adımlarım bana gösterdiği dikdörtgen şeklindeki masaya doğru ilerlerken hemen ardımdan hoseok ve jimin de geliyordu. hepimiz büyük masaya yerleşirken taehyung ve namjoon yan yana otururken ben jimin ve hoseokta yan yana oturmuştuk. gözlerimiz kesişirken ilk olarak taehyung konuştu
"benimle birlikte cezaevine ineceksin" kesin ve kendinden emin çıkan sesi beni iyiden iyiye gereken hapishanede yaşama fikri canımı iyice sıkmıştı
"ne için ve ne kadar süreyle?" dediğimde parmaklarından biri hafifçe dudağını okşadı. bakışları benimle kesişirken konuştu.
"içeride dolandırman gereken tonla herif var jeongguk ve benim de onlardan alacağım önemli bir şey var. almam gereken önemli parçayı alırken bana yardımcı olacaksın. yanımda olduğun süre boyunca her ay banka hesabınıza belli bir miktar para yatırılacak. bir nevi iş gibi düşün?" dediğinde kaşlarım iyice çatıldı. çok üstü kapalı konuşuyordu.
"ne kadar süreyle?" dediğimde bunu atlaması dikkatimden kaçmamıştı.
"belli değil" deyip kestirip attığında boğazımdan tatlı denebilecek bir kıkırtı yükseldi
"dalga mı geçiyorsun. ne zaman biteceği belli olmayan bir iş için sana sadık mı olacağım? ne bu adam kiralama falan mı? " dedim. öfkem damarlarımda kol gezerken kaşımdaki damarın attığını hissediyordum
"sadece 5 ay yanında kalırım. istediğin her şeyi yaparım. ne çalınacaksa, sana ayak bağı olan kim dolandırılacaksa dolandırırım. ama bu beş aydan fazla sürmez taehyung, benimde bir hayatım var. canımı bağışladın diye kalan ömrümü sana verecek değilim" dediğimde taehyung'da gözle görülür bir şekilde sinirlendi bulunduğu yerde boynunu kütletirken gerilen boynunda atan damarları görebiliyordum. gözleri namjoonla kesişirken konuşmayı namjoon devraldı
"haklısınız, sizi zorla tutamayız. ancak belki de siz bizimle kalmak istersiniz bu süreçte bunu bilemeyiz " dedi sanki beni daha uzun süreye ikna etmek ister gibi hoseok söze karıştı.
"o halde sözleşme beş aylık bir süreç için yapılsın. taraflar bu beş ayın sonunda kalmakta ve gitmekte özgür olsunlar" dediğinde ona gülümsedim. gözlerim taehyung'a kaydığında dudağında sinsi bir seğirme meydana geldi
"tamam. namjoon, sözleşmeyi beş aylık olacak şekilde oluştur." devam etti
"benimle cezaevine gireceksin. bu süreçte yasal olarak hüküm giyeceksin. küçük bir soygundan" dediğinde itiraz ettim
"kore hukuna göre soygunun cezası, pişmanlık ve yeterli savunma delilleriyle birlikte minimum 8 ay ila 1 yıl eder. kalan süreyi hapiste mi geçireceğim" dediğimde omuz silkti önemli değilmiş gibi
"avukattan temziye çektirip erkenden çıkmanı sağlayabilirim. kaldı ki zaten hukuken yer altında olsan da düzenli olarak dışarıya çıkabilecek bir konumda olacaksın" dediğinde biraz daha rahatladığımı hissettim.
"hoseok ve jimin" dediğimde bakışları onlara kaydı " namjoon ikisiyle de burada ilgilenir" dediğinde jimin atladı" ben de geleceğim" dediğinde hoseok tabi ki yerinde durmadı " bende geleceğim. siz süresi açık bir anlaşma için çabalarken evimde oturamam" dediğinde namjoon gözündeki gözlüğü düzeltti. bakışları taehyung ile kesişirken gülümsedi
"o halde hoseok'u ben alıyorum. bilgisayarda ve stratejide oldukça iyisin yürüyen bir beyin olarak benimle çalışabilirsin" dediğinde taehyung jimini süzdü baştan aşağıya jimini kendine muhatap bile almazken namjoona sordu
"jimin neyde iyi?" dediğinde yanımdaki ufak bedenden homurdanma işittim. yok sayılmaya tahammülü yoktu.
"jimin tam bir matematik dehası, açamadığı kasa yok ve o iyi bir kumarbaz" dediğinde jimin olduğu yerde hafifçe gerildi. övülmek hoşuna gitmişti bu hali beni tebessüm ettirirken taehyung tekrar konuştu. " yoongi'ye ver. kumarhanelerin ve kasanın yanında dursun" dediğinde jiminin gözlerindeki parlama benim bile tüylerimi ürpertti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Prisoner
FanfictionGüney korenin en büyük kumar baronu olan Kim Taehyung, evini soymaya gelen jeon jeongguk'la bir anlaşmaya oturur. Switch! Cinsellik!