Bölüm 11 "İTALYA"

13 4 0
                                    


" Anlayın Pınar Hanım, kuzeninizin hasta olduğunu biliyorum tabi Bay Borghese da biliyor. Benimle gelirseniz kuzeninizin iyileşmesi için her türlü desteği sağlamaya hazır onu İtalya'nın en iyi medikal merkezinde en iyi şekilde bakacaklarından emin olabilirsiniz. Hatta bu akşam uçakla İtalya ya götüreceğimize yemin ederim. Sadece tek yapmanız gereken sözleşmeye sadık kalıp benimle gelmeniz."

Kızcağızı son cümlesiyle çaresiz bırakmayı başarmıştı avukat Metin Bey. Pınar içinden -böyle yol ayrımları filimlerde olur sanırdım. nerden bilebilirdim bir gün beni bulacağını, bir karar bu hikayede neyi değiştirecek Mirza.. Sağlığını bencilliğimle takas edemem ama sensiz de nasıl yaşayamaya nasıl devam edeceğim? İki eli montunun cebinde gökyüzünde yağan kar a bakarak hoşçakal sevdiğim. Dedi. Avukat sağ eliyle açık arabanın kapısını gösterdi. Pınar;

" Bana bir dakika izin verin." dedi.

Avukat başını sallayarak müşkül bir ifadeyle " sadece bir dakika, uçağa yetişmemiz gerek." Dedi. Pınar ağlayarak hastane kapısından içeri doğru girdi Melek Hanım onu görür görmez ayağa kalkıp aceleyle yanına giderek Pınar'ın niçin ağladığını anlamaya çalışıp bir yandan da dışarıda arabasıyla duran avukata bakarak sordu " Ne oldu Pınar, ne dedi o adam sana, yoksa seni üzecek bir şey mi dedi? Ben şimdi ona gösteririm."

" Hayır hayır, lütfen teyze." Dedi kolundan tutarak. " bir şey demedi, benim gitmem gerek. Mirza'nın iyi olabilmesi için gitmem gerek oradaki avukat Bay Borghese'ın avukatı, yurtdışındaki atölyelerinde çalışmam için annemle anlaşan adam."

Melek Hanım'ın Pınar'ın ne yapmak istediğini anlamıştı kararsızca " kızım..." derken Pınar sözünü keserek

"Teyze hiçbir şey Mirza'nın sağlığından önemli değil, buna ona canımdan çok sevip ona kavuşmak isteyişimde dâhil. Siz izin verirseniz akşam onu götürecekler." Melek Hanımın elinden tutarak gözündeki yaşlar süzüle süzüle devam etti " bana güvenmelisin teyze o burada iyi olamaz doktorun dediklerini biliyorsun."

" Elbette güveniyorum sana kızım." Biraz duraksadıktan sonra Pınar'ı haklı bularak devam etti " Peki kızım oğlum iyi olsunda razıyım ben yine bu ata yurdunda seni de onu da beklerim. Onu bırakma kızım şartlar ne olursa olsun o sensiz yapamaz küçüklükten beri yüreği hep sende Pınar."

" Biliyorum teyze benim de onda... Onun iyi olması için benim orada yaşamam gerek ve bir daha geri dönmeyebilirim. Bu dediklerimi söyleme bu ameliyat olana kadar ne olursun teyze."

Melek hanım içinden –duysa dünyası başına yıkılacak ah be kızım.- dedi çaresizce ona bakarak " Tamam kızım, söylemem ama sonra kendisi nasıl olsa bir gün öğrenecektir." Dedi. Pınar teyzesine sıkı sıkı sarılarak gözyaşlarını sessiz sedasız omuzlarına döktü sonra Mirza nın olduğu odanın kapısına bakarak geri geri bir kaç adım atıp hüngür hüngür ağlayarak sırtını dönüp hastaneden çıktı.

FERİCANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin