7

679 72 81
                                    

"Abi, arkadaşların neden biz de yatıya kalmıyor?" dedim ve abimin tepkisini bekledim. Kızmazdı herhalde.

"Güzel fikir. Ama yarın annem haftasonu evde olacak. Yani pazartesi gelebilirler. Tabii sevgili ailelerimiz izin verirse. Hem senin arkadaşlarımdan nefret- yani hayır, hoşlanmadığını sanıyordum. Nefret nereden çıktı? Senin birinden yada bir şeyden nefret etmen dünyanın sonu demek." konuştu, konuştu, ben de karşısında az sonra soracağı soru için cevabını düşünmeye başladım.

"Bir dakika... Bir anda nereden çıktı bu? Niki'yi desen sorun yok. Ama diğerleri?" ~Sunoo

"Galiba çok eğlenceli oldukları için ben de aranızda olmak istiyorum." yalan değil, sessizlik oluşuyor, bir tanesi kahlaha atıyor. Sonra hepsi kahkaha atıyor. Bu da eğlenceli oluyor.

"Sunghoon hyung hakkında ne düşünüyorsun?" ~Sunoo

"Sunghoon oppa... Çok gıcık. Kendini beğenmiş. Ama inkar edemem, yakışıklı. Yani kendi beğenmesini haklı bulabilirim ama o çok kendini beğenmiş. Diğeri gibi normal düzeyde kendini beğenmişte değil." ~Cheonsa

"İyi. Böyle düşünmene sevindim." ~Sunoo

Dur... Abim kıskanıyor mu? İşte fırsat!

"Sunghoon oppa gibi bir sevgilim olsa çok iyi olurdu." ~Cheonsa

"Asla! Ben kardeşimi ona mı vericem?! Başka kimse yokmuş gibi! Hyungum dediysem de bir yere kadar!" ~Sunoo

"Bence bir yerden sonra akraba olabilirsiniz." ~Cheonsa

"Sussana civciv! Ne çok öttün başımda! Git peluşlarınla oyna!" ~Sunoo

"Abi, komşular cidden şikayete gelecek. Bağırma. " ~Cheonsa

"Sende bağırtma." ~Sunoo

Bir aylık öcümü almıştım. Geçen ay beni zora sokmuş, sinir etmişti. Ama benim de intikamım böyle olur işte.

Zil çalınca, abim yine kapıya bakmamı söylemiş, unuttuğu Edebiyat ödevinin başına dönmüştü.

Kapıyı açınca, içimden geri kapatma isteği gelse de kapatamamış, sahte bir şekilde gülümseyip "hoşgeldin oppa." dedim.

"Hoşbuldum, hoşbuldum. Geçeyim mi içeri? Kapıda bekleyemem ya. Ben bekletilecek insan mıyım?" ~Sunghoon

Sanki kendi eviymiş gibi, öylece içeri girmişti.

"Tabii, buyur canım, senin evin zaten... Gıcık. " ~Cheonsa

Kapıyı kapatıp içeri, yanına gittim.

"Abin olacak insan benzeri yaratık nerede?" ~Sunghoon

Abime laf etme...

"Son anda aklına ödev geldi, onu yapıyor." ~Cheonsa

"Bir şey konuşmalıyız. Sen ve ben. Yani Sunoo duymamalı ve gelmesi gibi bir şey olmamalı." ~Sunghoon

"Şey... O zaman diğerlerinin gelmesini beklemeliyiz. Bu kadar önemli-" ~Cheonsa

"Konuşacağız işte. Öğreneceksin." ~Sunghoon

Harbi seçilmiş gıcık bu...

***

"Cheonsa, konuşalım mı biraz?" ~Sunghoon

"Bizim yanımızda konuşun." ~Sunoo

"Olmaz. Özel." ~Sunghoon

"Sizin ne gibi bir özeliniz olabilir?!" ~Sunoo

"Sunoo, özel diyorum işte. Olamaz mı? Sizin duymamanız gerek." ~Sunghoon

Abim ve Sunghoon tartışırken, bağırışlarından zor duyduğum kapının sesine kalktım.

Gelen de zili çalsa ölecek galiba. Büyük ihtimalle Heeseung oppa zaten. Bir tek o kaldı çünkü.

Kapıyı açınca şaşırmıştım. Bütün yolu koşmuştu galiba.

"Ge-geç mi kaldım?" ~Heeseung

Nefes nefese, ter içinde kalmış bir Heeseung vardı karşımda. Yemeğe yetişmek için bu kadar koşmuş olamazdı, değil mi?

"Ne? Hayır. Yemek yemedik. Seni bekliyorduk." ~Cheonsa

"Yemek değil... Neyse boşver." ~Heeseung

Arkasından kapıyı kapatmış, ne için geç kaldığını sorduğunu düşünüyordum. Geç kalınacak yemekten başka ne vardı ki?

"Cheonsa, herkes burada. Artık konuşabilir miyiz?" ~Sunghoon

"Yaa! Ben geldim! Haberin var mı senin? Yada sizin! Bırak şimdi konuşmayı, yol boyu koştum. Terbiyesizlik olmasın ama ben cidden çok açım. Yemek yiyebilir miyiz? Hemen, şimdi." ~Heeseung

"Tamam, ben hemen-" ~Cheonsa

"Uzun sürmez. En fazla beş dakikacık. Dayanabilirsin hyung." ~Sunghoon

"Dayanamam. Çok acıktım diyorum." ~Heeseung

"İlk yemek yiyelim en iyisi. Sonra da konuşabiliriz. Büyükleri dinlemek önemli." ~Cheonsa

"Konuş! Hep arkandayım Cheonsa!" ~Jungwon

"İşte benim Cheonsa'm!" ~Niki

"Kes sesini!" ~ENHYPEN

Sofrayı kurmam da Jay ve Jake yardım etmiş, yemeği yedikten hemen sonra da Sunghoon tekrar konuşmamız gerektiğini söylemişti.

"Ne çenesi düşüksün sende Sunghoon!" ~Heeseung

"Hyung, sana söylediğim konu." ~Sunghoon

"Biliyorum..." ~Heeseung

"Konuşun da gelin. Yeter sabrım kalmadı artık. Ağzımı aömayayım diyorum çünkü kimin tarafını tutarım bilmiyorum ama bir an önce kim ne diyecekse desin ve bitsin bu iş." ~Jake

"Lütfen, hızlı olun." ~Sunoo

Sunghoon ile benim girmiş, peşimizden kapıyı kilitlemiştik Sunghoon'un isteği üzerine ve yatağımın üstüne oturmuştuk.

"Cheonsa, sevgilim olur musun?"

DUMB ⚜ ENHYPEN ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin