Benim için yorum ve görüşleriniz çok önemli. İster paragraflara, ister en sonda yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz. Tabi ki oyları da unutmayalım.💫
Herkese keyifli okumalar diliyorum💜
MERİÇKuş sorduğum soru sonrası gökyüzüne doğru uçmuştu. Ayağa kalkıp nereye gittiğini takip etmeye çalıştım ama yok olmuştu. Gözümün önünde yok olmuştu. Bu imkânsızdı. Etrafımda döne döne kuştan bir iz aradım. Değil bir siyahlık, rüzgar dahi esmez olmuş, zaman durmuştu. Etrafıma bakarken yokuş yukarı çıkan adamın bir ayağı önde kıpırdamadan durduğunu gördüm. Çiçekler bile rüzgarla dans etmiyordu.
"Demek bizim ihtiyar keçiyi gördün. Doğrusu resim yeteneğinde iyiymiş." diyen bir ses duyduğumda sıçrayıp sesin geldiği yöne doğru döndüm. Boşluktu.
Bu durum biraz daha devam ederse aklımı kaçıracaktım. Üstelik düzeltilmesi imkansız bir şekilde olacaktı. Mezarlıkta nereye olduğunu bilmeden koşmaya başladığımda bir terslik olduğunu anlamam uzun sürmedi. Koşuyor gibi hissetsem bile yerimde saymaktan başka bir şey yapmıyordum. Zihnim bana gerçekten eşek şakası yapıyor olmalıydı. Bunun gerçek olma ihtimali yoktu.
Zaman dilimi tamamen durmasına rağmen sesin sahibi ve benim için zaman akmaya devam ediyordu.
Gölgelerin geldiği zaman hissettiğim bir ürperti sarmıştı vücudumu. Temkinli bir şekilde etrafıma bakindim ama görünürde kimse yoktu. Ama varlığını kendi varlığım gibi hissediyordum. Nefes alış verişleri kulaklarımda yankılanıyordu. Dikkatli dinlediğimde nefes alış verişi olmadığını anladım. Bu ıslık sesiydi. Kusursuz bir taklit yeteneği olmalı ki bu kadar kusursuz bir benzerlik olabilsin. Peki ben bunu nasıl anladım? Bilmiyorum.
"Kim var orada!" diye bağırdım. Bir yandan da eşyalarımı toparlıyordum. Bir yandan da telefonumu alıp bizimkilerden birini aramaya çalışıyordum. Tabii onlar gelene kadar çok geç olmazsa...
"Hemen gidilir mi? Üstelik aylar sonra seni bulup iletişim kurmayı başarmışken hiçbir yere gidemezdin." diye cevap verdiğinde saç diplerime kadar buz gibi oldum. Eğer yanlış duymadıysam bu ses en yakın arkadaşım Barış'a aitti. "Bakıyorum da birileri yeteneğimi keşfetmeye başlamış. Kalp atışların çok iştah açıcı Yıldız."
"Her kimsen defol git. Belanı arama." Diye etrafımda dönerek hâlâ bir küçük iz arıyordum ama tek bir rüzgâr bile esmiyordu.
"Beni duyuyor olman harika. Demek ki doğru kişi bulmuşum," deyip durakladıktan sonra devam etti. "Yıldız pusulam da seni gösteriyor. O zaman testin ikinci aşamasına geçebiliriz."
"İkinci aşama ne? Sen kimsin?" dedim merakla. Şu an kaçıp gitmek için can atıyordum.
"Yerde aradığın şey gökte Yıldız."
Nasıl daha önce aklıma gelmez.
Sesini takip ederek en yakında ki ağaca doğru başımı yavaş yavaş kaldırdım.
Gördüğüm manzara karşısında çığlık atıp geriye doğru tökezledim. Ayağımın bir şeye takılmasıyla popomun üstüne düşmem kaçınılmaz oldu. Gözlerimi kırpıp tekrar açtığımda gördüğüm şey hala karşımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zulumat: Ruhlar Çıkmazı
FantasyMeriç, bir gün okul çıkışı evine servisle döner. Kış aynın soğuk ve çetin günlerinde yollarda oldukça tehlikelidir. Fakat servis şoförü ne kadar dikkat etse de kaza kaçınılmaz olur. Bu kazada öğrencilerin yarısı ağır yaralanır. Meriç ise ölümle yaşa...