(Medyaya bıraktığım şarkılara lütfen göz atınız, iyi okumalar^^) ✿
abreaksiyon: acı veren bir deneyimi anımsamanın ardından gelen duygusal boşalım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Son harcamalarınızla birlikte... Toplam kredi borcunuz 180.000 won. Tarih geciktiği müddetçe faiz birikiminiz devam ediyor. Yani bay Park-..."
"Bay park aslında ölmüş biliyor musunuz?"
"Öyle mi? O halde borcunuz kredinizi alırken kefil olarak gösterdiğiniz Kim Taehyung'a devredilecektir. Ölüm belgenizle birlikte buraya geldiğiniz taktirde..."
Jimin, yüzünü kırıştırarak telefonu sekreter bankacı kadının yüzüne kapatıp derin bir nefes aldı. Bunların sorunu neydi? Her gün farklı bir müşterileri ölüyordu anladığı kadarıyla.
Elini kısa bir süre önce açık pembeye boyadığı saçları arasından geçirip oturduğu koltukta arkasına yaslandı yavaşça. Kafası allak bullak olmuş vaziyetteydi. Beyni içinde dolanan tek düşünce bugün akşam finalini oynayacağı ve kesinlikle kazanması gereken dans yarışmasıydı.
Başka bir seçeneği de yoktu zaten. Ömür boyu hapishane köşelerinde sürünmek istemiyorsa bunu yapmak zorundaydı.
Park Jimin'in tek şansı buydu.
Pencereden içeri usulca girip yüzüne çarpan günün ilk ışıkları sinirini daha da bozarken tek başına yaşadığı evde bugün ikinci kez çalan telefon onu korkutmuştu anlık olarak. Söylene söylene uzağa fırlattığı alete uzandı, zaten yeteri kadar stresliyken bugün her şey üzerine geliyormuş gibi hissediyordu.
Ekranda en yakın arkadaşının ismini görmesiyle içi rahatlamıştı ama, gülümsedi hafifçe.
"Efendim Kookie?"
Jungkook ile Jimin'in arkadaşlığı, 4 sene önce aynı üniversitenin farklı bölümlerinde okurken ve garip bir şekilde Kook'un tüm sakarlığını kullanarak Jimin'in üzerine kantinden aldığı sıcak çayı dökmesiyle, ardından da temizlemeye çalışırken gömleğini yırtmasıyla başlamıştı. İkisi adına yıllarca anlatılacak komik bir aynıydı bu.
Ardından Jimin, Jungkook'un çocukluk aşkı ve aynı zamanda şuan ki eşi Taehyung ile gömleğinin parasını ödemeye çalışırken tanışmıştı.
Kendi hallerinde tatlı bir çiftlerdi, fazla arkadaşı olmayan Jimin ise onları yalnızlığından kurtulmak için güzel bir fırsattan daha fazlası olarak görmüştü hep.
Belki de her zaman, bir gün onlar gibi olmanın hayalini kurduğundan da olabilirdi.
"Günaydın Chim'im. Nasılsın, heyecan hissediyor musun? Ben bile bu kadar heyecanlıysam seni düşünemiyorum gerçi."
Jungkook çok, hatta biraz fazla enerjik bir insandı kendisine göre. Jimin'in küçüklükten beri çekingen, içe dönük yapısı için en azından. Birbirlerine fazla zıt karakterler oldukları için başlarda çok zor olmuştu anlaşmaları.
