Kapıyı kapattıktan sonra bana döndü.
-Senin triplerini çekemem ufaklık. Hadi git hazırlan kahvaltıyı dışarda yapacağız.
+Niye Emel Teyze ve Tuğçe...
-Emel Teyze kızını ziyaret edecek. Tuğçede dershanede.
Bunları duyunca yukarı çıktım. Banyoda elimi yüzümü yıkadım. Akşam yere fırlattığım kıyafetlerimi toplayıp üzerime geçirdim. Çantamı alıp dışarı çıktım. Berke karşımdaydı ve çok tatlıydı. Kaslarını belli eden beyaz bi t-shirt, siyah bir pantolon ve deri ceketiyle tamamlanmıştı. Ben onu süzerken:
-Hadi ufaklık. Beni süzmeyi kesde çıkalım
+Süzmekmi rüyanda görürsün.
Alayla güldü. Kolunu uzattı ve bende tabiki onayladım. Aşağıya indik. Anahtarını aldı ve sonunda evden çıkabildik.Arabanın kapısını açarak eliyle oturacağım yeri gösterdi. Bende oturdum. Kapıyı kapattı ve kendi yerine ilerledi. Arabayı çalıştırdı.
Yol boyunca hiçbir şey konuşmadık. Araba durduğunda bir restoranta gelmiştik. Arabadan indiğimde Berke görevlilerin yanına ilerliyordu. Öküz ya! İnsan bi bekler. Yanına hızlı adımlarla ilerledim. Bi masaya oturduk. Berke siparişleri önceden ayarlamış olmalı ki garson elindekilerle yanımıza geldi. Arkadan gelen bir kız sesiyle arkama döndüm. Kumral tonu zayıf mini etekli bir kızdı:
-Selam Berke.Naber?
+İyidir Selin. Bak bu Nilsu. Yeni okuldan.
-Merhaba canım.
+Merhaba.
Bu kızı hiç sevmemiştim. Bilfiğiniz Berkeye yavşıyordu. Belkide Berke bu kıza aşıktı. Gözyaşlarım adeta kendini sıkıyordu. İzin isteyerek lavaboya gittim. Artık gözyaşlarımı bırakmıştım. Lavaboda elimi yüzümü yıkayıp tekrar onların yanına döndüm. Derin bir sohbetteydiler. Berke beni görünce konuşmaya başladı:
-Hadi ufaklık gel. Oturda kahvaltını yap.
+Ben doydum. Bana bir çilingir ayarlayabilir misin? Evime gitmek istiyorum.
-Hayır bugün benlesin. O konuyuda ben hallederim.
Selin sinirle bana bakıyordu. Berke hesabı istediğinde biz arabaya ilerliyorduk. Selin konuşmaya başladı:
-Bana bak cici kız. Berke bana aşık. Eğer onunla ilişki felan düşünüyorsan unut. O benim.
+Ne saçmalıyorsun sen be. Mallaşmayı kes.
Berke yanımıza geliyordu. Konuşmayı kestik.Selin ön koltuğa geçmişti.
Araba ilerlerken Selin ve Berke eski okullarından konuşuyorlardı. Bense Selinin dediklerini düşünüyordum. Acaba gerçekten Berke ona aşık mıydı?
Ben bunları düşünürken ıssız ama güzel bir ormana gelmiştik. Arabadan indik ve yürümeye başladık. Az ilerde yerde bir örtü vardı. Berke konuşmaya başladı.
-Biliyorum. Az önce yemek yedik. Biraz top oynarız. Acıkırsanız yemek yiyebiliriz. Akşamsa bara gidicez.
+Yess yuppiii " diye bağırdı Selin.
Bu hep bizim yanımızda mı olcak ? Yeter ama ya !
Berke elindeki topu aldı ve benim kafama attı. Selinse sinirle izliyordu.
+Ah! Acıdı hayvann.
-Amaç bu ufaklık.
Topu alarak Berkeyi kovalamaya başladım. Sonra Selinde bize katıldı.
Böyle zaman geçerken ben acıkmıştım. Karnımdaki seslerle rezil olmak istemiyordum. Bağırdım:
-Ben acıktım.
+Tamam ufaklık. Hadi gel.
Örtünün üzerine oturduk. Yemeye başladık. Selinle Berke arada eski okuldan konuşuyorlardı. Ne bitmez okulmuş ya !
Saat baya geç olmuştu. Berke:
-Hadi doyduysanız bara gidelim.
Ayağa kalktık. Arabaya ilerledik. Arabada Berke bizim okuldan bahsediyordu. Bende arada katılıyordum işte.
Barın önündeydik. Müziğin sesi geliyordu. İçeri kolayca girebiliyorduk zaten. Bir masaya oturduk. Selin:
-Hadi Berke kalk dans edelim.
+Hayır Selin. Sen git.
Selin oflayarak piste ilerledi. Biralar gelmişti. Çok içmiştik. Berke daha fazla içmişti. Konuşmaya başladı.
-Noldu ufaklık? Niye böylesin? Gül biraz.
+Bişey yok.
Bana uzunca baktı ve yaklaştı. Çok yakındık. Dudaklarıma yapıştı. Şaşırdım...