~Sude~
'Galiba sonumuz geldi kabul edelim.' Dedi Açelya korkarak. Hepimiz olduğumuz yerde kala kaldık, Ne yapıcağımızı düşünüyorduk. Kapı sert bir şekilde çalmaya devam ediyordu ki Cafer fısıldayarak konuşmaya başladı.
'Sakın bi yerden ayrılmayın. Hemen dönücem.' Cafer yanımızdan ayrılıp merdivene yönelip yukarı çıktı.
'Artık ismimiz 'Saklananlar.' Çetesi yerine 'yakalananlar.' Çetesi olsun.' Dedi Burak.
'Saçmalamayın gerizekalılar! Bu zamana yakalanmadık şimdi mi yakalanacağız?!.' Dedim fısıldayarak. 'Ayrıca şu ses tonunuzu korumanızı kaç kere söylicem acaba?.' Ben 'Saklananlar.' Çetesinin annesi gibi bir şeydim, ama bir şey öğretememişim. Allahım sen beni neyle sınıyorsun yarabbim...
'Açın kapıyı! Orada olduğunuzu biliyorum! 123 kişiyi öldürmekten tutuklu yargılanacaksınız! Eğer şimdi bu kapıyı açarsanız cezanızda indirim yapabilirim.' Dedi polisin bi tanesi. He aynen bunu söyleyip indirim yapmıyorlar ama. Yemezler polis!
Cafer sessizce merdivenden inip yanımıza maskelerle ve silahlarla geldi. 'Şimdi bu maskelerinizi alıp yüzünüze geçirin, bu silah elinizde olucak.' Dedi fısıldayarak. Şimdi silaha ne gerek vardı? Yine katil olamam kimse kusura bakmasın.
'Bunları ne yapıcağız Cafer? Yine katil olucak halimiz yok ya?.' Dedi cansu.
'Polisleri öldürüceğiz.' Dedi cafer 32 diş sırıtarak. Ne?! Valla kimse kusura bakmasın ama ben yine katil olmam kafayı yemiş bu!
Hepimiz şaskınlıkla Cafere bakıyorduk. Ne saçmalıyordu acaba? Kahvaltını yapmadı desem? Yo az önce bizimle yemişti. Yada gece iyi uyuyamadı? Yo iyi uyuduğunu söyledi. Of ne saçmalıyorum ya!
'Ben varım, ne yapıcağız.' Diyen aliye baktık. Herkes kafayı yemiş abi!
'Yok valla bu işten kurtulalım sizi hastaneye götürücem. Valla kan şekeriniz düşmüş sizin.' Dedim dalga geçer gibi.
'Sudecim az kafayı kullan. Şimdi biz bu polisleri öldürmezsek ve arkadan kaçsak bizi yakalarlarsa ne yapacağız? O anda zaten onları vursak ne değişecek? Yüzümüzü görürler ve fotoğrafımız her yerde yayılır. Ve bu sayede dışarı bile çıkamayıp ölüp gideriz, ne dersin?' Dedi Ali. Haklıydı, vurmazsak başımıza iş açabiliriz. Başka çare yok.
Cafer sessizce kapıya gitti ve kulağını kapıya dayadı. Galiba polislerin konuşmasını dinlicek. Bizde kapıya gidip dişarıyı dinlemeye başladık.
'1 saat sonra üç araç buraya gelip kapıyı kıracak. Kaçıcak bi yerleri kalmadı zaten. Gözümüz onlarda olsun, anlaşıldı mı polis?' Vay vay vay demek bizimle oyun oynuyorlar? Sizi acımıştım ölüceğiniz diye, ama şimdi zerre acımıyorum:D
'Anlaşıldı polis.' Dedi diğer polis. Hepimiz kapıdan çekilmiştik ve oturma odasına geçmiştik.
'Saklananlar çetesi beni dinleyin, şimdi herkes odasına gidip bavulunuzu alıp buraya toplanıcak. Sahte kimliklerinizi,Gözlüklerinizi,Şapkanızı,Kiyafetlerinizi ve özel ihtiyaçlarınızı almaya unutmayın. Dağılın.' Dedi Cafer. Herkes biraz koşturarak odasına gidip eşyalarını bavula koymaya başlamıştı bile.
Babamın dediği hep doğru çıktı. 'Hep ülke değiştirmek zorunda kalıcaksınız...' Bundanda nefret ediyordum.
20 dakika içinde eşyalarımızı alıp aşağa inmiştik. Kapıdan biraz ilerdeydik ve planımızı şimdi uygulayacaktık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLANANLAR ÇETESİ
Action'Biz o insanları öldürmek istememiştik ama tetiği kendi parmaklarımızla çekmiştik...'