İsmin Burada Kazılı

大過 | İhtar

O geceden sonra, Birdy daha da uzaklaşmıştı.

Öncesinde, Birdy en azından A-han'a yakın bir arkadaş gibi davranıyordu. Ama o geceden sonra, A-han tamamen bir yabancı oldu. Kampüste yolları kesişse bile, Birdy onu görmezden geliyordu.

O gece, Birdy onu öpmemiş olsaydı, A-han bu acı gerçeği kabul edebilirdi.

Ama o öpüşme her şeyi değiştirmişti.

A-han, Birdy'nin en azından bir tür duygu barındırdığını biliyordu, o hâlde neden onu görmezden geliyordu?

A-han, basketbol sahasının karşısına geçti ve uzaktan Birdy'yi izledi.

Birdy'nin yaraları hâlâ iyileşiyordu ama oynamak için sabırsızdı.

Birdy topu zahmetsizce çembere gönderdiğinde neşeyle bağırdı. Kazara A-han'ın gözleriyle karşılaştığında, onu görmemiş gibi başka tarafa döndü.

A-han'ın kalbi ağır ağır paramparça oluyordu.

Birdy ondan nefret etseydi, sorun olmazdı. Ama görmezden gelinmek, dünyada yokmuş gibi hissettiriyordu.

Birdy'nin kalbinde yokmuş gibi.

...

..

.

Birkaç gün sonra, duyuru panosunun çevresini saran bir karmaşa vardı.

WU RUO-FEI, 10. Sınıf, Sınıf A  ve WANG PO-TE, 12. Sınıf, Sınıf H
Suç: Uygunsuz davranış.
Ceza: İki Büyük, İki Küçük İhtar ve Disiplin Cezası

Panonun önünde kalabalık toplanmıştı. A-han en öndeydi, sanki her harfi kalbine kaydediyormuş gibi notu inceliyordu.

Ayrılmak için kalabalığın arasından geçerken, yüzünden yaşlar süzülen Banban ve onu teselli eden birkaç kızla karşılaştı. Ama A-han hiç acıma hissetmemişti.

Sınıfa döndüğünde, Birdy orada değildi. Etraftakilere sorunca, Birdy'nin öğrenci işleri ofisine çağrıldığını öğrendi.

Dersin başlama zili çaldı, A-han endişelenmeye başlamıştı. Uzun bir tereddütten sonra dersi asmaya ve gizlice ofise gitmeye karar verdi.

Daha kapıya varmadan, içeriden gürültülü bir çarpmayla noktalanan arbedeyi duydu. Hemen içeri koştu ve Birdy'nin metal bir dolabın önüne yığılmış olduğunu, orta yaşlı bir adamın da onu tekme ve yumruklarla dövdüğünü gördü.

Müdür onu durdurmaya çalışıyordu. "Bay Wang, vurmayın, kazaya sebep olacaksınız!"

"Oğluma nasıl ders verdiğim seni ne ilgilendirir?" Birdy'nin babasının yüzü öfkeyle buruştu ve Birdy'ye tekrar sert bir tekme attı. "İşe yaramaz serseri! Üç ablana da çekmemişsin! Bilseydim, oğlum olsun istemezdim!"

Öğretmen de kendini kötü hissetmeye başladı ve Birdy'nin babasına yaklaştı. "Bay Wang, okuldayız. Oğlunuzun itibarını düşünün!"

"Kahretsin! Kendi işinize bakın siz. Bu çocuk uslanmaz! Umutsuz!" Birdy'nin babası ağır laflarını püskürtmeye devam ederken, öğretmeni kenara itti. Eline geçen sandalyeyi kaldırıp oğluna onunla vurmaya hazırlandı.

Ancak bir figür önünü keserek, Birdy'nin yerini aldı ve vuruşun etkisiyle yere yığıldı. "Chang Jia-han! Delirdin mi? Git buradan!" Birdy söyledi.

A-han sendeleyerek ayağa kalktı.Babasının Birdy'yi tokatlamak için elini kaldırdığını görünce düşünmeden kolunu tuttu ve bağırdı, "Onu dövmeyi kes!"