-Hadi tatlıım. Okula geç kalcaksın.
Annemin melek gibi sesiyle yeni güne merhaba dedim. Annem odamdaki perdelerimi açıyordu. Güneş ışınları odamı doldururken duş almak üzere banyoya iletledim. Duştan çıkınca üstüme siyah pantolonumu ve yarım t-shirtimi geçirdim. Saçlarımı kurulayıp açık bıraktım. Annemi öperek çantamı elime aldım ve aşağıya indim. Makyaj yapmamaya karar vermiştim.
Caddede ilerlerken omzumdaki bi elle irkildim. Arkamı döndüm. Bu Berkeydi.
-Ya şey ben dün için özür dilerim. Sana karışmamam gerekti ama sinirliydim ve sarhoş.
+Tamam yaa. Önemi yok. Birdaha olmasın.
-Telefon numaranı alabilirmiyim ?
+Tabi
Diyerek telefon numaramı verdim. Aslında telefon numaramı kimseye vermezdim. Ama Berkede beni kendine çeken birşey vardı.
-Görüşürüz
+Görüşürüz
Dedim ve devam ettim. Yoluma devam ettim yani. Az sonra Nazlı karşıma çıktı.
-Günaydın bebek
+Günaydın. Hayırdır? Çok mutluyuz bugünn.
-Kızım nasıl mutlu olmayım ya? Arasla çıkıyoruzz.
+Ne diyon lan sen? Benim niye bundan haberim yok?
- Hani sen dün barda lavaboya gitmiştin?
+Eee
-Hıh işte o zaman Aras telefon numaramı istedi. Vende verdim tabi. Gece mesaj attı işte öyle başladı..
+Ciddimisin kızım sen? Çok sevindim yaaa.
Birbirimize sarıldık. Çok mutlu olmuştum onun adına.
Okula geldiğimizde bizimkiler yine bahçedeydi fakat farklılık Cenk ve Bora bizim okuldaydı. Yanlarına gittik.
-Aa sizin ne işiniz var burda.
Bunu söyleyen tabi ki bendim.Cenk gülerek cevap verdi.
+Kardeşlerimizi yanlız bırakmayalım dedik.
Bu sözleri beni sevindirmişti. Sarıldık. Cenke sarılırken arkada Berkeyi gördüm. Ölümcül bakışlar atıyordu. Şu an moralimi kimse bozamazdı. Borayada sarıldım. Boradan ayrılınca Melis yerini aldı. Bora konuşmaya başladı.
-Hadi sınıfa gidelim. İlk dersimize geç kalmayı istemeyiz demi.
Okulun merdivenlerine yönelirken Nazlı yanıma yaklaşıp kulağıma fısıldadı.
-Kızım Aras beni bekliyor sen onlara anlatırsın dedi
Kafamı sallayarak onu onayladım.Sınıfa girdiğimizde bütün kızlar bize bakıyordu. Boranın yanında Melisin "sikerim lan sizi " bakışlarıyla ondan ümidi kesmişlerdi. Yanımda olan Cenke bakıyorlardı. Hira Nazlıyla oturacağını söyledi. Melisde Boranın yanına geçti. Eylem bugün okula gelmemişti. Cende benim yanıma oturdu. Çaprazımızdaysa Berke ve Meriç oturuyordu. Sınıftaki kızlar Cenkin yanıma oturduğunu görünce oflayarak önlerine dönmüşlerdi. Bizim sırada topluluk oluşturduk. Nazlı sınıfa girdi. Hira :
- Kızım nerdesin sen ? Bir anda kayboldun.
+Ya kızım Arasla konuştuk.
Bora ooooolamaya başladı.
-Bizim küçük kardeşimiz kendine manita yapmış..
Bu sözler üzerine hepimiz güldük. Hoca geldi. Yerlerimize geçtik. Ders biyolojiydi ve soru çözcektik. Kafamı her zamanki gibi sıraya gömdüm. Adımın söylenmesiyle irkildim.Hoca
-Nilsu yatmakla olmuyor. Kalk soruyu çözde görelim.
