-Yalnızlığı iliklerine kadar hissetmek zorunda kalmış her birimize.
Coraline. Hepimizin içinde Coraline'den parçalar vardır. Şu an eğer buradaysak muhtemelen her birimiz olmak istemediği bir karakter, bir beden taşıyor. Her birimiz kendi eksiklerinden yakınıyor. Her birimiz geleceğe dair kaygılı. Çokça. Ölüm, her birimize bir nefes kadar yakın. Aynı mucizenin de her birimize bir nefes kadar yakın olabileceği gibi. Hayat biz ne kadar biz kontrol ediyoruz sansak da bize pek bir seçenek sunmuyor. Her birimiz o kadar şanslı değiliz. Şans, önemli mi cidden şans? Şanssızlar hiçbir şey yapamaz mı yani bu dünyada? Hayat yanlı mıdır? Evet. Hayat yanlıdır. Yanlıştır. Şans ister. Şans doğuştan mı verilir? Kesinlikle hayır. Her birimizin yaşadığı olaylar var. Travmalar var. Dikkat ettiyseniz "farklı farklı olaylar ve travmalar" diye bahsetmedim onlardan. Yani, yalnız değilsiniz. Hiç birimiz yalnız değiliz. Her birimiz birbirimizden parçalar taşıyoruz. Her birimiz çok özeliz. Her birimiz ne kadar farklı görünse de bir o kadarda aynı. Her birimizin içinde hissetmeyi unuttuğu ufacık da olsa umudun tohumları var. Ağlamak güzeldir. Her birimiz rahatça ağlayabilmeliyiz. Bağırabilmeli, sesimizi duyurabilmeli, umudumuzun tohumlarını filizlendirebilmeliyiz. Her birimiz var olduğumuzu hissetmeliyiz. Her birimiz denize dokunmalıyız. Her birimiz suyu tenimizde hissetmeliyiz. Her birimiz gökyüzünü görebilmeliyiz. Her birimizin her bir kusur gördüğü özelliklerine, belki görünüşündeki kusur gördüğü yerlerine hayranlık duyuyorum. İyi ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Caroline
Non-Fiction-Önsözleri kimse okumaz. "Coraline, hepimizin içinde Coraline'den parçalar vardır. Şu an her birimiz olmak istemediği bir karakter, bir beden taşıyor. Her birimiz kendi eksiklerinden yakınıyor. Her birimiz geleceğe dair kaygılı. Çokça. Ölüm, her bi...