Nihayet hafta sonu gelmişti. Eve geldiğimde anneme sarıldım. Babam ise yine televizyon izliyordu. Çok sinirliydi ve ağır kuralları vardı. Babam petrol istasyonunda çalışıyordu annemse veterinerdi. Başka akrabam yoktu... Ertesi gün dinç ve kuvvetli uyandım. Kahvaltıdan sonra geziye gitmeyi düşünüyordum. Yanıma en iyi arkadaşım Jack'i aldım. Dışarısı çok gürültülü ve kirli bir yerdi. New Yorka nerdeyse hiç güneş geçmiyordu. Ülke zenginleştikten sonra her yere gökdelenler yapıldı. Bizde genellikle bunları tek tek gezip en üstüne çıkıp manzarayı izliyorduk. Bu gün canım sahili gezmek istemişti. Jack ile birlikte sahile doğru yürüdük. Belli bir noktadan sonra limanlar ve gemiler harici bir sahile vardık. Burada genellikle parası olanlar veya zenginler dolaşıyordu. Bir Cafeye oturduk ve iki bardak su istedik. Su dünyada çok pahalıydı çünkü 3. Dünya savaşından sonra çoğu doğal kaynak suları kurumuştu. Hesabımız geldi ve üzerinde 15 dolar yazıyordu. Güneş batımını izlerken yürüyüş yaptık. Hava kararır kararmaz evlerimize gittik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökdelen
Teen FictionYıl 2062, Şehir New York gün ışığı almayan soğuk bir yer. 3'üncü Dünya savaşı gerçekleşmiş ve Dünya Kuzey Amerikanın elinde. Hikayede Eric adında yakışıklı 17 yaşındaki bir gencin yaşamını anlatıyor....