↬final☘︎

587 78 55
                                    

"İşte son sorun Yoon."

Ellerim terlemeye başlamıştı. Tam şu an zamanın durmasını istedim, sadece Jimin ve ben kalalım istedim ama bu dileğimin gerçekleşmeyeceğini biliyordum, o yüzden titrek bir nefes alıp soruyu bekledim.

"Jimin'i seviyor musun Yoongi?"

Soruyu duymamla afalladım. Zor dediği soru bu muydu? Altında bir şey mi yatıyordu yoksa? Ve ilk defa bana ismim ile seslenmişti.

Kendi kendime kurguladığımı düşündüm ve büyük bir mutluluk ile cevap verdim. Her şey bitmişti artık Jimin ile özgürdük.

"Jimin'i çok seviyorum, kendimden bile çok."

Maskeli adam bu cevabıma gülmüştü. Ardından da dudaklarını büzdü.

"Ah Yoon, sana düşünmeni söylemiştim. Yanlış cevap verdin. Biricik sevgiline veda et."

Ne diyordu bu adam? Jimin'i her şeyden çok seviyordum. Ona bir şey yapamazdı çünkü doğru cevabı vermiştim.

"Yalan söylemiyorum, Jimin'i her şeyden çok seviyorum."

Maskeli adam o duymak istemediğim kahkahasını yine ve yine atıyordu. Sinirlenmemden ve öfkemden zevk alıyor olmalıydı.

"Yoongi, Yoongi, Yoongi... Dünyada hiçbir şey adil değildir ayrıca başından da söylediğim gibi cevabından memnun olmalıydım ama bu cevaptan memnun olmadım."

Söylediği şeyler öfkeden delirmeme yetmişti.

"Ne o seni göt! Jimin'e mi aşıksın yoksa?"

Bu sorum sırıtmasını sağlamıştı. Jimin'in arkasına geçip saçlarını kokladı.

"Ondan! Hemen! Uzaklaş!"

Her bir kelimenin üstüne vurgu yapmıştım. Ne kadar öfkelendiğimi anlaması için yeterdi. Bu adam tam bir şerefsizdi.

"Küçük Yoon kıskanmış mı yoksa?"

Ardından yüzündeki sırıtışı silmiş ve eline bir silah almıştı ve silahı Jimin'e doğru tuttu. Olduğum yerde öylece kalakalmıştım. Jimin ise bana bakıp gülümsüyordu.

"Seni hayatımdaki herkesten çok seviyorum Yoongi. Beni hiç unutma olur mu?"

Ardından bir silah sesi duydum ve onunla eş zamanlı olarak ekran birden bire karardı. İlk saniyeler öylece ekrana bakmıştım. Kendime geldiğimde ise ekrana doğru yumruklar atıyordum.

"Jimin böyle gidemezsin, beni bırakamazsın!"

Hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Hıçkırıklarımın ardı arkası kesilmiyordu. Jimin beni bırakamazdı değil mi? Ona onu sevdiğimi söyleyecektim daha. Beni böyle terk emezdi. Hayır, böyle gidemezdi.

Orada öylece ağlıyordum. Hıçkırıklarım iç çekişlere dönmüştü.

"Jimin lütfen gitme. Ne istersen yaparım lütfen, artık geç de kalmam hatta çalışmam bile sen yanımda ol yeter."

Ardından yere çökmüş ve duvarı yumruklamayı bırakmıştım. Elim kanıyordu. "Jimin olsa bana kızardı." diye düşündüm kendi kendime.

"Niye kendine zarar veriyorsun Yoongi!?"

Aynı böyle söylerdi. Bu yüzümde buruk bir gülümseme oluşturmuştu. Lütfen Jimin yanıma gel ve bana kız, lütfen. Bana sarıl ve 'geçti' de.

Bir gün içinde olan bu şeyleri artık bedenim taşıyamıyordu. Sinirimi birilerinden çıkarmak ister gibi duvarları yumruklamaya devam ettim. Ve duygularım gün yüzüne çıkmış gibi yine ağlamaya başladım.

Danger 乂 YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin