'Hekim' olarak çağırılan kadın bana hızlı hızlı bir şeyler anlatırken ben tamamen şoktaydım. "Çok önemli değildir Hatun. Endişeye mahal yok ama sen yine de dinleniver. Bu saraya girmek her yiğidin harcı değildir."
Ardından saçlarımı okşayarak yataktan kalktı. Önüme gelen perçemlerimi geriye atarak bunun bir şaka olmadığına emin olmuştum. Çünkü kadın 'Eski Türkçe'de geçen kelimeleri kullanıyordu.
İyiki eşit ağırlık seçmişim.
Ama siz seçmeyin.
"Af buyrun lakin bana ne oldu..?" dedim kelimelerimi özenle seçerek. Büyük ihtimalle geçmiş bir zamandaydık. Belki de bir Padişah devrinde.
"Yeni çerilerden biri aniden önünce görmemiş.. Eh atın eğerini tutamamış yanlışlıkla çarpmış. Hünkarımız durumunun kötü olduğunu görünce saraya götürülmeni emretmiş."
Sakin sakin "Anlıyorum.." dedim.
Tamam, iyi, güzel, hoş. Ne zamanda olduğumu oldum, Osmanlı sarayındayım. Ama hangisinde.
"Şeyy.. peki bu saray?"
"Topkapı Sarayı.."
Topkapı Sarayı İstanbul'da. Yani Fatih Sultan Mehmet ve devamında gelen padişahlardan birisi olabilir.
Daha fazla sormam şüphe çekeceğinden susmakla yetindim. Kadın da başka bir şey söylemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koma | Fatih Sultan Mehmet
FanfikceÖldüm ve ruhum beden değiştirdi. İkinci yaşama inanır mısınız? Reankarnasyon: beden göçü. Başıma gelen tam olarak buydu. Ve şans ile şansızlık ortasında kalan bir yerde devrin en zeki hükümdarı ile karşı karşıya geldim. Fatih Sultan Mehmet. ...