4.Bölüm"Bu sefer ben istiyorum"

958 75 17
                                    

Efe'nin saldırısından bir hafta geçmiş,Kartal olaydan sıvışmış ve bu ikili yalnızca duruşma zamanlarında karşılaşmışlardı. İki yabancı gibi davranıyorlardı. Efe aşıktı görevine. Böylesine bir durumda,Kartal gibi birisi yüzünden görevinden olması affedilmez kılıyordu onu.

En son duruşma. Bitti,salon dağılıyor. Efe her zaman ki gibi en önden çıkıp arabasına giderken Kartal arkasındaydı. Ceketini düzelterek yürüyordu. Konuşup,konuşmama şıkları arasında dönüp dururken,Efe'ye seslendi.
"Komiser!"
Arabasına oturmaya hazırlanan Efe durup başını kaldırdı. Göz ucuyla baktı,karşısında dikilen adama. Devam et dercesine kafasını daha yatırdı.
"Kusura bakma. Benim laflarım yüzünden-"
"Yok ne kusuru canım benim!" Efe'nin dalga geçtiği on kilometre öteden belli oluyordu. Kartal sinirlendi. "Dalga mı geçiyorsun lan benimle? Adam gibi konuşulmuyor seninle!"
Efe cevap vermedi ama arabasına da binmedi. Durup sadece onu izledi. Kartal rahatsız olmuşa benziyordu ki lafa girdi.

" Ne düşündüm biliyor musun Komiser? Adı üstünde komisersin sen,bende suçluyum. Her ne kadar kanıtlayamasan da,öyle. Bizim birlikte vakit geçirmemiz hataydı. Sen kendi çöplüğünde adam kovalayacaktın, bende kendi çöplüğümde. Olmamaması gerekirdi bunun. SENİN BENİMLE KONUŞMAMAN GEREKİRDİ!"
Son cümlesinde tehditkar şekilde,parmağını uzattı ve çekip arabasına gitti. Kartal binip giderken Efe bir süre boş boş baktı. Arabasına binip derin bir of çekti,başına masaj yaparken. Her şey üst üste geliyordu. Üzerine Kartal'ın ağır konuşması ve kendisinden vazgeçmesi daha çok sinirlendirmişti onu. "Neyse." dedi kendi kendine ve gaza bastı.

***
Geceye doğru,saat 10. Köşedeki ayna yansımasından sayılıyordu yerdeki içki şişeleri. Kafasını koltuk kenarına yaslamış eli koltuktan aşağı sarkıyordu. Elindeki son şişeyi de serbest bıraktı ve yere düştü. Derin nefes alıp duruşunu düzeltti. Doğrulunca ellerini saçlarından geçirdi. Gözü aynaya çarptı. Bir süre boş gözlerle kendini izledi. Dayanamadı,ayağa kalktı. Geçti aynanın karşısına. Gözlerine baktı. Kızarmış,torbalar oluşmuştu. Kaç saattir burada yattığını düşündü. Bileğinden tokasını çıkartıp saçlarını topladı. Banyoya doğru giderken kapı zilini duydu. "Kim lan bu saatte?"
Kapıyı açınca karşısında annesini gördü. Süslenmiş elinde bir kutu vardı. Gülümsedi,Efe karşılık vermeye çalıştı-aklının yettiği kadar. Annesine sarıldı ve içeri davet etti. Annesi içeri girince kapıyı kapattı ve yaslandı. Annesinin bağırışını bekliyordu.

"EFE!"
Cevap vermedi ve içeriye gitti. "Oğlum sen ne yapıyorsun?"
"Biraz vakit geçirmek istedim."
Annesi yüzünde hayal kırıklıkları doluydu. Elindeki kutuyu açtı. Içinden bir yaş pasta çıktı. Üzerinde Efe'nin bebeklik fotoğrafı vardı. Annesi Efe'ye baktı. "Doğum gününü kutlamaya gelmiştim."
Efe ilk defa doğum gününü öğreniyormuş gibi şaşırdı. Saatinden tarihe baktı,iki saat sonra doğum günü olacaktı. "Tam bu saatte doğdun sen." dedi annesi. Kafası kaldıracak gibi değilde Efe'nin. Annesini tanırdı,bir konuşmaya başlasa susmayacaktı.
"Sağ ol anne,pastayı afiyetle yiyeceğim. Akşam akşam gelmeseydin keşke,sen şimdi git yarın yemek yiyelim seninle."
Annesi üzülmüş gibiydi. Beklediği tepki asla bu değildi. Oğlunu bu halde görmek çok canını sıkmıştı.

"Ne bu halin Efem? Komisersin sen,alkol kullanmaman gerekirdi. Kaç sise içtin sen? Baban duyars-"
"Keşke önce nasıl olduğumu sorsaydın anne."

Efe ceketini alıp evden çıktı. Hızlı adımlarla arabasına gitti. Bindiği zaman nereye gideceğini düşündü. Alkollüydü, çevirmeye takılırsa ehliyeti giderdi. Düşündü biraz,en son kararını verdi. Kartal'a gidecekti. Biraz çatışır,kendini sinirli gibi gösterip içten içe gülerdi. Kartal işte,suç makinesiydi,sorumsuz,vurdumduymaz falandı ama her ne kadar onu sinirlendirse de içten bir sıcaklık veriyordu. Yüzünü görmek mi istiyordu,yoksa bunları bahane mi ediyordu bilmem ama öyle böyle mahalleye gelmişti.
Kartalların evinin önüne geldi ve indi. Beklenmedik şekilde kapıda çok fazla ayakkabı vardı. O yine de umursmadı,diğer ayakkabıları ayakkabıları kenara itip içeri girdi. Kafasını çevirince ağlayan kadınları gördü. Garip gözlerle kadınlara baktı. Hepsinin baş örtüsü vardı,ve kafaları öne eğikti. Kimse onu takmayınca "Kartal nerede?" Dedi yüksek sesle. Kadınlar arasından Neriman Hanım kalktı. Efe'ye doğru gelirken "Saat 11 oldu neredeyse, bu kalabalık neden?" diye sordu Efe. Neriman,ışık altına gelince göz yaşları belli oldu. Harap olmuş biçimdeydi.
"Mezarlıkta." dedi sessizce. Efe'nin gözleri açıldı bir anda. Alkol etkisinde ki bayık sesi bir anda kalınlaştı. "Ney?"
"Mezarlıkta işte." dedi ve yanından gitti. Efe sorgulayacakken vazgeçti ve evden çıktı. Arabasına binecekken arkasından birisi seslendi. "Babası öldü." dedi. Seslenen kişiye döndü ve kafa salladı yavaşça. Arabaya binip gaza bastı.

Sensiz|Kartal×EfeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin