Yapma, dedi çaresizce. Bende olan maviliklerle beni sınama, yoksa biliyorum, kesin hep gözlerimin derinliklerine bak isteyeceğim notaları yazarken çaresizce.
♫
"Keman çalmak size ne hissettiriyor?"
"Keman çalmak, bana Dünya üzerinde hissedemeyeceğim kadar özgür olduğumu hissettiriyor, bu yüzden çalarken genelde kendimi kaptırır ve salınırım. Çünkü Dünya benim için sadece küçük bir yer, bense özgürlüğün sadece hayal kurarak olduğunu düşünüyorum.
Sonuçta ne istediğini hayal edip, başarmak için çabalıyor ve başarıyorsan özgürsün demektir."
Gözlerinde asılı kalmış yaramaz pırıltılar birçok insanı baştan çıkarıyor ve onun bu özgürlük sevdasının nedenini bir türlü açıklayamıyordu. Sanki herkesin gördüğünü bildiği parıltıları hiç saklama ihtiyacı duymuyormuş gibiydi, sonuç olarak kimsenin anlamayacağından emin görünüyordu.
Ama Clint anlamıştı, bu hüznün parıltılarıydı ve içinden bir ses soruları artık kendi istediği gibi sormasının daha iyi olabileceğini düşündürtüyordu. Format gereği herkese neredeyse aynı soruyu soruyordu ve bu gerçekten sıkıcıydı, o yüzden bir hayranı olsaydı; onun hakkında ne düşünmek istediğini sorguladı.
"Kendini konuşabildiğin her an mı özgür hissediyorsun, yoksa parmaklarını özgürce kemanında gezdirirken mi?"
Kadının yüzünde hilebaz bir ifade belirdiğinde, Clint yanlış bir şey sorup sormadığından emin olamamıştı. Oysa sadece bunu merak etmişti ve mantığından çok kalbi sürekli devreye girmişti. Saçma mı bulmuştu yani?
"Hiç kimse kendini konuşurken özgür hissetmez bayım. Bu yüzden ağzıma, kalbime ve hatta en basitinden ruhuma yapışmış ıssız kelimeler var bir türlü uğrayamadığım. Herkesin bir türlü uğramak istemediği ya da uğrayamadığı ıssız kelimeleri vardır.
Bu yüzden ben kendimi konuşurken değil, hiçbir zaman ıssız kalmayan notalara uğrarken özgür hissediyorum."
Clint, mavi gözlerine uğrayan yağmur bulutlarından habersiz, bulanık bir şekilde etrafa bakmaya başlamıştı. Belki de şu anda en az onun dediği hiç uğramadığı ıssız kelimelere uğrasaydı hayatı bambaşka bir şekilde olabilirdi. Sanırım en çokta bunu kabullenmek istemeyerek geçirdiği 5 koca yıl onu zorluyordu.
"Kendinizi anlatamadığınız yıllarınızı şimdi anlatabildiğinize inanıyor musunuz?"
Sesini uğraşabildiği kadar güçlü çıkarmaya uğraşırken aslında kendisine bir türlü cevabını veremediğini fark ettiği soruyu sormuştu. "Bilmiyorum, şimdi o zamanki bene gitsem ve hayallerim gerçek oldu desem, belki de bana inanmayacaktır.
Belki de şimdi yazdığım duygularla, o zaman yaşarken hissettiğim duygular aynı olmayacak ama ben istediğimi yaparken oldukça mutluyum ve bunu istediğimden de oldukça eminim. Önemli olan geçmişte yaşayan çaresiz seni şimdi öyle kelimelere kalmadan anlatabilmek benim gözümde. "
Aldığı cevap ona sert bir tokat niteliğinde ruhuna çarptığında, bu kadar can acıtacağını hiç tahmin etmemişti. Clint Barton... Kendimi hiç özgür, kendi istediğimi yapabilen biri gibi hissettim mi? Neden buna inanmak isterken bile yalan söylediğimin oldukça farkındayım? Neden her insan gibi buna kendimi inandıramıyorum ki ben?
"Çünkü bayım siz buna inanmak istemeyecek kadar özgürlüğünüze bağlı biri gibi gözüküyorsunuz, belki de kendinizi saçma bir şekilde bağladığınız prangalardan kurtarmanızın vakti gelmiştir? Ne dediğimi anladığınızı düşünüyorum, yanlış mıyım?"
Dolu mavilikleri cesaret veren siyahlıklara döndüğünde güçsüzlüğünün bu kadar açık bir şekilde fark edileceğini bilmiyordu, belki de biliyordu ama sadece biri tarafından bunun yüzüne vurulmasını bekliyordu. Kim bilir..
Clint daha fazla dayanamayacağını düşünerek bir hışımla koltuktan kalkmış ve üzerinde onu sıkan ve istemediği her şeyi çıkartmış beyaz gömleğiyle birlikte koşarak çıkmıştı. Biraz kendine itiraf etmesi gereken şeyler vardı ve biraz da kendisine verilen tavsiyeyi dinlemesi.
♫
🎻.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
francis violin and violinist 'clint barton
Short Story❛Neden kemanına 'Francis' ismini verdin ki?❜ ❝Çünkü Barton, duygularımı özgürce ifade etmeme izin veren tek kişi o ve ben bundan asla şikayetçi değilim, aksine buna izin verdiği için ona minnettarım.❞ *'Francis' isminin anlamı özgür demektir.* 29.10...