Aradan 2 gün geçmişti ama hala çok gergindi ortalık. Chris hyung Changbin hyung'un peşinde dolanıp duruyordu ama Changbin onu pek takmıyordu. En doğrusu buydu bence mutlu olması gerek çünkü yavaş yavaş alışmaya çalışıyordu.
"Hey Felix bugün bara gideceğiz gelmek ister misin?"
Seungmin'in sorusu ile gözlerim yanımızda bizimle birlikte yürüyen Hyunjin'e dönmüştü. Bana gitme demek istercesine baktığında dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Teşekkür ederim ama.. Evde bakmam gereken bir bebek var."
"Ne? Ne bebeği?" Seungmin kaşlarını çatarak Hyunjin'e bakmış ve gözlerini devirmişti. "Hadi ama.. Bunun neresi bebek? Tam bir hayvan." Hyunjin onun kafasına vurduğunda kıkırdayarak ikisinin de kavgasını izlemiştim. Jeongin yanımıza geldiğinde Seungmin'i tutup kendine çekmişti Hyunjin'e bakıp kaşlarını kaldırdı.
"Bakıyorum da baya enerjiksin Hwang Hyunjin. Bu enerjinizi keşke Diamond yapmakta kullansan-" daha sözlerini bitirmeden hemen ağzını kapatmıştım Jeongin'in. Bu adam böyle biri miydi? Seungmin kahkaha atarken Hyunjin bana pis pis bakmış sırıtıyordu. Elimi enseme atıp kaşırken yapmacık bir gülümseme ile gözlerimi kısarak ona bakmıştım." Hyunjin Felix'i sakat bırakır."
Üçü de kahkaha attığında derin bir nefes alarak elimi alnıma vurmuşum. Onlardan uzaklaşırken Hyunjin beni yakalayıp köşeye çektiğinde gözlerimi etrafta dolandırmıştım.
"Dalga geçiyoruz sadece güzelim. Hem daha sadece zevklerini öğrenmem gerek." pis bir sırıtış ile bana baktığında kaşlarımı çatmış karnına yumruk atmıştım.
"Sen kaşınıyorsun Greyna?"
"Kaşı beni Thruna'm."
"Şimdi bir vurucam neyse. Gidiyorum ben gelme peşimden."
"Ama nereye?"
"Başka Greyna'lara."
İkimizde gülerek yeniden yürümeye başlamıştık. Evin arkasına giden köşeden döndüğümüz de gördüğümüz sahne ile şok olmuştuk. Hyunjin resmen taş kesilmişti ama bu cidden imkansız olmalı. Abim ve Jisung.. Öpüşüyor muydu onlar!? Oha! Cidden inanamıyorum. Hyunjin öksürmeye başladığında Jisung abimi hızla itmişti abim geriye savrulduğunda bize bakarak gülümsemişti.
"Hey sizin ne işiniz var burada?"
"B-biz eğitim alanına gidiyorduk.."
"Beni son zamanlarda çok aksatıyorsun Lee Felix abini unuttun."
"Kardeşimi yemekten kardeşinle vakit geçirecek fırsat kalmıyor gibi Lee Minho."
İçimden büyük bir kahkaha atmak gelmişti ama abimin çoklu kişilik bozukluğu yüzünden bunu yapamıyordum. Jisung utancından kızarırken gözlerim ona kaymıştı abisine yakalanmıştı resmen sevimli bir hikayeydi aslında.
" Sen de Felix'i yemekten benimle vakit geçiremiyorsun sevgili abiciğim." Jisung.. Bu nerden çıktı şimdi!? Hain.
"En azından toplum içinde bunu yapmıyorum değil mi?"
"Hey, hey konu bana nasıl döndü? Kapatın şu konuyu hemen!"
"Kardeşimi nasıl öpüyorsun lan sen!?" abim kaşlarını çattığın da istemsizce gerilmiş ve iç çekmiştim. İkisi de birbirine kaşlarını çatmış bir şekilde bakarken Jisung'a veda edip Hyunjin'i ordan tutarak eğitim alanına götürmüştüm.
"Bence abartıyorsun ikisi de öpüşebilir. Birbirlerini seviyorlar sonuçta seven insanların öpüşmesi dünyada ki en güzel şeylerden birisi bence." Hyunjin beni durdurmuş ve ağaçla arasına almıştı. Ama bu adam her fırsatı değerlendiriyordu...
![](https://img.wattpad.com/cover/293020962-288-k68295.jpg)