Bölüm 5

910 91 18
                                    

Hareket ettiği deri koltukta ses çıkartırken bunu umursamadı siyah saçlı. Bakışları ezbere bildiği odada gezintiye çıktığında karşısındaki bedenin hızlı bir şekilde önündeki kağıda not alışını izledi.

Son geldiği randevusunda orada olmadığına emin olduğu yeni tabloya baktı. Diğer yanında asılan eserler gibi onunda ne anlattığını elbette bilmiyordu. Amaç sadece buradaki koltuğuna oturduğu andan itibaren zihnini meşgul etmekti. Bunu isteyerek yapmıyordu genç dedektif.

"Nasılsın Changbin?"

Odanın sessizliğini doktorun sorusu bozduğunda duvardaki bakışlarını uzun boylu adama çevirmişti Changbin. Açık kahve saçlarından birkaç tel bağımsızlığını ilan edip günün son randevusunu olduğunu belli edercesine yönünü kaybetse de yüzündeki gülümsemeyle genç hastasına hala enerjisi var gibiydi.

"Sizin yaşınıza geldiğimde hala bu kadar yakışıklı olabilir miyim merak ediyorum. Gizli bir formülünüz var mı?" diyerek az önceki soruyu es geçti Changbin.

Dedektifin sorusu pembe dudakların hafifçe kıvrılmasına neden olurken oturduğu koltuğunda biraz daha dikleşti doktoru. Parmakları arasında döndürdüğü kalemi tutarken düşünüyor gibiydi sanki.

"Sanırım dünyaya Kim Seokjin olarak gelmek."

Böyle bir cevap beklemeyen Changbin'in gözleri büyürken istemsiz sesli bir gülüş bırakmıştı odaya. Şimdi ikisi de ilk görüşmelerine göre daha rahat hissediyorlardı.

"Az önce nasıl olduğunu sordum ama sanırım cevaplamak istemiyorsun." dedi önündeki deri kapaklı defterinin sayfalarını çevirirken. Aradığı ismi bulduğunda kaybolmaması için kalemini bıraktı içerisine.

"İyiyim demek istiyorum." dedi ve sanki kanıtlamaya ihtiyacı varmış gibi cümlelerini bastırıyordu. "Gerçekten iyiyim ama bunu söylemeye hakkım var mı bilmiyorum."

Kurduğu cümlesine tepki vermemişti doktoru. Changbin onun gözlerinden ne düşündüğünü zaten hiçbir zaman bir şey anlayamazdı. Başta sırf bu yüzden ciddiye alınmadığını bile düşünmüştü ama yine her zamanki gibi çok acele karar verdiğini daha sonradan fark etmişti.

"Bir önceki seansı neden kaçırdığını sorabilir miyim?" diye mırıldandı Bay Kim ve ardından yine hızlıca defterine bir şeyler karalamıştı.

Sorusuyla genç dedektif derin bir nefes alma ihtiyacı hissetti. Sanki olayların üstünden yıllar geçmiş gibiydi fakat sadece bir hafta olmuştu. Ne kadar yorgun olduğunu o an anladı Changbin. Yine de ifadesiz olan dudaklarının kıvrılmasını engelleyemedi evde kendisini bekleyen ikiliyi hatırladığında. Ve bu hali elbette doktorunun gözünden kaçmamıştı.

Krem rengindeki parkelerde dolan bakışlarını geri büyük olana çevirdi siyah saçlı. Tüm çıplaklığıyla anlattı son bir haftasını. Konuştukça rahatlıyordu sanki. En saçma olduğunu düşündüğü endişesini bile paylaşmıştı o gün o oda da. Sonunda anlatacak bir şeyi kalmadığını fark ettiğinde durdu. Kaç dakikadır bu haldeydi bilmiyordu ama doktorunun ilgili bakışları bir saniye bile üstünden ayrılmamıştı.

"Bunların hepsi Jisung'a olan ziyaretinden sonra oldu sanırım." dedi yüzündeki hafif bir gülümsemeyle Bay Kim. Başta bunun ne kadar erken olduğunu savunup biraz daha beklemesini istese de şimdi görüyordu ki karşısındaki çocuk tahmin ettiğinden daha güçlüydü. Olay da zaten bu değil miydi? Kişi önce kendisini kabul etmeli ve inanmalıydı.

Sessizce yutkunup bakışlarını kaçırdı Changbin. Bu durumun o da farkındaydı sadece başka biri tarafından dile getirilmesi garip hissettiriyordu. Önce eşi şimdi de doktoru...

last chance| changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin