"...Bütün bu sorunlarımı, hatalarımı ve güvensizliğimi uzun süren bir kendimi keşfetme sürecinden sonra fark ettim. Ama aynı zamanda fark ettim ki ben kendi kısıtlı farkındalığımı kullanıyorum gerçekte neler olduğunu anlamak için. Durum böyle olunca kendine çok fazla güvenemiyorsun ve aynı zamanda anlıyorsun ki, sorunlarının farkında olmanın yanı sıra, kendi zihninin bir adım önüne geçemiyorsun çünkü zaten ilk başta gerçekliği anlamak için kullandığın ana işlemci o. Ve böylece kendi zihnini, kendi zihninin bir adım önüne geçirmeye çalışmak hiçbir anlam ifade etmiyor. En sonunda da başladığın yere geri dönüyorsun. Bütün bu sorunlarının, hatalarının ve güvensizliğinin farkında olarak yaşıyorsun..."
"...Bütün o hissizleşme ve amaçsızlık hala orada ama eskisi gibi değil. Çünkü arka planda artık. Bunun asıl sebebi ise gerçeği bulmak ve o gözlüğü temizlemek için uğraşmayı bırakmam. Biliyorum ikiyüzlüymüşüm gibi duyuluyor bu ama öyle değil. Asıl gerçek, mutlak doğruluğa asla ulaşamayacağımı anlamam oldu. Hatta 'mutlak doğru' kavramının varlığına bile şüpheyle yaklaşıyorum şuanda. Pratik anlamda beni mutlu etmeyeceğini fark ettim tüm bunların. Ölüm ve zamandan kaçmanın manası yoktur. Ama onların yanına gitmemize gerek yoktur, onlar bize gelene kadar. Hayatın amacı yok belki ama bu hayat denilen sıkıcı filmde bile güzel sahneler olabiliyor. Ve her ne kadar benim için üzücü ve sıkıcı sahneler güzel sahnelerden daha fazla olsa da gelecekteki güzel sahneler için bunlara katlanmaya değer. Kendinize bir amaç arıyorsanız bırakın, boşuna uğraşmayın! Sabahları yataktan kalkma sebepleriniz -maddi veya manevi- olmasın. Tek gerçek sebep olan kendiniz olun. Bugünden nasıl zevk alabilirim diye sorarken bir yandan da ölüm gerçeğini düşünün. Ne 'carpe diem'deki gibi ölümü unutup yaşayın ne de 'memento mori'deki gibi her an ölümü düşünün. Tanıdığınız birinin ölümü sizi hayata geri döndüren bir uyarı olmasın. Ama geçirdiğiniz en eğlenceli gün de sizi ölüm fikrinden uzaklaştırmasın!
Ölüm'le dans ederken partiyi kaçırmamak! İşte tüm felsefem budur hayat için."
Morin artık özgür ve mutlu. Kendi düşüncelerinin onu hapsettiği zindandan kurtuldu. Ama onlardan intikam almak yerine onları kucakladı. Belki Epikuros'u yanlış anlamıştı ama bu başına gelen iyi şey olmuştu, çünkü artık tek ve mutlak felsefesi kendi felsefesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Felsefesi
ContoBen buradayken ölüm yok, ölüm buradayken ben yokum. Peki neden ölümden korkayım o zaman, neden kucaklamayayım onu eski bir dost gibi Hatta onu neden kendim çağırmayayım huzuruma. Beni yargılamaz, beni affetmez. Benimle kavga etmez, benimle barışmaz...