Helloooooo bu bölüm kısa oldu biraz ama napıyım ulaşmam gereken bi yer var
Neyse umarım beğenirsiniz
Kaçtım ben"Taehyung hayır dedim. Delirtme beni"
"Ya ama hyung çok özledim onu lütfeen, yalvarırım"
"Hayır, tehlikeli diyorum sana neyi anlamıyosun"
Bir çocuk misali trip atmaya başlamıştı. Yarım saattir yakama yapışmış bir şekilde benden onu Jeon'a götürmemi istiyordu. Onu çok özlediğini, bir an önce kavuşmak istediğini biliyordum fakat tetikçi meselesi hala çözülmemişti ve ben bu şartlar altında onu Jeon'a götüremezdim. Çok tehlikeliydi. Tehlikeli olduğunu o da biliyordu ama naparsın, koskoca 3 yıldır, sevdiğinden ayrıydı. Onu da anlıyordum ama anlıyorum diye tehlikeye de atamam yani.
En son oturduğumuz kanepede bana sırtını dönüp kollarını göğsünde bağladı. Çocuk gibi trip atacaktı. Ben onun bu çocuksu hallerine gülerken hıçkırık sesini işittim. Tamam tribine hazırlıklıydım ama ağlamasını beklemiyordum. Beni anlayıp beklemeye razı olur ve biraz somurtur sanmıştım. Omuzlarından tutup benden tarafa döndürdüm. Gözyaşları usulca akarken sesli ağlamamak için kendini sıkıyordu. Ben onu döndürünce tribine başlamadan önce karnına çekmiş olduğu bacaklarına saklamaya çalıştı yüzünü.
"Taehyungie n'olur yapma, sende biliyorsun tehlikeli olduğunu"
"Ama hyung yemin ederim çok özledim onu, dayanamıyorum artık" dedi hıçkırıkları ve keskin solukları arasında. Sessiz olmaya çalışıyordu.
Yüzünü avuçlarım arasına alıp gözyaşlarını silmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Çünkü ben sildikçe yenisi eklendi. Buna son verip kafasını omzuma yasladım. Biraz daha rahat ağlamaya başladı. Hafifçe titreyen bedeninden hissediyordum bunu.
"Söz veriyorum, en kısa sürede götüreceğim seni Jeon'a. Tamam mı, ağlama"
"Söz mü"
"Söz, hemde pisi pisi sözü"
***
"Bay Min bi gelebilir misiniz acaba, önemli de"
Taehyung'un özel koruması olan SeoJoon'u onayladım gözlerimle. Bir sorun vardı sanırım. Öyle olmasa beni küçük yeğenimle evcilik oynarken çağırmazdı.
"Dayıcım benim küçük bi işim var. Hemen gelip devam edicem oynamaya tamam mı"
"Ya dayı sürekli aynısını yapıyosun. Hemen gelicem diyosun ama gelmiyosun. Hep ben uyurken geliyosun" dedi oflayıp puflayarak.
Kollarının altından tutup kucağıma aldım küçük hanımı. Burnunu hafifçe sıkıştırıp bıraktım.
"Evden gitmiyorum bitanem, pisi pisi sözü. Gelicem hemen. Hadi sen benim çayımı doldur. Ben o sırada gelmiş olurum"
"Aldım sözümü, gelmezsen kıtlarım yanaklarını"
"Tamam kıtlarsın"
Yu-jin'i kucağımdan indirip odamdan çıktım. Evet benim yatak odam da oynuyorduk, evcilik.
"N'oldu SeoJoon bi sorun mu var"
"Aslında hayır. Hyuna ve Dawn Madrid'e giriş yapmak üzere yani yol değiştirmezlerse veya durmazlarsa 30 dakika içinde Madrid sınırları içinde olacaklar. Bay Kim toplantıya gitti. Bu meseleyi sizin halledeceğinizi söyledi. Ne yapmamızı istersiniz? Sınırı geçmeden yakalayalım mı"
"Mmm sınırda alın uzamasın bu iş, sessizce tabi ki"
"Peki efendim, Jackson'a ileteceğim"
"O ne durumda yani Jeon'lar falan"
"Jackson'ın haberi var herşeyden evdeler, aynı, ekip ayarlıyorum dedi en son sizin dediğiniz şeye göre hazırda olsunlar diye"
"Tamam alıp şehrin kuzeyindeki depoya götürsünler ve sakın ellerinden kaçırmasınlar. Gerekise hep baygın tutsunlar, 40 adam yığsınlar, başlarında nöbetleşe dursunlar ama kaçırmasınlar ellerinden. Kaçmayı başarırlarsa eğer kendilerini kaybetsinler. Bunları da aynen ilet. Siz burda dikkatli olun yine de onlarda tetikte olsun ne olur ne olmaz"
"Tamam efendim iletiyorum"
SeoJoon dediklerimi yapmak için yanımdan ayrılıp alt kata yöneldi. Bende pisi pisi sözü verdiğim yeğenimin yanına geri döndüm. E oyuna devam etmem gereken konular vardı.
***
*kaydır*
❤️6 Beğenme
@jkimvante Uykumuz var ama inadımız tuttu yine* bu gönderinin yorumları kapatılmıştır *
@jeonjgguk bu gönderiyi beğendi
Eveeeeeeyttt bebislerim
Umarım beğenmişsinizdir
Bi sonraki bölüm bomba mı olsa yoksa bombayı 2.0'a mı saklasam kararsızım
Neyse karar verip yazarım bölümü napim
Öptüm sizi bi dahaki bölüme görüşürüz–7
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amour Parfait - Taekook
FanfictionJeong-guk: Neden gittin sevgilim? Neden bıraktın beni? Seme-Kook Uke-Tae ! Mpreg