Bölüm 8 ♣ Kaçış

1.1K 41 7
                                    

Aylar ayları kovaladı günler günleri buraya geleli nerdeyse 6 ay oldu ve hala burdan kaçmak adına bir girişimde bulunamakdık. Ayağımızda patlayıcı bizi tutan tek şeydi. 6 ayın 4 ayını Ataman'la silah eğitiminde geçirdik ilk gün kü yakınlaşmamızdan sonra bana hiç yakmaşmadı. Tıpkı iki yabancı gibiydik birbirini ezbere bilen iki yabancı. Demir'le olan ilişkimizde o gün bitti onla tam anlamıyla yabancılaştık. Ekibin devamıyla bile konuşmamaya başladı bu süreçte Demir. Kimseyi yanına yaklaştırmıyordu. Artık kimsenin inancı kalmamıştı burdan kaçamıcak ve o pezevengin katilleri olcaktık. Kendi grubumun lideri olarak onlara verdiğim sözü tutamadım. Ekibin devamı bana olan inançları hiç kaybetmesede ben kendime olan inancımı kaybettim. Bozok'a istediğini vermek üzere eğitilmiş 6 katil olmak üzereyiz.
Bugün eğitim yoktu. Herkes Demir hariç herkes benim bölmemde oturuyoduk. Herkeste ölüm sessizliği vardı.
"Ben dayanamıyorum Asi. Pes edelim." bu soru Umay'dan gelmişti. Kafamı Umay'dan tarafa çevirip bakışlarımızı birleştirdim. O en duygusal olanımızdı. Yüzünden bile ne kadar acı çektiği belli oluyordu. Gözleri şişmişti belli ki yine uzun saatler ağlamıştı.
"Haklısın benimde günlerdir aklımda aynı şey var pes etmek." bu cümleyi kurduğum anda ekip inanmayan gözlerle bana baktı. Vuslat sesini bulup sessizliği yaran ilk isimdi.
"Vazgeçemezsin bize sözün var Asi."
Ediz: "Sen vazgeçcek kadar güçsüzdünde neden bizi peşine taktın aylardır hep senden bir hareket bekledik. Vazgeçemezsin Asi."
"Yapamıyoruz benden vazgeçmek istemiyorum bu bok çukurundan kurtulmak istiyorum ama halimiz ortada ayağımızda bunlar olduğunu sürece kaçamıyoruz."
Bu sözleri söyledikten sonra ekipten çıt çıkmadı. Hepsinin yüzünde ki hayal kırıklığı okunur cinstendi. Bana güvenmiş insanları yarı yolda bırakıyordum . Ekip kendi bölümüne otururken bende cama kafamı yaslamış gözlerimi kendime bi sigara yakmıştım. İlk geldiğimiz haftadan sonra Kayra ve ekibini ilk defa bugün görmüştüm. Tam olarak çaprazımızdaki odada -beyaz bi odaydı- eğitim görüyolardı. Geldiğimden beri ilk defa farketmiştim orayı. Aklımı çalıştırmam lazımdı. Kaçmak için kesinlikle Kayra'ya ihtiyacım vardı.
Gece olup herkes uyuyunca sessizce koğuştan çıkmıştım.
Sabah gördüğüm odaya doğru yol aldım. Odaya bulduğumda Kayra'nın ekibi burda yoktu. Ama mutlaka kaldıkları yer buralardadır sonuçta aynı mahsende kalıyoruz. Odanın çevresindeki odalara bakarken demir zincirli oda dikkatimi çekti. Kesinlikle burda olmalıydılar. Yanıma aldığım kesici aletle kapının kilidini açtım. Ve bingooo! Buradalar. Gözlerimle Kayra'nın yatağını aradım. Ama yoktu bi yatak boştu. Ekip burdaysa onunda burda olası gerekir. Odanın içindeki lavaboya doğru ilerledim. Bizim izbe koğuşumuzda 10 kat iyi diyebilirim. Kapıyı tam açcakken içerden bi hıçkırıp sesi geldi. Kayra'mydı ki? Biraz girip girmemek orasında tereddütten kalsamda normal bi zaman değildi. İçeri girdim. Kayra dizlerine sarılmış karşıya odaklamış kendini ağlıyor. Hemen yanina gidip diz çöktüm ağzını elimle kapatana dek beni farketmedi. Beni farkedince gözlerini yuvalarında fırladı nerdeyse.
"Kayra konuşmamız lazım." dediğinde elimi ağzından çektim. Kayra elimi çekmemle üzerime atlayıp boynuma sarıldı. Tamam bunu kesinlikle beklemiyordum.
"Asi sonunda geldin. Sonunda 6 aydır seni bekliyorum." Kayra'nın söylediklerine anlam vermedim.
"Kaçmak için sana ihtiyacim var Kayra ekiplerimizle burdan siktir oluo gidebiliriz."
"Biliyorum Asi ben bileğimizdeki etkisiz hale getircek kodları buldum. Senin beni bulmanı bekledim bunca ay."
"Buldun mu ? "

KURALSIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin