Bölüm 1

2.2K 131 114
                                    

"Hoş geldin."

Karanlık hole girdiğinde yanından gelen sesle anlık irkildi siyah saçlı. Eşi elindeki su bardağıyla mutfak tezgahına yaslanmış bir şekilde kendisine bakıyordu. Ya da gözleri kapalıydı tam anlayamadı genç karanlıkta. Işığa ikisi de aynı mesafe uzaklıktaydı ama birbirlerini görmek için herhangi bir adım atan yoktu. Bir haftadır aynı evin içerisinde günler sonra ilk defa denk geliyorlardı ve içlerinden o beş adımlık düğmeye ulaşma isteği yoktu.

Bitmiş bardağı yaslandığı tezgaha bırakıp geri çekildi Felix. Kapıda duran kocasına bakmadan yatak odalarına doğru ilerledi. Kendisini takip eden ayak sesleri duymayı umdu kısa bir an ama onun yerine az önce kendisi oradayken kapalı olan ışığın açıldığını ardından sandalye çekilme seslerini duydu. Burukça gülümsedi sadece. Artık durumlarına üzülecek kadar bile bir hissi kalmamıştı. Son zamanlarda yaptığı gibi kıyafetlerini çıkartıp dolaplarında yan yana duran kendisine ait olan pijamayı giydi ve tek başına girmeyi alıştığı yatağın sol tarafına sessizce yerleşti. Aldığı uyku hapının biraz olsun işe yaramasını umarak gözlerini kapattı.

Aynı sırada mutfakta oturmaya devam eden Changbin yarı aralık kapılarına bakarak dakikaların geçmesini bekliyordu. Felix'in nöbette olduğunu sanıyordu eve gelirken. Aslında en son ne zaman listesini aldığını hatırlamıyordu. Gerçek olan sadece eve gelirken öyle olmasını ummuştu. Bunun farkındalığıyla titredi Changbin. Kendisinin evde olduğu geceler Felix'in nöbeti çakıştığında evden bir şeyler hazırlayıp yemeği hastanede yiyerek sarı saçlıyı beş dakika daha görmeye çalışan kendisiyle aynı kişi miydi şu an.

Aynı korkuyla oturduğu sandalyeden kalkıp odalarına ilerledi. Açık kalan ışığın bile farkında değildi. İçeriye girdiğinde kendisi için koltuğa bırakılan pijamaları umursamadan yatağın boşluğunu doldurdu. Zayıf bedeni kendine çekmek istediğinde bir an tereddüt etti siyah saçlı. En son ne zaman birlikte uyumuşlardı hatırlayamadı bile. Bitmek bilmeyen gece nöbetleri, tüm ülkeyi tek başına temizleyebilecekmiş gibi her davaya herkesten önce koşarken tek ailesini farkında olmadan ihmal etmişti. Eşini sarmak için kalkan kolu yavaşça yatakta geri düştü. Hak etmiyordu onu bu gece. Hızla geldiği odadan aynı hızla ayrıldı. Kendisiyle olan suçlamaya o kadar dalmıştı ki ne uyuduğu sandığı çocuğun tüm tereddüt anları boyunca uyanık olduğunun farkındaydı ne de yanından geçip gittiği yıl dönümleri için hazırlanmış masanın sabaha kadar onu beklediğinin.

Gencin evle o kadar ilgisi yoktu ki yarın akşam karşısına gelecek kağıt parçasının günlerdir yatak odalarındaki çekmecede durduğunu asla bilmeyecekti.

***

"Felix emin misin?"

Öğle arası molasındaydılar. Hyunjin sabah hastaneye gelir gelmez Felix'in yanına uğramış ve dün geceyle ilgili iyi bir şeyler duymayı beklemişti fakat açılan kapının ardında sabaha kadar ağlamaktan küçülmüş kırmızı gözlerle karşılaşmıştı.

"Eminim." dedi sarı saçlı kısık ama net bir sesle. "O odadan çıktığı anda karar verdim. Boşanacağım."

Hyunjin sıkıntılı bir nefes verdi. Üniversiteden beri hayran olduğu bir çiftin böyle bitmesinin üzüntüsünü yaşıyordu. Şu an ailesi olan adamı bile bu iki sevgili sayesinde bulmuşken onlar için elinden bir şey gelmemesi çaresiz hissettiriyordu.

"Minho ile konuşmamı ister misin? Belki Changbin'in bilmediğimiz bir sıkıntısı vardır." diyerek bir yol bulmaya çalıştı.

Sarı saçlı olumsuzca başını salladı. Oturduğu koltukta öne gelip sıcak olduğunu umduğu kahvesinden büyük bir yudum aldı. Birazdan girmesi gereken önemli bir ameliyatı vardı ve bir an önce kendisini toplamalıydı.

last chance| changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin