13-Yeniden

41 1 0
                                    

Merhaba 👋🏻
Yeni bölüm geldi.

🎶🎶🎶
Bölüm şarkımız "Oasis-Wonderwall"
🎶🎶🎶

İyi okumalar 💫

YENİDEN

Aynı acıları yaşamak mümkün müydü?

Clara'yı kontrol etmek için salondan ayrılan Kate sadece bunu düşünüyordu. Kızı ölmüştü. Bir süre sonra yerine bir bebek gelmişti. Onu kucağında buluvermişti. Ağlamasına dayanamamış. Sevmiş, sarmış ve bugünlere getirmişti.

Acaba kendi kızı olsaydı, o nasıl olurdu? Sever miydi, yoksa iyi bir anne olamaz mıydı?

Kate tüm bunları düşünürken ağlıyordu. Yaşlı gözlerini elinin tersiyle kuruladı. Clara'ya son kez baktı. Her şey yolundaydı. Üzerini açmamıştı. Bukle bukle saçları yastığına dökülüyordu. Dikkatlice sırtını kontrol etmiş, terlemediğini de anlayarak gönül rahatlığıyla odadan ayrılmaya karar vermişti.

Kate koridorda ilerlerken mutfaktan çıkan Crystal ile karşılaştı. İkisi sıcak bir şekilde birbirlerine gülümsediler. Ancak Crystal bir şeyler sakladığını her haliyle belli ediyordu. Değişik davranıyordu. Herkes farkındaydı ama olaylar yüzünden sormaya fırsat bulamamışlardı.

Kate bu karşılaşmayı fırsata çevirmeye kararlıydı.
"Sen bizden bir şey saklıyorsun çiçeğim."

Crystal yanakları kızararak Kate'in yüzüne baktı. "Saklamak değildi amacım ama..." kalbi epey gürültülü atıyordu. Michael'dan sonra ilk kez birilerine duygularını anlatacaktı. Bu Kate olduğu için kendini şanslı hissediyordu ancak bir yandan da üzülmesinden korkuyordu.

Doğru kelimeleri bulmaya çalışırken Kate ona sarıldı. "Ben her şeyi anladım Crystal. Ve inanılmaz mutluyum." ayrılıp göz göze geldiklerinde Kate'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Bugün ilk kez gerçekten gülümsemişti.

Crystal sevincini paylaşan böylesine güzel bir arkadaşı olduğu için kendini şanslı hissediyordu. "O kadar belli ettim mi?" diyebildi.

Kate koluna girdi. "Sizi o kadar iyi tanıyorum ki sizdeki değişimi, heyecanınızı görmemek için ancak kör olmam gerekirdi." Heyecanlı ve sevinçliydi. "Söylesene ne kadarlık oldu?"

"Yeni öğrendik canım, haftalarla anlatıyorlar ya dokuzuncu haftaya girmek üzereymişiz. Daha çok yeni." Kate'in kolundan destek alarak ilerledi. "Bu da beni çok korkutuyor. Michael herkese ilk duyduğumuz anda telefon ederek söylemek istedi. Ancak ben emin olmak istedim."

Kate başını evet anlamında sallamıştı. Crystal ve Michael da bir süre önce bebeklerini kaybetmişti. Çok ufaktı ancak Crystal yaklaşık iki ay kendine gelememişti. Michael da o kadar perişandı ki en son çare olarak bir süre yardım aldılar. Bu süre zarfında Kate de bolca onların yanına giderek destek verdi. Bir akşam Crystal ile oturup her şeyi konuştular. Crystal bir daha çocuk düşünmüyordu, artık tüm ümidini kaybetmiş gibiydi. Kate ona hayatın devam ettiğini bir şekilde anlatmıştı. Ölenle ölünmüyordu çünkü. Eğer öyle olsaydı Kate'in yaşamak için hiçbir sebebi yoktu. Kızı ölmüştü, sevdiği adam onu terk etmişti. Üzerine gidip eskiden görüştüğü bir manken ile ilişkisini doğrulayarak Kate'i kötü göstermiş, aralarını bozan kişi olarak manşet etmişti. Hiçbir şey olmamış gibi o kızla hayatına devam etmiş, bir süre önce de 'canım kızım' diye bir bebek resmi paylaşmıştı.

Kate fotoğrafları gördüğünde geçici bir şok yaşasa da artık her şeyi daha iyi anlıyordu. Bazen sadece sevmek yetmiyordu. Karşıdaki kişiyi gerçekten çok iyi tanımak sevmekten daha önemliydi. Gözünün içine baktığında eğer o kişinin doğru söylediğine eminim diyebiliyorsan onunla bir ömür geçirebilirdin, aksi çok zordu. Mesela Kate ve Harry birbirlerini çok iyi tanıyordu. Gözlerle anlaşıyorlar, kelimelere ihtiyaç duymuyorlardı. Ancak bu Zayn ve Kate için geçerli değildi. İnanılmaz tutkulu bir aşkları vardı. Fakat birbirlerini çok iyi tanımadıkları için aşk onları yakarak kül etmişti.

You Don't UnderstandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin