"ve öyle bir hamle yapacaksın ki kendin bile inkar edemeyeceksin duygularını."
★ ★ ★
Yang Jeongin :
Şaşkınlıkla masadan kalkıp giden kızın arkasından baktım. Normalde asla böyle tepkiler vermezdi. Bir başka sandalye sesi duyduğumda kafamı o tarafa çevirdim. Yuta çattığı kaşları ile Seungmin'e bakıyordu. "Seni burada dövmediysem sırf şu an Yun'un yanına gitmem gerektiği için köpek oğlan. Ama daha sonra görüşeceğiz merak etme." O da hızla Yun'un arkasından ilerlemeye başlamıştı.
Jisung'un şok dolu sesini işittim. "Sana inanamıyorum Seungmin. O da neydi öyle? Tamam Yun sert bir şekilde Woosan'ı red etmiş olabilir ama Woosan'ın nasıl biri olduğunu herkes biliyor. Yun'a da sadece güzel olduğu için çıkma teklifi etti zaten."
Kafa salladım hızlıca. "O herif tacizcinin teki. Yun az bile yapmış." Seungmin'in gözleri hızla bana döndü. "Jeongin sen de mi? Bize her zaman Yun'un ne kadar kötü biri olduğunu söyleyip duran sendin. Şimdi ne değişti?"
Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra dudaklarımı dilim ile nemlendirip derin bir nefes bıraktım dışarıya. "Onun öyle biri olmadığını anladım." Ayağa kalkıp çantamı omzuma attım. "Yun'a, Woosan'ı sert bir şekilde red etmesini söyleyen bendim. Daha önceden bana borcu olduğu için o da kabul etti." Bunu bilerek yüksek bir sesle söylemiştim. Kafetaryadaki pek çok kişinin gözü bana döndüğünde fısıldaşmalar yükselmişti.
"Sen ciddi misin?" Seungmin kocaman açtığı gözleri ile bana bakıyordu. Kafa salladım. "Oldukça ciddiyim. Kim Yun, Yunseol Lisesi'nin görebileceği en iyi kız. Ve ona söylediğin hiçbir şeyi hak etmiyor. Bencillikten çok uzak biri Yun." Tepkisiz yüzümle Seungmin'e bakmaya başladığımda o da ayağa kalkmıştı. "Ondan özür dilemeliyim. Hem de hemen."
Yanımdan geçmek için yeltendiğinde onu durdurdum. "Sakinleşmesine izin ver. Yuta onunla ilgilenecektir." Seungmin istemeye istemeye yerine geri oturmuştu. "Benim gitmem gerekiyor. Kütüphane'de işlerim var." Arkamı dönmek için yeltendiğimde Jisung beni durdurmuştu. "Bu akşam benim evimde bir film gecesi düzenleyelim bu tatsız olayı unutturmak için. Yun ve Yuta'yı davet edeceğim. Sadece beşimiz oluruz. Sana da uygun mu?" Bir saniye bile düşünmeden kafa salladım.
Arkamı dönerek seri adımlarımı çıkışa yönlendirdim. Aklımdan ne geçiyordu ya da ne yapmak üzereydim bilmiyorum. Neden böyle davrandığım konusunda da bir fikrim yoktu. Belirsizlik ve ne hissettiğimi bilememe duyguları beni çileden çıkarıyordu. Yapmıştım. Yun'un geçmişini araştırmıştım. En azından ortaokulda yaşadığı her şeyi öğrenmiştim.
[ flashback ]
Sıkıntılı nefesimi dışarıya üfledim. Bekletilmekten gerçekten nefret ediyorum. Kütüphane gibi bir yerde buluşmak sanırım o kadar da iyi bir fikir değildi. Sıkıntıdan telefonumu elime aldığım sırada kapının açılma sesini duymam ile kafamı kaldırdım. Minho içeriye girip gözlerini etrafta gezdirdiği sırada elimi kaldırıp burada olduğumu belli etmek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
müdürün oğlu | I.N ff ✔
Fanfictionyunnkim pist yakisikli kim yun, yunseol lisesi'nin popüler kraliçesiydi. müdürün oğlu yang jeongin'den yardım istediğinde işler istediği gibi gitmedi. yang jeongin x girl tüm hakları bana aittir !