Sabah alarmın çalmasıyla kendimi yerde buldum. Popomun acımasıyla yerden kalkarken alarma sövmeye başladım. Banyoya girdim. Kısa bir duş aldım. Okulumuz özel olduğu için kıyafetimiz serbestti. Akşamdan hazırladığım dar kot pantolonumu ve üzerine bol bi t-shirt geçirdim. Makyaj delisi bir kız değildim ama yapardım. Rimel ve parlatıcıyla makyajımı tamamladım. Çantama telefonumu atıp aşağıya indim. Kahvaltı yapmayı sevmezdim zaten. Annem odasında iş için hazırlanıyordu. Anlaşılan babam şirkete gitmişti.
-Ben çıkıyorum anne.
+ Tamam hayatım.
Anahtarımı alıp evden çıktım. Cadde çok uzundu ve oldukça korkutucuydu. Nazlının evi caddenin sonundaydı. Kulaklığımı takıp ilerledim. Birkaç dakika sonra çok sert birşeye çarptım ve kendimi yerde buldum.
-Önüne baksana ufaklık.
Kafamı kaldırıp baktım. Çok yakışıklı bir kumral bana alayla gülümsüyordu.
+Sende önüne baksaydın çarpışmazdık. Ayrıca sen kim oluyosunda bana ufaklık diyosun?
- Bir ufaklıktan farkın yok ama
Tam konuşacakken birisine el sallayıp uzaklaştı.
Sonunda Nazlıyla okula geldik.Bizimkiler bahçede bizi bekliyolardı. Selamlaşıp sınıfa girdik. Hirayla sıramıza ilerledik. Ders başlamak üzereydi ve matematikti. Hoca geldi,ayağa kalkan yoktu tabi.
Kafamı sıraya gömmüş dersin bitmesi için dua ediyordum. Bu sırada müdür ve üç erkek öğrenci sınıfa girdi. Bense şoklardaydım. Sabahki ufaklık diyen ukala müdürün arkasındaydı.-Merkaba arkadaşlar bu üç öğrenci sizin sınıf arkadaşınız.
Herkes hayranlıkla onlara bakıyordu. Ukalanın yanında iki yakışıklı çocuk daha vardı. Ukala yanımdan göz kırparak arka sıraya ilerledi.