Ertesi gün akşama doğru Jessica beni aradı. Açtım. Jessica: Eee nerede buluşacağız. Bende onu evinden alacağımı söyledim. Onun evini telefondaki adresinden buldum ve doğru oraya gittim. Hoş bir villada oturuyordu. Pencereden ona seslendim. Sessizce geliyorum dedi. Babasının haberi yoktu. Camdan aşağı atladı, kollarımı açıp onu tuttum. Jessica kucağımdayken 3 saniye boyunca bakıştık, kıpkırmızı olduk. Bende hadi gidelim o zaman dedim. Yoldan giden hızlı tirenin birine bindik. Trende Jessicaya nereye gitmek istediğini sordum o da, lütfen büyük bir gökdelenin üstüne çıkalım dedi. Bende peki sen seversen niye olmasın dedim. 53. istasyona geldiğimizde indik ve ana yola doğru yürüdük. Hava kararmıştı ve şehir çok güzel parlıyordu. Bir kantine gidip yarım şişe su ve iki pipet aldık. İkimizde aynı şişeden içmiştik bu garip ama hoş bir duyguydu. Jessicayı elinden tutup yol boyunca yürüdük. Jessica uzun bir gökdeleni işaret etti. İyi o zaman hadi çıkalım dedim. İkimiz koşarak, gülerek yukarı koştuk. Bina belli ki bir ofisti. Oradaki insanlar şaşırcasına bize baktılar. Ama biz aldırış etmedik. En yukarı vardığımızda hava borusunun üzerine çıkıp oturduk. Yine çok heyecanlanmıştım. Jessica bana baktı, bende ona baktım kalbim yine hızlanmıştı sanki yerinden çıkacaktı. Cesaretimi toplayıp Jessicaya ondan hoşlandığımı söyledim. Jessicanın yüzü kıpkırmızı oldu ve bana döndü. Bende seni seviyorum dedi ve dudağıma bir öpücük verdi. Ayrıldık. Ardından yine doyasıya öpüştük... Gece yarısına kadar yukarıda kucak kucağa birlikte şehiri izleyerek ve konuşarak geçirdik. Jessicanın uykusu gelmişti. Birlikte binaya girdik ve bir yere sığındık çok uykumuz gelmişti ikimiz orada uyuya kaldık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökdelen
Dla nastolatkówYıl 2062, Şehir New York gün ışığı almayan soğuk bir yer. 3'üncü Dünya savaşı gerçekleşmiş ve Dünya Kuzey Amerikanın elinde. Hikayede Eric adında yakışıklı 17 yaşındaki bir gencin yaşamını anlatıyor....