Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jung Hoseok.
Merhaba. Seni uzun zamandır takip ediyorum. Ah, böyle söyleyince beni bir sapıkmışım gibi düşüneceğini biliyorum ama öyle değil. Gerçekten. Sadece, aynı ortamda bulunduğumuzda ara sıra gözlerim sana kayıyor ve ben buna engel olamıyorum. Bunun için özür dilerim.
Senin aksine fazla dikkat çeken tiplerden değilim o yüzden beni fark etmediğin için seni suçlamayacağım. Her ne kadar bunu yapmam çok yanlış olsa da, tüm cesaretimi toplayarak bu mektubu yazmaya karar verdim. Çok eski bir yöntem, değil mi? Belki de birilerinden numaranı bulup mesaj atmam daha iyi olabilirdi. Ama sanırım o zaman daha çok sapık gibi görünürdüm. Her neyse.
Öncelikle harika dans ettiğini ve görünüşünün çok mükemmel olduğunu söylemek istiyorum. Biliyorum, elbette her gün farklı farklı kişilerden bunları defalarca kez duyuyorsundur ama yalan değil. İlk defa birine karşı böyle bir şey yapmaya karar verdim, haliyle bu cümleleri kurduğum ilk kişisin. Umarım çok ters bir tepki göstermezsin.
Bulunduğun her ortamda, insanların sana ne kadar hayranlıkla baktıklarını ve aldığın övgüleri bir şekilde küçük teşekkürlerle atlattığını görüyorum sürekli. Sorun şu ki, daha fazlasını hak ediyorsun. Çünkü, bilmiyorum, sadece sen mükemmelsin ve ben senin gibi olmaya çalıştıkça bunun altında ezildiğimi hissediyorum.
Bir de şey, bazen seni, o her zaman gülümseyerek insanlara neşe saçan halinden çok daha uzak bir şekilde dalgınca çevreni izlerken de görüyorum. Nedenini bilmiyorum ve sormam uygun olmaz fakat seni rahatsız eden bir şeyler var. Tabiki bu doğal, kendimden bahsederken eşcinsel olduğum için beni kapı dışarı eden bir annem olduğunu da sana anlatmak istiyorum. Bu dönemlerde başımıza pek çok şey gelebiliyor.
Yine de onu seviyorum, sonuçta her ne olursa olsun kadın tam dokuz ay karnında taşımış beni. Ben olsam yoruldum diyip atardım bir kenara.
Yüzünde ufak bir tebessüm oluşacağını biliyorum ve bunun için mutluyum.
Pat diye söylememek için konuyu oldukça dolandırdım ve yine de pat diye söyleyeceğim ki, maalesef sana aşık oldum. Bu berbat bir şey.
Seninle ilgili olan kısımdan bahsetmiyorum, yanlış anlama sen harikasın. Tabiki sana herkes aşık olur, ve bu çok sinir bozucu olsa da gerçek.
Aşk, düzgünce düşünüldüğü zaman tamamen bir saçmalık, sence de öyle değil mi? Bir kişiyi tanıyorsun ve sonra bütün dünyan o oluveriyor bir anda. Nereye gidersen git kafanın içinde dolanıyor ismi, gece desen rüyalarına giriyor, ister istemez kurduğun her hayalin içine pat diye düşüyor birden.
Bu gerçekten çılgınca bir şey. Umarım aşık olmazsın, en azından ben hariç birine.
Ve bunun dışında, diğer insanların aksine sana baktığımda sadece bütün hayatı dört dörtlük bir insan görmüyorum Hoseok. Bunun için üzgünüm, ama yaralarını görebiliyorum. Bu kötü bir şey değil tabiki. Benim de yaralarım var, çok fazla.
