0.3

143 18 6
                                    

"Hikâyen..." diye konuşmaya girdi Jaebum. Ardından biraz bekledi. Seulgi kaşlarını kaldırdı. "Evet?"
Jaebum omuz silkti. "Hikâyeni merak ediyorum desem çok ileri gitmiş olur muyum?"
Seulgi gülümsedi. "Yemeğini yeme başla o hâlde, ben de o sırada anlatayım sana."
Jaebum önündeki kimchi jigaeden bir kaşık alıp ağzına attı. Ardından gözlerini kapattı.

Jaebum ağzına attığı bu lokmanın tadında, annesinin unutmak üzere olduğu el lezzetini bulmuştu.

Seulgi telaşla kaşlarını çattı. "Tuzu mu fazla olmuş?"
Jaebum başını iki yana salladı. "Hayır. Hayır, sadece sekiz yıl önce kaybettiğim annemin el lezzetine çok benziyor. Ellerine sağlık."
Seulgi dudaklarını birbirine bastırdı. "Sormamalıydım, özür dilerim."

Jaebum başını iki yana salladı. "Hayır, bilemezdin. Ellerine sağlık tekrardan."
Jaebum ardından pirincinden bir kaşık aldı ve konuştu. "Hikâyen?"

Seulgi başladı konuşmaya. "Sadece bir kere soju içmiştim hayatım boyunca ve onu bile içtiğime pişman olmuştum. Alkole karşıydım. Ama dün birinci yıl dönümümüzü kutlamak üzere olduğum sevgilimi beni aldatırken yakaladım. İşin kötü yanı üzülemedim. Aslında üzülmemem bir şey değil ama beni sevmediğini öğrendiğim birinin arkasından üzülememem benim de o kişiyi sevmediğimi gösterir. İki tarafın da bir senesini boşuna harcadığını gösterir."

"Yani hem aldatıldığıma, hem de bir yılımı birine boşa harcadığıma üzüldüm. Ve bu şey beni alkole itti." dedi Seulgi, ve en sonunda o da ilk lokmasını ağzına attı.

Kimchi jigae içindeki tofudan aldı bu sefer Jaebum. Kafa salladı ardından. "Erkek arkadaşın yerine ben özür dilerim senden."
Seulgi kaşlarını kaldırdı.
"Senin var mı bir hikâyen? O kadar sessiz ve sakinsin ki yaşanmışlığın olduğunu düşündürdü bana."
Jaebum kafa salladı. "Var. Doğru tahmin."
Seulgi pirincinden aldığı kaşığı ağzına atmadan önce konuştu. "Anlatmak istemezsen anlayışla karşılarım."

Jaebum başını iki yana salladı yine. "Hayır, anlatabilirim ama sen dinler misin?"
Seulgi gülümsedi. "Dinlerim tabii."

Jaebum iç çekti kocaman. "Babam gemi kaptanı olduğu için annem bana hamileyken babam sefere çıkmış. Çıktığı seferde korsanlarına saldırısına uğramış ve hayatını kaybetmiş. Annem de sekiz yıl önce kansere yenildi. Geçen yıl da en yakın arkadaşımı kaybettim. Asıl mesleğim barmenlik değil aslında, iç mimarım. Ama en yakın arkadaşımın isteği buydu. Peşindeki adamlardan dolayı öleceğini bildiği için benden öldüğü gibi kendi barının başına geçmemi istemişti. Orayı çekip çevirmemi ve aynı isimde şubeler açıp orayı büyütmemi istedi."

Seulgi üzülerek kaşlarını düşürdü. "Her sevdiğin insanı kaybetmişsin, kaderin yerine ben özür dilerim senden. Tanrı çok acımasız."

Jaebum başını iki yana salladı. "Hayır hiç de değil. Bana insanlara fazla değer vermemeyi öğretti, bu öğrenilmesi zor bir şey."
Seulgi kaşlarını kaldırdı. "Kız arkadaşın bunu duydu mu peki? Ona hiç değer vermiyor musun?"

Jaebum başını iki yana salladı. "Bir kız arkadaşım yok. Aşk sevginin en kuvvetlisi, aşık olmamalıyım."

Jaebum üzümlü kekim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jaebum üzümlü kekim... (🤢)
Çok yakışıyorlar ya çıldıracağım

Desperate ➵ jaebum + seulgi ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin