Bölüm 4 Depresyon

130 6 0
                                    


                               Morin'in felsefesini anlamak için bu bölüm çok kritik bir önem içerir. Çünkü felsefesinin ana temel problemlerine bulduğu çözümler bu bölümde çıkardığı sonuçlardır.

                "Hayatın amaçsızlığı benim yaşama isteğimi elimden alıyor. Her ne kadar düşürse de bu durum mutluluğumu ve hayat kalitemi, her zaman sabah uyanmak için bir sebebim olmuştu. Ama sanırım o neden benden uzaklaşıyor. Ve tünelin sonundaki ışığa yaklaştığımı sanırken aslında bir deney faresi gibi kendi yarattığım bir tekerlekte koşuyorum. Ve tüm bunları bilip farkında olmak ama ona rağmen bir şey yapamamak beni her zamankinden huysuz, uyuşuk bir ihtiyar yapıyor. Sanırım anlıyorum şimdi mutsuz filozofları. Farkındalık beraberinde getirmekte mutsuzluk ve yalnızlığı."

Morin şu anda her şeyin farkında olmaktan ve her şeyi fazla düşünmekten bunalıma ve depresyona girmiş durumda ama bu onun için iyiye işaret. Nasıl günün en karanlık anı şafaktan hemen öncesiyse, bu durum da zavallı Morin'imiz için aynı şey.

"Artık mutlu olamıyorum, artık zevk almıyorum. Hayatımdaki her şeyi saldım bile denilebilir. Hiçbir şey de umurumda değil zaten. Bilinçli bir tembellik halindeyim şuan. Öyle uyuşukluk gibi değil tam olarak. Daha çok her şeyin farkında olma hali gibi. Tabii tüm bu farkındalık dolayısıyla neler olacağını bildiğim bu yolda ilerlemek istemiyorum. Sosyal hayatımdan kopalı zaten çok oldu. Vazgeçiyorum artık. Bilinçli bir şey bu ama gene de vazgeçiş sonuç olarak. Tam anlamıyla hissizleşme."

Morin burada artık bazı şeyleri anlamaya başlamıştır. Örnek verecek olursak: "Hiçbir şeyin önemi yoktur. Ve eğer hiçbir şeyin önemi yoksa istediğin şeyi yapmakta özgürsün, çünkü yaptığın şey dünyanın umurunda olmaz. Sonunda bir gün öleceğiz yani neden birisi gerçekten istediği bir şeyi yapmasın ki. Dünyayı olduğu gibi kabul et ve sahip olduğun şeylerle özgür ol. Mutluluğu aramanın manası yok. Sadece nasıl hissettiğini ve dünyayı kabul et. Çünkü en sonunda hiçbir şeyin önemi yok."

Morin artık daha durgun bir hissizleşmeye sahipti. Bu düzelmesinin ve felsefesini oluşturması için gereken ilk adımlardan biriydi. "Yalnızlığın gerçek yüzünü görüyorum artık. Hissizleşmenin getirdiği amaçsızlık mıydı, yoksa amaçsızlık mı hissizleşmeyi getirmişti hatırlayamıyorum artık. Artık her şey bulanık. Bu döngüden bir çıkış yolu olması gerek, yoksa..."



Ölümün FelsefesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin