Merhabalar okumaya başladığınız bu metin bir hapishane kurgusudur. içeriğinde argo, küfür, kavga, kan, uyuşturucu, cinsellik barındırır. olay hapishanede geçtiği için bir çok suçtan ve suçludan bahsedilecektir. olay örgüsü tamamen birinci tekil şahıs tarafından aktarılacağı için, okuduklarınızın hepsi suçlu bir adamın zihninden geçenler olacaktır. kurgu içerisinde hapishane güzellemesi bulunmamaktadır.
argo, küfür, kavga, kan, uyuşturucu, ağır cinsellik gibi unsurlar sizi rahatsız edecekse okunmamasını rica ediyorum.
ortada bir güzelleme olmadığı gibi karakterlerin şahsına da herhangi bir gönderme yapılmamaktadır.
kısaca okuyup geçebilirsiniz.
"acele ediyorsun jeongguk, saçmalama" dedi hoseok. her zaman takıldığımız evimin büyük salonunda bu seferki vurgun için plan yapıyorduk. aslında bu seferki oldukça basit bir işti. yıllardır hiçbir hareket gözlenmeyen galeride ki araçları parça parça çalacaktık. hoseok araştırmadan olaya atladığımı sansa da ben o kadar da aptal değildim. hoseok'un sızlanmalarından sıkıldığım için ortaya derin bir nefes bırakırken durumu ona kabullendirmeye çalıştım.
"adam hapiste hoseok, müebbet hapis yemiş, galeride içeriyi koruyan bir iki adam dışında kimse yok. müebbet yemiş adam gelip bizi polise mi şikayet edecek? tanrı aşkına biraz mantıklı ol adım kadar eminim ki içerisi korumasız olacak. sadece gece adamların çıkmasını bekleyip içeri gireceğiz hepsi bu"
hoseok hala ikna olmamış gibi kafasını sallarken devam etti
"peki sen bu herifin kim olduğunu biliyor musun ? adam korenin en büyük kumar mafyası ! ülke topraklarını yarısı bu adama ait, adam müebbet yedi diye mekanları boş kalır mı?"
jimin kendinden beklenecek bir kibirle yayıldığı koltuktan sadece omuz silkmekle yetindi
"abartıdan ibaret hepsi, o kadar tehlikeli olsaydı hapse girmezdi. korenin yarısı onun olsa ne olur içerde harcayamadıktan sonra?" dedi söyledikleri beni gülümsetirken ona katıldım.
"boşuna korkaklık ediyorsun. yakalanmayacağız içerden bir araba bile çıkarsak kar olur bizim için" dediysem de hoseok ikna olmadı
"anlamıyorsun. galeri işi bir paravan olabilir. adamlar aniden tepemize çökebilir. mafya bir milyarderden bahsediyoruz jeongguk, her şeyin bu kadar kolay olması cidden size mantıklı geliyor mu ?" dediğinde jimin cevapladı
"hyung, iki aydır her gün mekanı izledik. ne içinde ne dışında bir hareket var. senin de deyiminle adam bir mafya olsa da bir milyarder! hapse girdikten sonra o kadar yer altı kumarhanelerinin ne olduğunu düşünmek varken küçük bir galeriyi mi düşünecek?" derken küçümser gibi küçük bir hah! sesi çıkardı " adam galerisi olduğunu bile unutmuştur. bu tıpkı binlerce takısı olan bir kadının yüzüğünü hatırlamaması gibi" dediğinde jimine katıldım
"jimin haklı hoseok, bu akşam bu işi bitirelim artık. bu sefer bizim yöntemlerimizle ilerleyeceğiz ortam bomboş. göreceksin elimizi kolumuzu sallayarak çıkacağız o galeriden" dediğimde hoseok kafasını iki yana salladı. jimin ukala bir tavırla tekrar konuştu
"bu gece jeonggukla o galeriye gireceğiz hyung, geliyor musun? gelmiyor musun?" dediğinde hoseok sinirle cevapladı " geliyorum sik beyinliler, umalım ki milyarder mafya küçük galerisini çoktan unutmuş olsun" dediğinde ona sadece gülümsemekle yetindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Prisoner
FanfictionGüney korenin en büyük kumar baronu olan Kim Taehyung, evini soymaya gelen jeon jeongguk'la bir anlaşmaya oturur. Switch! Cinsellik!