Cem'in Günlüğü

Ben bu şarkıyı sana yazdım

-Tanışma-

Günün birinde tuhaf güçlere sahip bir adam varmış. Tuhaf öngörüleri yüzünden çevresindekilerin saygıyla karışık korkusunu ve dünyanın yalnızlığını taşırmış omuzlarında. Fal bakarmış insanlara, aslında zihninde gördüklerini onlara kahve fincanından, su damlasından anlatırmış. O'nun günlüğünü okumaya hazır mısın?

-

Bölüm 1

Tarih: 34/14/2015

Aşkı tanım ya da kalıplara sokamam, o sensin, arayıp durduğum bir silüet. Hikayeme tam ortasından başlıyorum, dünyamın da hikayemin de tam ortasında 'sen' varsın.

 Bu bir hikaye, belki masal derdi insanlar. Sana kendimi anlatmak en kutsal davranışım olacaktır. Bu günlüğü bir gün bulacaksın biliyorum. Oku, yak ve küllerini savur her gün beklediğin o uçurumdan. Hepsini yakalayacak ve ellerini tutacağım, göreceksin!

Öncelikle, çok öncelerden başlayacağım, yaratılıştan; Tanrı evreni yaratırken insanların akıllarına bir sınır çizmiş ve onları zamana esir etmişti. Acısız yaşamak için bir yoldu bu. İnsanlar zaman ve mekan kavramlarıyla çevrili, zihinlerini özgür bırakmaktan acizdi. Fakat bazıları hariç, Tanrının gözlerini alanlar. Tanrının gözleri görürdü her şeyi. Barış için, insanlar kendi sınırlarından kurtulmalı; bahçe sınırlarından ve ülke sınırlarından önce. 

Ben cem, adımı bilmesen de gözlerimden tanırsın beni.. Bazı insanlar göründüklerinden çok daha fazlasıdır. Çünkü sınırlarla çevrili zihinler ilerideki sonsuzluğu göremezler. Benim ruhumda esir olmuş bir sonsuzluk var, çünkü sınırlarım hiç bir zaman çizilmedi, tanrının kaleminin kırıldığı an! Bu beni hem unutulmuş ve yalnız hem özgür ve sonsuz hissettirirdi her zaman, seni bulunca daha çok yalnız hissettim. Anlatmam çok zor oluyor sabret, çünkü gözlerimi her kapadığımda bilmediğin bir yere gidiyorum. Sana hep bilmediğin bir yerden yazdım mektuplarımı, bilmediğin seslerle söyledim. Şimdi anlatma zamanım geldi, ben “Sana bunları hiç bilmediğin bir yerden yazıyorum.”