11' What a Beautiful Dream

282 32 5
                                    

Hyunjin gözlerini sevdiği adamın kollarında açtı. Gülümseyerek yüzünü inceledi. Elini yanağına koymuş okşarken açılan gözlere baktı uzunca. Belki birkaç aydır bunun hayalini kuruyordu.

"Günaydın sevgilim."

Seungmin ilk konuşan olmuştu. Hyunjin'n saçlarıyla oynarken cümlesini bitirdikten sonra tekrar dudaklarına uzandı. Kısa öpücükten sonra yerinden doğruldu.

"Günaydın"

Hyunjin Seungmin'in dudaklarından ayrıldığında konuşmak için cesareti bulabilmişti. Beraber yataktan çıkıp mutfağa girdiler.

"Bugün dışarıda mı yesek?"

Hyunjin utangaç tavrına devam ediyordu. Sabah kahvaltı hazırlamak onun için çok zordu.  Çoğu zaman bu öğünü atlardı.

"Yiyelim bebeğim. Nasıl istersen öyle olsun."

Seungmin Hyunjin'i alnından öpüp hazırlanmak için kendi evine gitti. Hyunjin hızlıca odasına girip rastgele şeyler giydi. Hızlıca ayakkabasını giydikten sonra Seungmin'in kapısının önünde bitmişti. Seungmin ise hala ne giyeceğine karar verememişti. Beraber  Seungmin için kıyafet seçtikten sonra evden çıktılar. Seungmin'in arabasına binip favori kafesine gittiler. 2 kişilik kahvaltı söyledikten sonra beklemeye başladılar.

Seungmin Hyunjin'in yüzünü incelemekle meşguldü. Bütün hatlarını ezberledi. Küçük gözlerinin altındaki belli belirsiz beni, büyük dudakları... her şeyine ayrı hayrandı. Hyunjin üzerinde gezen gözlere karşı gülümsedi. Uzun zamandır böyle seveni olmamıştı. Sevilmeyendi o.

Kahvaltı geldiğinde ikiside birbirine yediriyordu. Balayı çifti gibi davranıyorlardı. Seungmin yumurtadan bir parça alıp Hyunjin'e uzattığında Hyunjin memnuniyetle yedi. Yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmuyordu. 

Doyduktan sonra kafaden çıkıp beraber dışarıda biraz yürüdüler. El ele tutuşmuş yürüyorlardı. Dükkanlar çoğalmıştı onlar yürüdükçe. İnsanlar çoğalmıştı.

Hyunjin karşıdan gelen çifte baktı. Kadın kucağında kızını taşırken adam arabayı itiyor ve gözlerini ayırmadan aşkla ikisine bakıyordu. Gülümsedi kendi kendine. Bir çocuğu olmasını hatta Seungmin'den olmasını isterdi. 

Seungmin Hyunjin'in bakışlarını gördüğünde gülümseyerek konuştu. "Çocuğum olmasını çok isterim. Belki senden olur hm?"

Hyunjin gülümseyerek ona döndü. Sanki aklından geçenler okumuştu. Heyecanlanmıştı. Seungmin'in elini istemsizce sıkmıştı. "Gerçekten mi?"

"Evet. Sen gibi tatlı bir erkek çocuğumuz olsa ne kadar güzel olur."

Hyunjin sevimlice gülümserken sohbeti devam ettirdi. "Belki sen gibi yakışıklı ve akıllı olur."

Seungmin elini sıkan çocuğu daha çok kendine çekti. Böyle hayaller kurmak çok hoşuna gitmişti. Ona baba diyen küçük bir Hyunjin düşündü. Ne mutlu hayallerdi ama...

Hyunjin ise aynı anda sevgilisinin yüzünü incelerken küçüklük halini düşledi. Evde gezip koşturan küçük bir Seungmin dişündü. Ona giydireceği tatlı takımları hayal etti. Seungmin'in hayran olduğu sesini duyduğunda kendine gelmek için kafasını iki yana salladı.

"Eve mi gidelim, yoksa daha gezmek ister misin?"

"Eve gidebiliriz."

Beraber arabalarına doğru yürümeye başladılar. Tekrar arabaya gidene kadar yol üzerinde satılan şeylerden almış sürekli bir şeyler yemeye devam etmişlerdi.

Seungmin Hyunjin'in kapısınu açıp binmesini bekledi. Bindikten sonra kapadı ve kendi yerini aldı. Arabayı çalıştırıp eve sürdü. Gün çok güzel başlamış daha güzel devam etmişti.

___________________________________________________

Beklettiğim için özür dilerim guys ama bu hafta baya morelim bozuktu böyle bi bölümü de bozuk morelle yazarsam güzel olmaz diye beklettim. Bugün aşırı güzel bi haber aldım ve hemen yaziyim dedim.

Bide soru: mpreg yapsam mı? Ne dersiniz?

Umarım güzel oluyordur. 15. Bölüm final btw bi anda uzatmaya karar vermezsem

Neyse guys 11. Bölüm bum ✊

A Love With Magic | Hyunmin✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin