2.Bölüm

1.7K 111 13
                                    

Uyandığını hissettiği anda birbirine yapışmış göz kapaklarını aralamaya çalıştı. Zor olsa da sonunda başardığında yoğun ışık tekrar göz kapaklarını kapatmasına sebep olmuştu. Algıları açılırken yavaş yavaş kendine geldiğini hissediyordu. Bedenini hissetmeye başlamış olanları hatırlamaya çalışıyordu. Başının ağrısıyla eli istemsizce başına gitti.

Gözünü hafif araladığında algıları bu sefer tamamen yerine geldiğini gelmişti. Gözleriyle etrafı taradı ve odasında, yatağında yattığını gördü. Olanlara anlam veremiyordu. Rüya mı görmüştü? O kadının renk değiştiren gözlerini unutamıyordu. Bu gerçek olamayacak kadar gizemli ve sıradışıydı. Evet evet sadece bir rüyaydı. En son dersten çıktığını hatırlıyor, eve nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu. Belki de  iki blok ders üst üste fazla gelmişti. Daha fazla bu konunun üstünde durup kafasını karıştırmak istemedi.

Midesinden gelen sesle hafifçe güldü. Doğru ya bugün doğru düzgün yemek bile yememişti. Yaşadığı olayın günlük hayatını daha fazla etkilenmesine izin veremezdi. Başının ağrısının da sebebi olduğunu düşündüğü açlığını gidermesi gerektiğini düşündü. Ağrı kesici almayı aklına not edip ayağı kalktı.

Odasından çıkıp merdivenlerden aşağı indi. Yalnızdı her zaman olduğu gibi. Evin sessizliğine de yalnızlığa da alışıktı. Zira yıllardır yanlız yaşıyordu.  Sessizliğe o kadar çok alışmıştı ki en ufak bir ses afallamasına sebep oldu.

Annesi ve babası esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Polis dahil olmak üzere hiç kimse onların nerede olduğunu bulamamıştı. Aden, ilk başlarda çok çabalamıştı. Gecesini gündüzüne katmıştı anne babasını bulmak için. Fakat hiçbir iz yoktu onlara dair. Yer yarıldı da içine girdi tabiri bu olsa gerekti. Anne ve babasıdan başka akrabası da yoktu. Tek tabanca olarak yapabildiği her şeyin fazlasını yapmıştı ve hala da yapıyordu. İçinden gelen ümitsizliği def ederek her sabah yeni bir umut katarak güne başlıyordu. Özlüyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. İçinde derin bir yara oluşturan bu düşünceleri hemen dağıtmak istedi. Hayatına devam etmesi için bu düşünceleri silmeye mecburdur. Gördüğü rüya onun yeterince kafasını karıştırmıştı. O yaşlı kadını daha önce hiç görmemişti. Görseydi o yüzü ve gözleri unutacağını sanmıyordu. Hem siyah hem de sarımsı gözlerinin ikiside dipsiz kuyu gibiydi. Bir süre o dipsiz kuyuda kaybolduğunu hatırlıyordu.

Ne söylemek istediğini düşündü.

'iki Kalp.' Biri doğru diğeri yanlış yerde' demişti. Bunu anlamaya çalışsa da işin içinden çıkamadı. Rüyalara çok önem verirdi. Ama bu seferlik saçma bir rüya gördüğünü düşünerek hemen buzdolabına yöneldi. Zira hayatta kalmak için karnını doyurmalıydı. Midesi isyan başlatmak üzereydi ve bu düşüncesi onu gülümsetmişti. Yemek yemeği özellikle de değişik lezzetleri denemeyi çok severdi.

Kendine hızlıca, sandviç ve meyve suyu hazırlayarak salondaki yemek masasına oturdu. Tadına fazlasıyla hakim olduğu pratik yemeğini yerken bir an salondaki televizyon gözüne takıldı. Sakince yemeğini bitirip umursamadan odasına yönelecekken bir an durdu ve bakışlarını tekrar zihnini meşgul eden televizyona çevirdi. Ona çekildiğini hissediyordu! Ayakları ondan bağımsız bir şekilde televizyona yöneldi. Düğmesine basıp çalıştırdı ve kumandayı eline aldı. Bunları yaparken isteğinden bağımsız olarak gerçekleşse de kötü bir fikir olmadığına karar verdi.

"uzun zamandır izlemedim bakalım ne tür programlar var bugün?"

kendi kendine söylenirken bir dizide karar kıldı. Önceleri sevdiği ve takip ettiği bir diziydi. Yaklaşık beş bölümünü kaçırmış olmalıydı. Gastronomi öğrencisiydi ve farklı mutfakları tanıma isteği de buradan geliyordu. Final haftası olduğu için son bir ayını ders çalışarak geçirmişti. Kendine fazla zaman ayıramamıştı.

Diziyi izlerken bir an başında bir ağrı hissetti. Önceki ağrıdan farklı ağrıydı bu. Birden hipnoz olmuşcasına kumandayı eline aldı ve kanal kanal gezmeye başladı. Kendini durduramıyor ve bir şeyin kendini kontrol ettiğini hissediyordu. Sanki aradığı bir şey vardı ve bulamadıkça daha hızlı basıyordu tuşlara. Ne olduğunu anlamadan durdu. Ya da durduruldu, bilmiyordu. Televizyonda kıpkırmızı bir orman vardı. Parlak beyaz bir ışık davetkar bir şekilde Aden'i çağırıyordu sanki. Ayağa kalktı televizyona yaklaştı. Eli istemsizce ormana uzandı. Bunları neden yağdığını dahi bilmiyordu. Her şey bir anda oldu. Elini uzatmasıyla televizyona çekildi. Sanki siyah bir hortumun kıskacında gibi savruluyordu. Şiddetli rüzgarın sesi kendi çığlıklarına karışıyordu. Düştükçe düşüyor bir türlü duramıyordu. Rüzgar o kadar hızlıydı ki hortumu görebiliyordu. Bu işkencenin ne zaman biteceğini düşünürken bir anda sert bir şekilde yere çakılmasıyla ağzından acı dolu bir inleme döküldü. Ayağındaki ağrıyı yok saymaya çalıştı ve yavaş yavaş gözlerini araladı.

Gözlerini açtığında geri kapatma isteğiyle doldu taştı.

Acaba uyusa tekrar evinde uyanır mıydı?

Evet rüyaydı, başka ihtimal olamazdı. Tam şu anda televizyonda gördüğü kızmızı ormanda olmasının başka açıklaması olamazdı. Televizyon izlerken uyuya kaldığını düşünüyordu. Birazdan tekrar uyanacak ve kendini evinde bulacaktı.

Burası da neresiydi? Böyle bir şey nasıl olurdu?

Evde sessizce televizyon izlediğini hatırlıyordu fakat şu an bir ormanın içindeydi. Kıpkırmızı bir orman kulağa pek hoş gelmiyordu. Buradan nasıl çıkacaktı?

Bunları düşünürken bir ses duydu. Başını sesin kaynağına çevirdiğinde gözlerine inanamadı. Korkudan kaskatı kesildi adeta. Gözleri onu yanıltıyor olmalıydı.

Karşısındakinin ejdarha olma olasılığı yüzde kaçtı?

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Bölüm sonu
05.12.2021

Yazar: G.B

ORMAN PERİSİ |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin