dystychiphobia: birinin canını acıtma korkusu.
Mükemmel insan olmak.
Söylemesi ne kadar basite indirgenmiş, kolay bir şey gibi görünüyordu fakat başka bir açıdan herkese göre farklılık gösteren bir deyimdi değil mi?
Mükemmel olmak kişinin kendi içinde başarabileceği bir durumdu aslında. Yani harika bir vücuda sahip olmanız, çok güzel bir işinizin olması, size aşık olan insana aşık olabilmek ve daha bir çok ayrı terim sizi elbette mutlu ederdi fakat mükemmel olabilmeniz için bunlara ihtiyacınız yoktu. Çünkü zaten bunlara sahip olmak için kendimizi o kadar yıpratırdık ki bırakın mükemmel olmayı kendimizi bir parça iyi hissetmek için bile vakit bulamazdık.
Park Jimin tüm hayatı boyunca bunun ancak bu şekilde olabileceğine o kadar kafayı takmıştı ki, güzel anlardan zevk almayı, başka bir deyişle hayatını yaşamayı unutmuş gibiydi. En başından beri kilo alma korkusuyla çok sevdiği çikolatayı yiyememişti mesela, çalışırken ciddiyetin en büyük otorite olduğunu sanarak espri yapmayı unutmuştu, şımarmak, aldığı ödülün sevinciyle çığlık çığlığa bağırmak istiyor ama birileri ayıplar diye kendini sıkıyor, ne zaman hissettiği duyguları en uç noktaya çıkarmak istese herhangi birisi tarafından küçümsenir ya da aşağılanır diye hiç bir arzusunu gerçekleştirememişti resmen.
Fakat çoğunluğun aksine Jimin içinde olduğu durumun başından beri farkındaydı ve buna rağmen hiç pes etmedi. Çok fazla kez kararsızlıklar, büyük hayal kırıklıkları ve küçük yaşının kaldıramayacağı derecede üzüntü yaşamıştı, tıpkı çağımızda ki diğer tüm genç insanlar gibi ama yine de o vazgeçmemeyi seçti ve bunun en büyük sebeplerinden biri her ne kadar haberi bile olmasa da Jung Hoseok'tu.
Hoseok'u ilk gördüğü andan itibaren bir ilgisinin olduğu her halinden belliydi aslında, bütün o klasikleşmiş uzaktan bakışlar, malum küçük kıskançlıklar, sürekli düşünmeler, platonik tavırlar.
Ama tüm bunlar bir kenara Jimin ona karşı sadece uzaktan ilgi besleyen bir çocuktan daha fazlasıydı çünkü aynı zamanda içinde 'Hoseok kadar harika olmak' denen bir terim bulmuş ve o olma yönünde de ağır ağır hep gitmişti. Ona göre normaldi bu, sonuçta hangimiz için aşık olduğumuz insan diğerlerine göre bir adım önde değildi ki?
Ama aslında farkında olmayarak durumları başından beri hep biraz abartmıştı. Bazı şeyleri belirli kaynaklardan öğrenerek tamamen Hoseok ile aynı hareket etmek biraz abartıydı örneğin. Mecazi değil, aynı saatte uyanmak, aynı yemekleri yemek, benzer tarzlarda giyinmek, saçlarını onun yaptığı modelde yapmak bunların yalnızca birkaç tanesiydi.
Biraz geç olsa da Jimin'in de kafasına bir yerde dank etmişti ki, o Jung Hoseok gibi olmak istemiyordu, o bizzat Jung Hoseok olmak istiyordu.
Bunu kendine kabul ettirmesi biraz zor olmuştu sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dancer//hopemin✓
Hayran Kurgu❝Sen iyi ol yeter. Bende sızlasın her yaran.❞ ~~~ (minific, düz yazı) 05.12.2021 🌼