i love you.

319 34 18
                                    

"Neredeyiz..?"

"Zamanın ötesindeyiz Jungkook. O ağacın altındayız hala, ama değiliz de. Şu an olduğumuz yerde ağaçlar yok maalesef."

Jungkook araladığı gözlerini etrafta gezdirdi. Bir odadaydılar, daha önce hiç görmediği kadar yumuşak bir yatağın üzerindeydiler. Yanda bir dolap ve bir de masa bulunuyordu. Hemen kenarındaki pencereden ise dışarıyı görebiliyordu Jungkook. Ancak gökyüzü yoktu.

"Yıldızlar nerde?" diye sordu ilk olarak. Zamanda yolculuk yaptığına şaşırmıyor, artık hayatının büyük bir parçası olmuş pırıltıların olmayışına yanıyordu kalbi.

Jimin acıyla gülümsedi. Jungkook'a yaşayıp öleceği tarihlerden sonra çok geçmeden dünyanın nasıl iğrenç bir hale geleceğini anlatamazdı. Bu yüzden hafif bir alaya vurdu.

"Yıldızları sayarak bitirmişsin Jungkook. Burada onları sayma diye kaybolmuşlar çok önceden."

Jimin hala şaşkınca pencerenin ardına bakan sevgilisini üzerinde oldukları yatakta daha rahat olacağı bir pozisyona getirdi ve korkmaması için yavaşça araladığı bacakları arasına yerleşti.

Jungkook gerçekten ateş gibiydi. Elbisesini yukarı sıyırıp açıkta bıraktığı tenine dokundukça korkuyordu Jimin. Bir an önce rahatlatmak istiyordu onu.

Sonunda elbisesini tamamen çıkardığında küçük bedenin üzerinden, derin bir nefes aldı Jimin. Sahi, kaç yaşındaydı bilmiyordu ancak bu mucizevi deneyimin kendi için de ilk olacağından emindi.

Heyecanla titreyen elleri kendi üzerindeki özel kıyafete gittiğinde ve önündeki gizli fermuarı açmaya başladığında Jungkook'un dikkati ancak kendisine dönebilmişti.

Tüm bunların gerçekliğinden bir kez daha emin olduğunda zevkle inledi Jungkook. "Jimin! Jimin, senin olacağım!"

Çok geçmeden alfa da çıplak kaldığında gülümsedi. "Evet.." Ancak Jungkook'un aksine daha sakin konuşuyordu, kontrolünü kaybetmek isteyeceği son şey bile değildi. "..birbirimizin olacağız Jungkook."

Omeganın bir bacağını omzuna kaldırıp iç tarafına öpücükler kondurmaya başladı alfa. Ve bu öpücükler durmadı. Bizim zaman algımızla günler boyu birbirlerini sevdiler ve sevdiler. Birbirlerini sevdiklerini mırıldanıp durdular ve birçok kez birbirlerinin oldular.

Son kez birbirlerini severlerken ise, Jungkook, zevk gözyaşları arasından alfanın ismini mırıldandı, ardından ekledi. "Jimin, bebek, bebeğimiz olsun."

Jimin ilk defa o zaman gözlerinden yaşlar akacakmış gibi oldu. Hayatında ilk ve de son defa Jungkook'a olumsuz bir yanıt veriyordu.

"Olmaz Jungkook." dedi dakikalar sonra. Sevgilisinin sıcak duvarlarına son vuruşlarını yapıyordu ve Jungkook rahatladığında sona gelmeden içinden çıkmıştı. "..bebeğimiz olamaz. Sana bunu yapamam."

Gözyaşları içerisinde alınlarını birleştirdiler. İkisi de tam olarak ne için ağladıklarını bilmiyorlardı. Duygu yoğunluğuydu belki yalnızca. Ömürleri boyu gösteremeyeceklerdi hislerini, belki bu yüzden şimdi sonuna dek göstermeye çalışıyorlardı.

"Bir daha yanına gelemeyeceğim Jungkook. Ve seni bebeğimizle bırakıp uzağınızda kalamam."

"Peki ya ben.. sen gelmeyeceksen nasıl duracağım?"

"İşte bu yüzden.." diye başladı Jimin. Bu şeyleri az önce seviştiği insana, kendinden önceye koyduğu bir insana söylemek çok zordu. "..bu yüzden unutacaksın. Beni hatırlamanı istemiyorum. Beni hiç tanımamalıydın sevgilim." Jungkook'un hiç durmadan yaşlar akan gözlerinin altını okşuyordu. "Yapma böyle, en zoru benim için. Seni hatırlayarak yaşamak ölümümü getirecek bana. Ağlama Jungkook, gülen yüzünü hatırlamak istiyorum."

"Bedenime izlerini bıraktın, bana bir süre seni hatırlatacaklar-"

"Silinecekler.."

"Rüyalarıma geleceksin-"

"Gelemeyecek kadar uzak olacağım.."

"Hayır! Hayır, hayır... Jimin, ben seni seviyorum!"

"Ben de seni seviyorum Jungkook, hayatım, hep seveceğim."

Omeganın bir anda gözleri kapandı. Jimin ise derin bir nefes aldı ve son kez, güzel sevgilisinin yüzüne baktı.

Belki onu görmeye gidecekti ama Jungkook'un kendisini bir daha görmesine izin vermeyecekti. Jungkook'un kendisini hatırlamasına izin vermeyecekti. Jungkook'u, çiçek bahçesi gibi kokan güzel omegasını ait olduğu zamana bırakıp başka yer ve zamanlarda kahraman olmaya devam edecekti Jimin.

Yeterince yaşadığına inandığında, hayatına son verirken ise aklında yine Jungkook olacaktı. Belki asla gerçekleşmeyecek hayallerini; birlikte Jungkook'un zamanında basit bir yaşam sürmelerini ve belki bir de Jungkook kadar güzel omega kızlarının ilk adımlarını görecekti.

Jungkook ise.. o da belki asla hatırlayamayacağı kahraman sevgilisinin ardından yas tutarken annesinin mezarı başında ağlardı.

+×+×

bir gecede yazıp bitirilmiş, asla sana layık olamayacak bir kurgu ancak aynı zamanda sana büyük bir değer verdiğimi söyleyebilmem için de bir fırsattı bana kalırsa. seni düşünerek çıktı elimden, umarım bu evrendeki jungkook ve jimin'i sevmişsindir <3 heureuxnuit

nerve ¦ jkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin