(Şatoda)
Muhafızlar şatonun içinde oradan oraya koşturup duruyorlardı. Cavel son anda ona çarpmak üzere olan muhafızdan uzaklaşırken muhafız arkasına bakıp Cavel'ın önünde eğildi.
-"Affedin Efendim."
-"Sorun yok. Bu arada neden herkes koşup duruyor. Bir şey mi var?"
-"Efendi Eugene kapıları kullanıp insanların dünyasına gitmiş. Bu yüzden majesteleri emirler yağdırıyor."
Cavel şaşkınlık içerisinde bakarken muhafız tekrardan eğilip Kral'ın huzuruna doğru gitti.
Cavel, abisi West'in odasına hızlı adımlarla ilerledi. Odanın önüne geldiğinde kapıyı bile çalmadan içeri daldı. Masanın başındaki West irkilerek ona döndü.
-"Salak mısın?"
-"Konu şu anda benim salaklığım değil. Eugene'in yaptığını duydun mu?"
West kaşlarını çatıp tamamen ona döndü.
-"Hayır?"
-"Kapıları kullanıp insanların dünyasına gitmiş."
-"Ne!? Babam bir şey dememiş mi?"
-"Yanına gitmedim ki. Gitseydim eminim ki bana da bir sürü emir verirdi."
-"Eugene'in yaptığı büyük delilik. Babamın yapacağı işkenceleri, onu da geçtim halkın gözünde düşeceği durumu hiç mi düşünmemiş."
Cavel sıkıntıyla dudağını ısırıp sandalyelerden birine oturdu.
-"Aslında bizde mi gitsek?"
-"Saçmaladığının farkında mısın? İnsanlar tehlikeli varlıklar. Atalarımıza yaptıklarını ne çabuk unuttun? Aslında bir noktada onlara teşekkür etmek gerekir sonuçta bizim büyüler ortaya çıkarmamızı ve kapıları icat etmemizi sağladılar."
-"Eğer hepsi öyleyse Eugene nasıl bir insandan hoşlanıyor?"
-"Eugene bir insandan mı hoşlanıyor!?"
-"Yemek dışında odandan çıkmayı denemelisin."
(O SIRADA EUGENE)
Etrafımdaki beyaz ışık yerini görüntülere bırakırken ben sıkıntıyla elimdeki kağıda bakıyordum. Koskoca şehirde nasıl onun evini bulacaktım ki? Ama yinede kalbim resmen yerinden çıkacaktı. Evet, daha önce abilerimle bir kez gelmiştim ama o sadece 15 dakikalığınaydı.
O sırada bir korna sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Etrafıma baktığımda ana yolun ortasındaydım. Hızlıca parmağımı şıklattığımda ruhum emilir gibi oldu. Ardından etraftaki insanların şaşkın bakışlarını gördüm. Bunu pek umursamadım. Sonuçta birine anlatmayı denediklerinde kanıtmayamayacaklardı ve onları deli yerine koyacaklardı.
Sokaklarda yürümeye başladıktan yarım saat sonra mavi sokak tabelasının altındaydım. Gururla gülümsedim. Yarım saatte bulabilmiştim. Normalde kapılar hedefin tam önüne ışınlıyordu, abimleyken de hedefin önündeydik ama galiba tek başıma ilk seferim olduğu için beni biraz uzağa atmıştı.
Sokaktaki 9. Sıradaki evi bulup bahçenin içine girip salıncağa oturdum. Kapının açılmasını beklerken aniden içimi ürperten bir şey hissettim. Hayatımda ilk defa böyle bir şeyi hissediyordum. Gözlerim şaşkınlıkla açılmışken anahtar deliğinden tıkırtılar geldi ve kapı açıldı. Kız yanıma gelirken kalbimde anlayamayadığım şeyler oluyordu. O yanıma oturduktan sonra onu izlemeye başladım.
Saçlarımı uçuşturan bu şey karşısında ve o yanımdayken kalbimde olan şeyleri düşünürken bu dünyadan öğreneceğim daha çok şeyin olduğunu fark ettim. Kendi dünyamızda böyle hisleri hiç tatmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Aşık
VampireBu hikaye teoriden yazılmıştır! Vampir soyundan gelen bir ailenin en küçük oğlu bir insana aşık olur. Vampirler o dünyada görünmez olabiliyordur. Bundan yararlanarak günlerce onu izler, yaralanacağı sırada ona yardım eder. Uzaktan sevmenin kendisine...