12' Funeral

240 29 2
                                    

Birlikteliklerinin üzerinden 2 ay geçmişti. Hyunjin sadece bir sevgili değil 2 yakın arkadaş da kazanmıştı. Minho'nun kabullenmesi zor olsa da ona alışmıştı. Arkadaşının hatrı için bunu yapmıştı. Şimdi onların gelmesini bekliyorlardı.

Kapı çaldığında Hyunjin açtı. Jeongin hızlıca içeriye girerken Minho'nun biraz moreli bozuk gibiydi. Hyunjin sorun etmedi. Kendini sevmediğini biliyordu.

Beraber içeriye girdiler. Jeongin ve Seungmin sarılıyorlardı.

"Ne aldınız?"

"Bizim maaşlar dün yattı. Bütün marketi aldık."

Minho ve Jeongin beraber bi markette kasiyer olarak çalışıyorlardı. Ailelerinin gönderdiği para bu şehirde yetişmiyordu. İşe de beraber girmişlerdi bütün gün boş yapıyorlardı beraber. Maaşları yattığı gibi de hepsini abur cubura yatırıyor sonra Seungmin'in evinde yaşıyorlardı.

Seungmin gülerken poşetlerin içindekileri orta sehpaya çıkarttı. Paketleri açarken Hyunjin konuştu.

"Durun tabak getireyim. Nasıl yiyeceğiz?"

"Gerek yok." Jeongin büyük paket cipsi açıp masaya koydu. Yandan da yırtmıştı cips paketi rahatlıkla yenecek şekile gelmişti. Hyunjin koltuğa oturdu.

Minho elindeki bardakları masaya koydu. Tek eliyle 2 bardak taşıyabiliyordu. Dört kişininkini tek seferde getirmişti.

Hepsi sürekli bir şeyler yiyip konuşup eğleniyordu. Bu aslında bir kutlamaydı. Büyük bir kutlama Seungmin bugün uçtuğu 3 saat ile 100 saatlik uçuşunu tamamlamıştı. 2. Pilot olarak çalışmaya başlayacaktı artık.

"Bizi kurtar burdan Seung"

Minho arkasına yaslanmış sadece içeceğini içerken konuştu. Bıkmıştı artık.

Seungmin gülerken hemen yanındaki arkadaşına sarıldı. Zor bir hayatı olduğunu biliyordu. "İlk seni görüteceğim Minmin"

Minho çocuğun saçlarını karıştırdı. "Beni Maldivlere falan götür. Şöyle bi dinleneyim."

Hyunjin konuşmaların dışında kalmış sadece dinliyor ve ortadaki cipslerden yiyordu. Seungmin'in telefonu çaldığında Hyunjin ona uzattı. "Teyzelerin gülü" arıyordu.

Seungmin gördüğü isimle ayaklandı. Telefonu açıp etrafta zıplarken konuşmaya başladı.

"Teyze bugün 100 saatlik uçuşumu bitirdim inanabiliyor musun?"
...
"Ne?"
...
"Hayır şimdi şaka yapma."
...

Seungmin telefonu kulağından ayrıldığında direkt olarak telefon yere düştü. Arkasından da Seungmin. Dizlerine düşmüştü.

"Ne oldu?" Hyunjin endişeyle sorarak sevgilisinin yanına ilerledi. Yanına çöktü. Arkasından Minho ve Jeongin de gelmişti.

"J-Jun annem"

Jeongin olanı hızlıca kavradığında hızlıca arkadaşına sarıldı. Hepsinin yavaş yavaş her şey aklına dank ederken Seungmin yerinden kalktı.

"Hemen gidelim."

Hızlıca her şeyi öyle bırakıp evden çıktılar. Seungmin kendi arabasını sürmesi için Minho'ya vermişti. Kendi sürebilecek halde  değildi. Seungmin varana kadar annesinin töreni hazır olacaktı. Açık tabut töreni yapılacaktı. Seungmin'in son kez veda edebilmesi için.

Bütün yol hiç konuşmadan mola vermeden gittiler. Ulaştıklarında Seungmin hızlıca inip içeriye girdi. Cenaze evinin kapısını hızlıca ittirip içeriye girdi. Buraya son kez girdiğinde 17 yaşındaydı. Şimdi. 22 yaşında tekrar buradaydı.

Tabutun başına yavaş adımlarla giderken sıkıca teyzesinin elini tutuyordu. İkili açık ara en çok acıyı çekendi. Biri kardeşini diğeri annesini kaybetmişti.

Seungmin son kez annesine baktı. Saçlarını okşadı. "Anne daha çok erkendi. Hadi kalk."

Teyzesi Seungmin'in tepkisine daha çok ağlamaya başlamıştı. Ona sıkıca sarıldı. Tabutun başından onu uzaklaştırırdı. Koltuklara oturttu.

Hyunjin sevgilisinin yanına gidecekkem Minho tarafından durduruldu. "Şimdi gitme."

Üçü kapıda bekliyordu. Minho ve Jeongin'in bile gözleri dolmuştu. Seungmin harap haldeydi. Başını teyzesinin omzundan kaldıramıyordu bile. Son gücüyle tekrar annesinin yanına gitti. Son kezdi bu.

Başında ağlarken töreni düzenleyen kadın yanına geldiğinde  eline bir kağıt tutuşturmuştu

"Ben çok üzngünüm ama bu annenizin vasiyeti. Avukatı az önce size vermem için getirdi. Özellikle sizin en ince ayrıntısına kadar okumanızı istemiş."

Seungmin kağıdı alıp cebine koydu. Sakin kafasıyla okuyacaktı. Arkasından beline dolanan ellerle arkasını döndü. Sevgilisine kocaman sarıldı. En ihtiyacı olduğu şey buydu. Boynuna burnunu dayamış kokusuyla sakinleşmeye çalışıyordu.

Saat gece yarısını gösterdiğinde Seungmin'i ordan zor çıkartmışlardı. Yine onun özel isteği üzerine eski evlerine geldiler. Hepsi koltuklara oturmuş sessizce yeri izliyorlardı.

__________________________________________________

Güzel bölümlerden sonra böyle bi kaosa ihtiyacımız vardı✋🏻

Bu arada peçetelerinizi hazırlayın diğer bölüm ağlicaz

Bu arada açık tabut töreni hristiyanların yaptığı bi tören diye biliyorum naaş temizlenip sanki ölmemiş gibi makyaj yapıyorlar. Yani tabutun içinde sanki hiç ölmemiş gibi yatıyo ölen kişi. Törenle veda ediyorlar sonra gömülüyor.

12. Bölüm bum✊✊

A Love With Magic | Hyunmin✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin