Atsumu artık tamamen iyileşmişti. Antrenmanlara katılmaya başlamış ve gelecek maçta ana kadroda yer alacaktı.
Uzun zaman sonra tekrar sahada olmak hem ona hem de takım arkadaşlarına iyi gelmişti. Maçta güzel paslar veriyordu. Ancak tek sorun biraz formdan düşmüş olmasıydı. Bu eksikliği de takım arkadaşları kolayca kapatmışlardı.
"Seninle maça çıkmayı özlemişim."
"Ben de pasörümü özlemiştim. Bugün beklediğimden daha iyiydin ve daha uzun dayandın."
"Aa Omi sen kendi kocanı tanımıyor musun? Koskoca Miya Atsumu öyle kolay yenilmez."
"Tek bir sözüme yenildiğini hatırlatırım."
"Tek istisna sensin."
"İnasanların içinde yapma şunu."
"Neyi?"
Atsumu ne olduğunu gayet iyi biliyordu sadece kocasıyla eğlenmek istiyordu.
"Bunu." Kiyoomi sözünü bitirir bitirmez kimse görmeden Atsumu'nun dudağına hızlı bi öpücük bıraktı.
"OMI!"
"Efendim?"
Eğlence sırası Kiyoomi'ye geçmişti şimdi.
"Ne yapıyosanız evinizde yapın! Soyunma odasında herhangi bir şey yaparsanız bizzat ben sizi öldürürüm."
Sohbetlerini bölen Meian oldu.
"Pardon." ikisi de aynı anda söylemişlerdi.
*
"Atsu sana bi şey söyleceğim ama kızmayacaksın, tamam mı?"
Gece olmuştu, maçın yorgunluğuyla erkenden yatağa girmişlerdi bile. Kiyoomi kafasını kocasının göğsüne dayamış yatıyorlardı.
"Ne olduğuna bağlı. Eğer son onigirimi yediysen bu gece koltukta uyursun."
"Hâlâ var mı o onigiriden? Öğrendiğim iyi oldu. Neyse o değil maalesef daha öncesinde bilmiyordum."
Kiyoomi duraksadı, ortamın ciddiyeti de artmaya başladı. Atsumu olayın ciddiyetini fark etmeye başlamıştı.
"B-ben, nasıl söyleceğim bilemiyorum. Sana her şeyi anlattıktan sonra bunu istiyor olmama kızacaksın biliyorum."
"Kıvırcığım bak germe beni, endişeleniyorum; söyle ne söyleyeceksen, kızmayacağım."
"Peki. Ben annemi özledim."
Sesi cümlenin sonuna doğru bir fısıltı gibi çıkmıştı.
"Miniğim, ben buna neden kızayım ki? O senin annen tabii ki özleyebilirsin. En son düğünde görüştünüz sanırım. Tabii babanın her şeyi mahvetmesinden önce."
"Evet en son yüzyüze orda görüştük. Aslında pek yüzyüze de değildi, uzaktan birbirimizi gördük sadece. Sonrasında annem birkaç kez mesaj attı, senin durumunu sordu falan, iyi olduğunu söyledim ben de ama hastanede olmanın sebebini söylemedim geçiştirdim.
Yaşattıkları o kadar şeyden sonra bile hâlâ özlüyor olmamı anlayamıyorum. Çoktan hayatımdan çıkartıp atmış olmam lazımdı ama, ama... "
Atsumu üstünde yatan adamın anlattıklarını dinlerken bir yandan da saçlarını okşuyordu.
" Kıvırcığım onlar senin ailen, istesen de istemesen de aranızdaki o bağ hep olacak. Özellikle anneni özlemen çok normal. O senin annen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir sen bir ben bir de bebek
Fanficher şey çok ciddili. burada konuşulan her konuyu ciddiye almalısınız, hiçbir şey şaka amaçlı değildir. btw karakterler benim diil furudate-sensei'ye saygılar