Selam!
Eğer okuyorsanız bir ses edin, yorum atın, oy atın orada olduğunuzu anlayayım. Şimdiden teşekkürler.İyi okumalar ❤️
🎶🎶🎶
Bölüm şarkısı 5 Seconds of Summer - Not in The Same Way
🎶🎶🎶
***Geçmiş***
"Bana neden söylemedin?" Ashton çaresizce gözümün içine bakıyordu.
Uyandığımdan beri ağlıyordum. Herkes hastanede başımdaydı. Calum yaşam savaşı veren kızımın başında bekliyordu. Crystal ve Mike bir şeyler almak için eve gitmişlerdi. Luke koridorda bekliyordu. Ashton yanımdaydı. Ve düşünüyordum, sorusuna verebilecek bir cevabım yoktu.
Gözyaşlarımı silmeye çalıştım. Ashton bana yaklaştı ve incitmemeye dikkat ederek sarıldı. "Çok üzgünüm. Sana hesap sormuyorum kesinlikle Kate biliyorsun."
Kollarımı ona sardım ve ağlamamaya çalıştım. Önceden ne kadar yalnız olsam da şu an onlar yanımdaydı.
***Günümüze Dönüş***
Hep yanımdaydılar.
Ailemdiler...
Her ne kadar onları sonradan tanısam da asla bana yabancılık çektirmemişlerdi. Kocaman bir ailem vardı artık.
Televizyonu kapatıp işime odaklandım. Düşünmüyordum, artık hiçbir şeyi düşünmeyecektim. Eğer bir şey düşünmem gerekirse Clara vardı. Onun gerçekten bana ihtiyacı vardı. Minicikti. Böyle geçmiş aptal şeyler için onun zamanını çalamazdım. O bizim her şeyimizdi.
İçeriye doğru ilerledim. Ashton'ın kapattığı kapıyı açtığımda gördüğüm manzara gülümsememi sağlamıştı.
Ashton her zamanki gibi baterideydi. Kucağına Clara'yı almış, eline bir baget vermişti. Clara'nın neler başardığını görmek iyice mutlu olmamı sağlamıştı.
Bir süre daha onları izledikten sonra onlara seslendim. "Haydi, kahvaltı hazır sabah güzelleri."
Clara bageti babasına verdi. "Sonra devam edebiliriz değil mi Kate?"
Başımı salladım. "Evet güzelim, ama önce yemek yememiz gerekiyor." Ashton'ı işaret ettim. "Baba işe gitse bile biz istediğin kadar burada kalabiliriz."
Koşup bana sarıldı. "Seni çok seviyorum Kate."
Ellerimi Clara'nın yumuşacık saçlarında gezdirdim. Yavaşça dizlerimin üzerine çöküp ona iyice sarıldım. "Ben de seni çok seviyorum günışığım."
Clara yanağıma minicik bir öpücük kondup babasına döndü. "Baba, Kate bana Crystal'ın Michael'a dediği gibi günışığı dedi."
"Sen de Michael da ışıksınız. Desene yandık, ışıktan kör olacağız!" Ashton gülmeye başlamıştı.
Kahvaltı sorunsuz geçmişti. Clara bugün her şeyden yemiş, bizi hiç üzmemişti. Müzik odasında vakit geçirme fikri onu çok heyecanlandırdığı için kahvaltı bir an önce bitsin istiyordu.
Yavaş yavaş masayı topluyordum. Ashton, Clara'nın önlüğünü çıkarırken kapı çalmıştı.
Ashton'a 'ben bakarım' diyerek kapıya doğru ilerlemiştim. Gelen Calum'dı ve Clara mutlu kahkahalar atarak onun kucağına atlamıştı. Clara amcasına sarılırken biz de sıramızı bekliyorduk. "Sen birkaç günde büyüdün mü söyle bakalım amcana? Nasılmış benim güzelim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Don't Understand
Fanfiction"Anlamıyorsun, seni ne kadar çok sevdiğimi anlamıyorsun!" #1D FanFiction #5SOS FanFiction