yunnkim
pist yakisikli
kim yun, yunseol lisesi'nin popüler kraliçesiydi. müdürün oğlu yang jeongin'den yardım istediğinde işler istediği gibi gitmedi.
yang jeongin x girl
tüm hakları bana aittir !
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"son bir istek."
➡ yang jeongin pov ✨ ;
🚀
"Yun neden gelmedi?" diye sordu Seungmin, henüz çantasını omzundan indirmekle meşgul olan Yuta'ya bakarken. "Şehir dışından arkadaşları geldi. Jaeun ve Felix." demişti Yuta, sandalyeye otururken. İç çekip gözlerimi çok fazla kişinin olmadığı kafede gezdirdim bir yandan da kahvemden bir yudum alıyordum. Jisung zorlamasaydı benim de gelmek gibi bir niyetim yoktu. Pek keyfim olduğu söylenemezdi.
En son Yun ile ettiğimiz kavganın üzerinden tam iki gün geçmişti bu süre zarfında ne o ne ben konuşmak için bir adım atmıştık. Sadece birbirimizi görmezden geliyorduk. Dünyadaki en inatçı kıza aşık olmak zorunda mıydım?
"Yun ile barışmayı düşünüyor musunuz?" Bu soru Jisung tarafınfan bana yöneltilmişti. Masadaki bakışlar bana dönerken yerimde rahatsızca kıpırdanıp omuz silktim. "Bilmem." Derin bir nefes bıraktı Seungmin dudaklarının arasından. "Siz pek farkında olmasanız da aranızdaki şeyin farkındayız Jeongin. Yani.. Yun ve sen.."
Sonlara doğru sesi oldukça imalı çıktığında aslında her şeyin belli olduğunu ama hiç konuşulmadığını anlamıştım. Öpüşüyor, flört ediyor ve birlikte zaman geçiriyorduk. Ama biz neydik?
"Seungmin dostum, sanırım Jeongin de bunun farkında. Baksana itiraz etmedi." Yuta gülerek konuştuğun da gözlerimi elimde tutmakta olduğum kahve bardağından kaldırıp usulca kafa salladım. "Ondan hoşlanıyorum." Jisung sanki bunu söylememi bekler gibi kocaman bir kahkaha atmış ve seri hareketlerle sandalyesini benim yanıma çekmişti. "İşte bu dostum! Sonunda biriniz kabullendiniz. Seungmin paramı ver."
Seungmin dudak büzerek elindeki 10 doları Jisung'un eline tutuşturduğunda kaşlarım çatıldı. "Bu da ne? Bir çeşit iddiaya mı girdiniz?"
Seungmin oldukça hoşnutsuz çıkan homurdanmalarla kafa sallamıştı. "İlk önce hanginiz aşkınızı kabullenecek diye saçma bir iddaya girmiştik. Ben Yun'un olacağını düşünüyordum ama Jisung haklı çıktı. Peh." Gözlerimi devirdim. Arkadaşlarım gerçekten aptaldı.
"Hey hey! Konudan sapmayalım." Yuta ellerini birbirine vurarak dikkatleri üzerine çekti. "Jeongin ne zaman hislerini itiraf edeceksin?"
Tek kaşım havalandı. İtiraf etmek? Bunu hiç düşünmemiştim. Hele ki son kavgamız bunun ihtimalini iyice düşürmüştü. İç çekip olumsuz anlamda kafamı iki yana salladım. "Sanırım hiçbir zaman." Cümlemi bitirir bitirmez Jisung tarafından kafama bir şaplak yemiştim. "Hemen şimdi kalkıp etmeye ne dersin? Yoksa ben Yun'u arayıp söyleyeceğim."
Bana meydan okurcasına bir bakış attığında çatık kaşlarım ile omuz silktim. "Farkında mısın bilmiyorum ama Yun'un benden hoşlandığına dair hiçbir belirti yok. Emin olmadan tek bir adım bile atmam." Bu sefer bana kızgın bakışlar atan kişi Yuta olmuştu. "Hiçbir belirti yok mu? Yang Jeongin aptal mısın ya da kör mü? Yun baştan itibaren seni kolayca başından savabilirdi ama yapmadı. Bunu geçtim, senin etrafındayken verdiği reaksiyonlara hiç mi dikkat etmedin?"
