6' Clouds

308 36 11
                                    

Hyunjin günlerce düşündü. Camdan Seungmin ve arkadaşını izlerken onu nasıl kendine çekeceğini düşündü. Tek arkadaşı oydu ama o çocuk geldiğinden beri kapısını bile çalmamıştı.

Aklına gelen fikir ile evde bulduğu geçen gün annesinin gönderdiği bütün kapları alıp çantasına koydu. Gözleri kapalı şekilde kapıyı açtı. Eğer onları tekrar görse dışarıya adım atamazdı. Hızlıca aşağıya indi. Zili çalarken içeriden gelen sesle birkaç adım geriledi.

"Uyuyorum defol lütfen."

Hyunjin yabancı sese karşı ne yapacağını bilememişti. Şok olmış şekilde kapıda beklerken üstü olmayan Seungmin kapıyı açtığında gözlerini kapattı.

"Ben şey geçen kaçırdığım pikniği tekrar yaparız diye düşünmüştüm."

Seungmin saçlarını karıştırırken kafasını salladı. Eliyle içeriye girmesini söylediğinde daha kötüsüyle karşılaşmıştı. Muhtemelen az önce bağıran kişininde üstünde hiçbir şey yoktu. Koltukta yastığa sarılmış uyumaya devam ediyordu.

"Minho kalk giyin."

İsmi Minho olan çocuk sarıldığı yastığı gözleri kapalı fırlattığında Seungmin'i tam kafasından vurabilmişti. Hyunjin gülmemek için kendini zor tutarken Seungmin Minho'yu kolundan çekip yere düşürdü.

"Git giyin ya. Terbiyesiz."

Minho yerde sürüne sürüne salondan çıktığında Seungmin üzerine yeni giydiği tişörtle Hyunjin'den özür diledi.

"Piknik için hiç hazırlığım yok markete gidelim mi önce?"

"Ben bir şeyler getirdim ama içecek bir şeyler alabiliriz."

Seungmin kafasını salladıktan sonra salondan çıktı. Hyunjin'in gözleri ise hayalet annesini arıyordu. Onu eve girdiğinden beri görmemişti.

Minho üstünü giyinip odadan çıktığından Hyunjin ile karşılaştı. Evi dolaştığı her halinden belliydi. Minho çatık kaşları ile yüzüne baktığında Hyunjin neden böyle baktığını anlayamamıştı.

"Hayaletleri görebiliyormuşsun?"

"Evet. Seungmin size bahsetmiş olmalı."

"Bak aslan, sana açık konuşacağım. Eğer Seungmin'i beğendiysen falan buna okeyim ama böyle garip hayalet oyunlarına girme senin yüzünden 2 gündür kabuslarla uyanıyo ve sürekli annesini düşündüğü çukura onu geri ittin. O çukurdan çıkarmak için neler neler yaptık haberin var mı? Tabii ki yok."

Hyunjin afallamıştı. "Ben sadece annesini ne kadar özlediğini görünce onunla konuşması gerektiğini düşündüm."

"Sen düşünme."

Minho söyleyecekleri bittikten sonra yanından ayrıldı. Mutfağa doğru yürürken saçlarına şekil vermeye çalışıyordu. Hyunjin ise kendini rezalet hissetmeye başlamıştı. Yardım edeyim derken daha kötüsüne yok açmıştı. 2 gündür sürekli kızdığı, Seungmin'den kıskandığı çocuk aslında onu düzeltmeye çalışıyordu.

Seungmin üzerine hırkasını giymişti. Telefonuna bakarak yürüyordu. Hyunjin'in koridordaki varlığını fark etmemişti bile. Hyunjin arkasından takip ederken beraber mutfağa girdiler.

"Ben gidiyorum. Siz takılın."

"Nereye?"

"Beni dışarı çıkartıp bide çimlere oturtabileceğini sanmana çok üzüldüm."

"Gel ama sonra"

"Bakarız" Minho Seungmin'e doğru öpücük attıktan sonra evden çıktı. Zaten yanına sadece telefonunu alıp gelmişti. Seungmin Hyunjin'e baktı. Üzgün gibiydi.

"Hadi gidelim." Seungmin Hyunjin'i mutfaktan çıkartmıştı. Sonra beraber evden çıktılar. Belki birkaç cips ve içecek alacaklardı. Tam evden çıkmadan önce Seungmin eve doğru döndü.

"Görüşürüz anne, yeni arkadaşımla piknik yapmaya gidiyorum. Birkaç saate gelirim. Kendine iyi bak."

Eve doğru el sallaldıktan sonra kapıdan tamamen çıkıp elindeki oyuncak ayılı anahtarlıkla kapıyı kitledi.

Beraber markete gittiler birkaç parça alıp çıktılar. Bu sefer arka bahçeye beraber oturdular. Seungmin cebinden telefonunu çıkarıp şarkı açmaya başlamıştı. Şarkılar onu hayata bağlayan şeyler arasındaydı. Her boş anında dinlerdi. 3000 parçadan oluşan playlisti her mooda uygun şarkı bulmasına yardımcı oluyordu.

Bu sefer çimlerin üzerine yatmış bulutlardan şekil çıkarırken yeni arkadaşıyla dinlemek için Moon şarkısını açtı. G-idle'ın bütün şarkılarına bayılan biriydi. Bu durum için en uygunun bu olduğuna karar vermişti.

Hyunjin ise yine mırıldanarak şarkıya eşlik ediyordu. Beraber gülüp eğleniyorlardı. Hyunjin'in son 5 aydır geçirdiği en güzel gündü.

___________________________________________________

Minho'yu keko yapmak çok hoşuma gitti bu yüzden artık tam bi keko

Neyse arkadaşlar moral bozmayalım diğerlerine nazaran uwu bi bölümdü kabul edin

Altıncı bölüm bum

A Love With Magic | Hyunmin✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin