1. Bölüm

184 14 52
                                    

" Geçmişin yükünü,geleceğe ve bugüne yüklemenin ne anlamı var?"

Bölüm 1//

Saatlerdir öylece oturuyordu genç kadın. Duydukları  öyle ağır gelmişti ki bunca yıl anne baba bildiği insanların vefatına üzülememişti bile. Gözlerinden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Kalbi daralıyordu. Dar geliyordu İstanbul. Mümkün  değil sığamıyordu hiçbir sokağına, köşesine.

Kendisine uzatılan suya isteksizce başını salladı ve gözlerini yumdu. Odadan çıkan görevli ile derin bir nefes alarak yerinde iyice yayıldı. Bilinci kapanmadan önce tek düşündüğü şey kendisini bu hale sokan insanların hiçbirini affetmeyeceğiydi...

🌑🌑🌑

Kendisine seslenen biri vardı ses yakından gelirken zorlanarak gözlerini açıp başında dikilen görevliye baktı.

" Ne vardı Hale?"

" Efendim Aşağıda bir adam var sizi bekliyor."

Dediğinde başını salladı. Ayağa kalkıp odadan çıkacakken aynadaki yansıması ile göz göze geldi ve yüzünde ki acı tebessüme engel olamadı. Tam bir enkaz gibi görünüyordu. Bunu kendine yapanlar dakikalar geçtikçe daha da küçülüyorlardı gözünde. Odadan çıkarak aşağı indiğinde gördüğü kalabalıkla duraksadı. Doğru ya biricik (!) ailesinin yası tutuluyordu. Kendisine  bakan ve ağlamakta olan halası ayağa kalkacakken kaçırdı gözlerini. Onun da haberi vardı.

Şimdi masummuş gibi acısını paylaşmasına ihtiyacı yoktu. Abisi için ağlamaya devam edebilirdi. Çalışma odasına geldiğinde kapıyı açarak içeri girdi. Ellilerinde olduğunu düşündüğü adama baş selamı vererek yerine oturdu.

" Ne alırsınız?"

Diye sordu her şeyden önce. Babası öyle öğretmişti çünkü. Daha doğrusu babası olduğunu düşündüğü adam.

" Kahve kafii. "

Onu onaylayarak telefonu alıp Hale'den kahve istedi. Daha sonra ellerini önündeki masanın üzerinde birleştirerek sorgulayıcı bakışlarını adama dikti.

" Sizi dinliyorum. "

" Öncelikle başınız sağolsun. Biliyorum acınız büyük. Açıkçası böyle bir zamanda hiç rahatsız etmek istemezdim. Lakin olay biraz acil. "

Dediğinde merakla dinlemeye devam etti. Adam gergince yerinde kıpırdanarak çantasından bir dosya çıkararak önündeki masaya bıraktı.

" Gerçek aileniz. Yani onlar hakkındaki bilgiler bulunuyor."

Dediğinde dosyaya bakmadı bile.

" Umarım acil dediğiniz konu bu değildir. "

Dediğinde adam şaşırsa da bozuntuya vermeden devam etti.

" Erkek kardeşiniz var."

Dedi kadının sindirmesini beklerken.

" Ve maalesef bir hataya düşmüş."

" Anlıyorum. Peki bunun hangi kısmı beni ilgilendiriyor?"

Adamın şaşkınlığı iyice artmıştı. Hiç mi bir şey merak etmiyordu?

" Siz...Mardinlisiniz. "

Dediğinde kız kahkaha attı.

" İyi şakaydı. Bir de kardeşiniz kız kaçırmış berdel falan deyin tam olsun."

Dediğinde karşısındaki adamın endişeli hali ile gülüşü soldu.

" Ne yani? Siz...Ciddisiniz? Bakın ben Mardinli olabilirim. Hatta bununla gurur da duyarım. Ülkemin her bir karışı benim için ayrı değerli. Ama diğer ihtimal?"

Olamayacak TöreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin