"İnsanı duygularımdan kalan son duygu parçaları yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı son birkaç aydır..."Morin tüm bunları düşünürken kendini vücudundan ayrılmış ve zihninin sürekli ziyaret etmeyi sevdiği tanıdık bir yerine var olmaya gelmişti."...ve sanırım son duygu damlası da aktı ve gitti benliğimden. Sanırım kalıcı olacak bu durum."
Artık nasıl bir şey keyif verebilir ki bana. Hiçbir şey hissetmediğim ortada. Her şey sıkıcı, bir Olgamız, Ştoltumuz da yok. İnsanların konuşmaları bana anlamsız geliyor artık. Birileri bir şey konuşurken vücdumdan ayrılıp etrafa bakıyorum ve diyorum ki: "Ne yapıyorum lan ben burada!" Başka bir tarafa bakıp olaylarla alakasız şeyler düşünüyorum. Baş ağrısı ise çok ayrı bir konu Morin için. Güldüğüm anıları düşünmeye çalışıyorum; mutlu olduğum, ağladığım, en azından bir şeyler hissettiğim. Ama o anılara döndüğümde aklımda sadece orada mutlu olduğum ya da üzgün olduğum bilgisi var. Onları hissedemiyorum. Ne oldu bana bilmiyorum ama bu bir hastalıksa son evresine ulaşmış olmalı. Hiç bir şey hissetmiyorum.
Bu benim sana teklifimdir, ya şimdi al beni ya da bırak uzanayım burada acımla. Yoksa bir daha yaklaşma bile bana.
![](https://img.wattpad.com/cover/290183565-288-k757936.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Felsefesi
Truyện NgắnBen buradayken ölüm yok, ölüm buradayken ben yokum. Peki neden ölümden korkayım o zaman, neden kucaklamayayım onu eski bir dost gibi Hatta onu neden kendim çağırmayayım huzuruma. Beni yargılamaz, beni affetmez. Benimle kavga etmez, benimle barışmaz...