ve yine o sağır eden ses.
Hızlı kolumun sarsılmasıyla uyandım. Kabusmuş.
"Demir."
"İyi misin kabus gördün sanırım." kafamı olumlu anlamında salladım. Rüyanın etkisinden kurtulamamıştı. Demir elindeki bardak suyu bana uzatınca koca bardak suyu tek seferde bitirdim
"Teşekkür ederim."
"İyisen ben gidiyim uyu sende." gitmesini istemedim o anda korktum. Uyumaktan korktum. Acele hareketlerle elimi Demir'in kolunu tuttum. Şasırdı hareketim karşında.
"Benimle uyur musun?"
Demir'in gözlerinden daha da şaşırdığını anladım. Bekledim ama cevap vermedi. Kafamı önüme eğip elimi kolundan geçtim. Demir'e arkamı dönüp cenin pozisyonunu aldım yattakta. Yatağın diğer tarafının çöktügünde Demir'in yanıma yattığını anladım ve hemen arkamdan kollarını belime sardı. O saniye hemen daha iyi hissettim. Güçlü olmak beni yoruyordu. Kollarının arasında yönümü Demir'e çevirdim. Gözlerimi gözlerine diktim. Onunla konuşmak istiyordum. O adamın gözlerinin neden bu kadar donuk olduğunu bilmek istiyordum.
"Bana güveniyor musun?" oda benim gibi bakıyordu hissettirmişti. Sonra beni şok ederek burnumun üstüne bir öpücük kondurdu. Hayretle gözlerimi kıpıştırdım. Biraz daha eğilerek dudaklarıma bir buse kondurdu. Ama çekmedi dudaklarını benden bir hareket bekliyordu. Belki bağırıp çağırmamı belkide cevap vermemi bekliyordu. Şaşkınlığıma yenik düştüm o anda. Beni öpmeye ceseret etmesi şaşırtmıştı. Dudaklarımı daha bastırdım dudaklarına, benden cesaret almış gibi öpüşünü dahada derinleştirdi. Bende ona karşılık veriyordum. Daha bir kaç saat önce Ataman için ağlayan ben değilmişim gibi şehvetle öpüşüyorduk. Dudaklarımız yavaş yavaş ayrılırken gözlerimi açtım. Demir adını hakkının veren bakışlarını bana dikmişti. Cidden bakışları insanı kaçıp bir köşeye itmeye yeterdi. Alnını alnıma dayayıp
"Uyu hadi Asi kız yarın o şerefsizle karşılaşmak seni yoracak." kafamı olumlu anlamında salladım. Tekrar ona sırtımı dönüp uykunum beni esir almasına izin verdim.

**
Sabah uyandığımda hala Demir'in kollarının arasındaydım. Nefesinin düzenliği olduğundan kıpırmadan yatmaya devam ettim. Kendimi biraz düşünmeye bıraktım. Dün Demir'le öpüştüğüm utanacak türden bir kız değildim. Ama nedense bu bana huzur vermişti. Aşık olduğum adamı öldü zannederken karşıma silah eğitmeni olduğunu öğrenmek beni büyük bir boşluğa düşürmüştü. Bide gece gördüğüm rüya vardı. Acıyı hissetmiştim orda. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama çok gerçekci bir rüyaydı. Ayrıca Demir hariç kimse duymamıştı. Acaba uyanıkmıydı.
Demir kıpırdığında uyandığını anlayarak ona döndüm. Gözlerinde adının sert vardı ama beni şaşırtarak dudaklarının kenarında bir tebessüm oluştu. Varla yok arası bir tebessüm. Geldiğimiz süre boyunca ilk defa tebessüm ettiğini görmüştüm. Bende ona gülümsedim.
"Günaydın sert adam."
"Günaydın Asi kız." burnunu burnuma sürttü. Duygu dolu bir davranıştı. Daha sonrasında dudaklarını önce dudaklarıma boynuma sürttü. Vücudumu bir titreme dalgası aldı. İçim ürperdi ve içimde deli bir istek oldu. Hemen kendimi geri geçti. Demir'inde anında suratına buz gibi ifade düştü. Gözlerini tüm dikkatiyle gözlerime dikti. Ah Demir. Neysin sen nasıl bir adamsın. Dudaklarımı büyük bir şehvetle dudaklarına yapıştım. Oda aynı şekilde bana karşılık veriyordu. 6 kişi aynı odada kalıyorduk ama birer perdeyle birbirimizin yataklarını görmüyorduk. O yüzden rahat hareket ediyordum. Demir'de belkide bundan cesaret alarak beni altına aldı. Erkekliğinin sertliğini hissedebiliyordum. Tişortümü çıkaran Demir'e karşı koymadım. Dudaklarını dudaklarımdan çekip boynuma doğru indi. Dudakları o kadar sıcak ki resmen beni yakıyordu. Biraz daha aşagıya inerken elleriyle sütyenimin kopçesini çıkartti ve sütyenimden kurtuldu. Artık vücudumun üst kısmı tamamen gözlerinin önünde seriliydi. Demir sol göğsümün ucunu ağzına aldı. Zevkten beni delirtmişti bu hareketi. Ellerimi saçlarının arasına sokup saç diplerini çekiştirmeye başladım. Demir göğsümü bırakıp yüzümün izasına geldi. Alnını alnımı dayadı. İkimizde deli gibi nefes alıyorduk. Nefesimizi düzene sokmaya çalışıyorduk. Sesini ilk bulan Demir olmuştu. Boğuk bir sesle
"Deli ediyorsun beni Asi. Ama dur dersen dururum."
Bir süre daha sakinleşmek için bekledim. Yaptığım yanlıştı. Ateşim hafif hafif sönerken bunu anlamıştım. Demir'e karşı birşey hissetmiyorum. Sesimi bulabildiğimde boğuk bir sesle
"Dur." dedim sadece. Anlayışla hafifçe kafasını salladı. Alnıma bir öpücük kondurup yatağımdan ve bölgemden çıktı. Bende ellerimi yüzümü kapattım bir süre bekledim. Daha sonra içeriye içen elemanın eğitim için hazırlanmamızı söylemesiyle yataktan kalkıp Demie bir çırpıda çıparttığı sütyenimi ve tişörtümü tekrar üzerime geçirdim. Ellerimi yüzümü yıkadıktan sonra eğitim kıyafetlerimi giyindim.

**

Bahçeye çıktığımızda kızlar hemen yanıma geldi.
"Demir neden beraber uyudunuz?" Vuslat'ın sorusu yüzümde bir şok ifadesi yerleştirmeme yetti.
"Siz nerden biliyorsunuz."
Bu sefer Umay lafa karıştı.
"Nefes seslerinize uyandık o nasıl öpüşmeydi." diye kıkırdadı.
Bende onlara salak salak sırıtıp
"Anlatırım ama Umay'da Ediz'le neler olduğunu anlatcak gözümden kaçmadı değil." diyerek göz kırptım. Umay utançla kafasını yere eğdi ve yüzü kırmıza doğru döndü. Onun bu hali beni birazda olsun neşelendirdi.

KURALSIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin