Ayaz hocanın evine yaklaştığımız sırada etraftaki evleri inceliyordum tam benim ve ablamın hayal ettiği gibi evler vardı etrafta çift katlı büyük bahçeli evler ablamla her akşam hayal ederdik böyle bir evde hayatımızı sürdürmeyi evlenmeyi düşünmüyorduk bile orda yaşlanırız diyorduk düşüncelerim alıp beni götürürken araba durdu çok güzel 2 katlı lüks bir evin önüne geldiğimizde şaşırmıştım bir resim öğretmeni bu kadar maaş alıyor muydu ki düşüncelerim seslerle bölünürken arka kapıyı açıp dışarı çıktım aynı zamanda Ayaz hoca da öyleydi bir izdiham vardı tam Ayaz hoca nın evinin çarprazında Ayaz hoca konuşmaya başladığında gözümü onu çevirdim
"korkmana gerek yok bir kaç gün önce burda bir teyze vefat etti daha şimdiden çocukları miras kavgasına tutuştu ev o teyzenindi" dediğinde çok şaşkındım nasıl insanlardı bunlar anlamıyordum cimrilik geri gelir sanıyorlar mal mülk şuan daha önemli olur elbet ama bir gün yaşlandıklarında annelerinin kıymetini anlıyıcaklardır
"hadi içeri geçelim"
"1 dakika hemen geliyorum" arabanın kapısını açıp çantamı aldığım sırada Ayaz hoca bagajdan gerekli malzemeleri alıyordu anahtarını çıkardığında ufak bir şok geçirdim ablamın ufak siyah ay'ından Ayaz hocada da vardı kapı açıldığında içeri geçtim etrafı inceliyor ablamın hayal ettiği şeylere benzetiyordum bazı detayları tarzları aynı olabilir diye düşünüyordum ama bazı detaylar ablamın tam tersiydi o asla duvarları bu kadar koyu yapmaz merdivenleri siyaha bürümezdi Ayaz hocanın siyahtan çok hoşlandığı belliydi bir kaç saat sonrasında bana verilen odaya yerleşip çoktan projeye geçmiştim bile kendi kurduğum bir projede yarışmacı olacaktım heyecanlı heyecanlı tablette afişi hazırlarlarken içime sinmeyen bişeylerin olduğunu düşünüyordum biraz nefes almak için evin içinde her odaya giriyor bir balkon arıyordum Ayaz Hoca nın daha demin çıkıp markete gitmesinden aldığım rahatlıkla odaları bir bir gezerken bir odanın kilitli olduğunu gördüm Ayaz Hoca nın odasına girip çekmecelerini karıştırıp bir anahtar ararken dolabın içinde gizli gömme bir bölüm oldupunu fark ettim şifreliydi aklıma gelen her şeyi denedim olmadı etrafta bir şifre arıyordum hiçbir yerde bulamadım sonra aklıma saçma bir fikirle doğum tarihi girmek geldi kimse doğum tarihini girmek istemez çünkü bilindik bir şey sonuçta gömme bölmeye yaklaşıp 1502 girdiğimde birden tozlu kapak üste doğru fırladı içinden üstünde şekiller olan bir kutu çıktı üstünü inceledim üstünde üçken, daire, kare, bulut, ay ve yıldız şekilleri vardı gene neydi bu şimdi emindim bu kutunun içinde o kapının anahtarı ve ya gizlenmeye çalışınmış bir şeyler vardı kutuyu napmalıydım napmalıydım yakında Ayaz Hoca gelecekti kutuyu yanıma alırsam gömmeye bakar mıydı kutunun olmadığını görünce arar mıydı kutuyu ne saçmalıyorum tabiyki arardı gömme bir bölmeye koyacak kadar özelse tabiyki arardı ne vardı bunun içinde aşağıdan bir ses geldi kapı açılma sesi kutuyu yerine koyup kapattım ve merdivenlere yöneldim Ayaz Hoca'nın elinde bir kaç tane poşet vardı bana doğru bakıp gülümsediği sırada
"meraklısın galiba" dedi
"öyleyim" diyip gülümsediğimde aslında ne kadar meraklı olduğumu bilmediği aklıma geldikçe sırıtasım geliyordu içimden " hahah sen daha dolabındaki gömmeyi açıp kutunu bulduğumu bile bilmiyorsun" diyordum Allahtan içimden diyordum bunları yüzüne deseydim kıyamet kopabilirdi ne tepki vereceğini bilmiyordum bile çok tanımadıpım bir hocaydı ama birine zarar verecek bir tipi yoktu buna güvenerek gelmiştim buraya ayrıca okul atanan öğretmenleri teste tabi tutardı herhalde şehrin en güzel özel okuluydu devletlerde asla bu tür şeyler olmazdı bir polis sınavı gibi sınavları olurdu çoğu kişi elenirdi bu sınavda çünkü bir anaokulu gibi yüksek çocuk sesleri verilen bir odaya alınırdı öğretmenler içerideki robot öğretmenlere sorular yöneltir o kadar ses içinde sorulara cevap verebilen öğretmenler bir kaç testten daha geçirilip okula alınırdı sistemi aşırı beğeniyorum bütün Türkiyede bu sistemden olsa insanlar daha az sinir hastası olurdu ebeveynler için de geçerli kesin çözüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ters Ay
RomanceKırıldı hayallerim yıkıldı tek tek ölümle burun buruna da geldim yıkılmadım hiç her insan özeldir ve bu özel insanların hikayesi