Seul Gi Evet yada Hayır? Bilmiyordum gerçekten ne yapacaktım ne cevap vereceğimi bilmiyordum Evet dersem Sehunu kaybedebilirdim. Peki hayır dersem aslında ondan korkmuyordum ama okul zamaninda okulun popilerleriyle uğraşmak zaten yetmişti bide bu Nari ile uğraşmak istemiyordum. Sanırım cevap vermemek en iyisiydi.
" Sabaha kadar seni bekleyemem cevabını ver."
" Sanırım cevap vermeyeceğim."
" Öyle mi? Bunu hayır olarak kabul ediyorum ve sanırım gereken şeyleri ben halledeceğim."
" Y-yani?"
" Yanisi Nariye merhaba de!"
Son sözünü söyleyerek cafeden ayrıldı. Ondan korkmuyorum o kim ki ondan korkcaktım
Cafeyi temizleyip, pastalari ve diğer ürünleri dolaba kaldırıp cafeden dışarıya adımımı atabilmiştim sonunda. Uzun zamandır etrafta dolanmıyordum bu fırsatı bilerek Seul'un renkli sokaklarında dolaşıyordum.
*
" Beni neden çağırdın buraya?"
" Merak etme seni fazla - işinden - alı koymıyacağım birşey isteyeceğim o kadar."
" Ne istiyorsun?"
" Seul Gi diye bir kız var. Bu kız Sehundan hoşlanıyor ondan uzaklaşmasini sağlamak için bana yardim et."
" İyide bu kız çoktan Sehundan hoşlanıyor ayrıca Sehun ondan hoşlanmıyorsa kız ondan vaz geçer hep öyle olur."
" Evet Sehunda ondan hoşlanıyor beni deli edende bu. Belki hoşlanmıyorda deli gibi aşık"
"Hmm, sana yardım ederim ama kızı göster önce eğer güzelse hoşuma gider ve hoşuma giderse ne olduğunu biliyorsun sen."
"Hı hı evet onu istersin ve senin olur işte bak normal hayatın gibi olucak her neyse yardım edicek misin?"
" Evet "
Seul gi teklifime ' Hayır ' derse böyle olurdu sen görürsün hem sen Sehundan hemde Sehun senden soğucak ve böylece birbirinizden nefret ediceksiniz asıl şimdi gerçek karşındaki Nariyi görüceksin Sehun sen benimsin daha doğrusu ben seninim bunu anlıycaksın.
Greyle dost demesekte arkadaşız çünkü o olmazsa Seul gi onla kim uğraşırdi? Ahaha yine çok akıllıyım
*
Eve sanırım - İLK KEZ- bu kadar geç geliyordum. Saat 11'idi yani bir kız olarak dışarı çıkmayı sevmezdim çıksamda geç bile gelmezdim. Üstümdekileri çıkarıp salona doğru ilerledim sehpabada duran tatlı tarifleriyle dolu olan dergiyi alip okumaya başladım ben zaten bunları yapmayı biliyordum ama pandalı pasta hariç yani bu öyle bir pasta değildi. Bu pastada kestiğiniz her dilimde bir panda yüz ifadesi geliyordu ve hepsi farkli sanırım bu pastayı yapmak şeflik yada acayip derecede ustalık gerekti ben bu kadar yapamazdım. Ama panda süsü yapabilirdim bu pastayı acaba Sehun biliyor mudur? Ah bilse bile onla yapamam Nari artık hergün pastaneye gelirdi son olanlardan sonra
Şimdi bunları düşünmekten vaz geçip uykulu gözlerimle olduğum yerde uykuya dalmıştım. Sabah uyanırken boynumun acısıyla kalkmıştım sanırım tutulmuştu bugün negatifleri üstüme çektiğim bir gün olucaktı sanırım. Saatte bakıp koltuktan kalkarak odama gittim dolabımı açarak ne giysem diye saçma düşüncelere daldım niye düşünüyordum anlam bile veremiyordum her zamanki sade şeyleri giyecektim işte. Üstüme sade beyaz bir tişört üstünde ' say what?' yazıyordu altına siyah kot pantolon altına beyaz converselerimi giyerek odadan çıktım. Mutfağa uğradığımda bardağa süt koyup içtim son olarakta elime elma alarak sonundan evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainbow Cake ( Askıda )
RomansaRengarenk pastanenin bitmek bilmeyen maceraları,inatçılığı ve aşk hikayesi Sehun ve Seul Gi sonunda bu pastanenin tatlı çifti olarak kalacaklar mı?