Bu hocaya zaten sinir oluyorum. Tahtadaki soruya baktım. Şans bu sefer benden yanaydı. Kalkıp soruyu çözdüm ve kalemi hocanın gözüne sokarcasına
+Çözdüm hocam
Arkamda mosmor bi hoca bıraktım. Cenkin yanına oturdum. Cenk:
-Çak ortak
Elini uzatmasıyla çak işareti yaptık. Zil çalmıştı. Daha dört ders vardı. Biz son dersi ekmeyi düşünüyorduk.
Sonunda zil çalmıştı. Arkadaşlarla çantamızı topladık. Cenk okula arabasıyla gelmişti. Cenkin arabasına doğru ilerlerken Berkelerin okulun kapısından çıktıklarını gördüm. Onlarda okuldan kaçmıştı. Cenkin arabasına bindik. Ben öndeydim Nazlı ve Hirada arka koltuklardaydılar. Melisle Bora beraber takılacaklarını söylemişlerdi. Cenk sürücü koltuğuna geçti.
Bi restorantın önündeydik. Restoranta girdik. Karşımda Berke,Aras ve Meriç duruyordu. Biz bi masaya ilerlerken Aras Nazlının yanına geldi. Beraber çıktılar. Cense siparişleri veriyordu. Hira kafasını telefona gömmüştü. Az sonra pizza ve kolalarımız geldi. Afiyetle yedik. Cenk hesabı isteyerek ayağa kalktı. Biz Cenkin arabasına ilerlerken Berke ve Meriçte çıkıyorlardı. Cenk hesabı ödeyerek yanımıza geldi. Arabaya bindik. Çantamda telefonumu çıkaıp açtım. 2 yeni mesaj vardı. Tanımadığım bi numaraydı. "Selam ufaklık" ve "Ben Berke" ..
Bu mesaj yüzümü gülümsetmeye yetmişti. Cenk bunu farketmiş olacakki
-Ne oldu" diye sordu
+Hiçbir şey
Telefonumu yeniden elime aldım. Ve şunları yazdım
"Bana ufaklık demeyi kesersen sevinirim. İsmim Nilsu" yazarak gönder tuşuna bastım. Az sobra mesaj gelmişti "Tamam ufaklık"
Cevap vermeyerek önüme dönüp dışarı seyretmeye başladım. Bizim eve gelmiştik.
-Görüşürüz" diyerek arabadan indim. Onlarda arkamdan bay işareti yapmışlardı. Siteye ilerledim. Evimizin önüne gelmiştim. Anahtarımla kapıyı açtım. Mis gibi yemek kokuları geliyordu. Aç değildim ama bi kahveye hayır demezdim. Babamın sesini duydum.
-Hoşgeldin kızım
+Merhaba babacım.
-Hadi üstünü değiştirde yemeğimize başlayalım.
+Aç değilim ama bi kahveye hayır demem
Odama çıkıp üstümü değiştirdim. Şortum ve t-shirtimi geçirdim. Saçımıda gelişigüzel bi topuz yaptım. Aşağı inip yemek masasına oturdum. Kahvemin ilk yudumunu alırken babam konuşmaya başladı.
-Kızım biliyorum derslerden sıkıldın. Ama bu okuldaki derslerini aksatacağın anlamına gelmiyor. Biz senin geleceğin için uğraşıyoruz.
+ Haklısın baba
-Senden son bir ay daha dayamanı istiyorum.
+Peki baba
Kahvemi içip odama çıktım. Laptopumu elime aldım ve yatağıma oturdum. Sosyal sitelerime baktım biraz. Berkenin facebooku takıldı gözüme ve hemen girdim. Ohaaa!! Taş lan bu çocuk! Çok güzel fotoğrafları vardı. Biraz inceledikten sonra laptabımı kapatıp yetine koydum. Üzerime ayıcıklı geceliklerimi geçirdim. Lavaboya gidip dişlerimi fırçaladım. Yatağımın içine girdim. Gözkapaklarım kendini zorluyordu. Onları kırmayarak kendimi bıraktım...
