İlk geldiğinde Teddy ona şöyle bir bakmış, sonra omuz silkip odasına gitmişti. Ama ertesi sabah kahvaltıya indiğinde babası krepleri hazırlarken ( saat normal kahvaltı saatlerinden epeyce geçti ve hem babasının hem de annesinin gözlerinin altında koyu mor izler vardı. Tıpkı ikisinin suratlarına da birer bludger atılmış gibiydi ama babası sırıtıyordu. Hem de hiç yapmadığı bir şekilde. Teddy onun böyle sırıttığını sadece kendi doğum fotoğraflarında görmüştü. ) Teddy gelmiş ve ona annesinin nerede olduğunu sormuştu ve babası da asasıyla kahvaltı tepsisini alarak onu yatak odasına götürmüştü.
Annesini bitkin bir şekilde yatıyordu ama o da sırıtıyordu. Ve o da oradaydı!
Pembe bir battaniyeye sarılmış, tuhaf sesler çıkartıyordu ve Teddy'e doğru kollarını sallıyordu. Babası onun bir çeşit şoka girdiğini fark etmiş gibi kollarından kaldırmış ve yatağa annesinin yanına nazikçe koymuştu ve sonra da battaniyeyi hafifçe itip o şeyin yüzünü açmıştı. Tuhaf bir şeydi. Başında kahverengi saçlar vardı, gözleri sımsıkı kapalıydı ve ağzından sürekli değişik bir şey akıyordu.
Teddy o anda ona garip bir şekilde ısındığını hissetti ve yıllar sonra bile babasının kulağına eğilip usulca bir sesle şunları fısıldadığını gayet net bir şekilde hatırlıyordu:
" Teddy, Andrea Hope Minerva Lupin ile tanış. "
Selaminko, canlar😘
Bir klişe olarak ben de Teddy'e bir kız kardeş vermek istedim ama klişelerin klişe olmasının bir nedeni var, değil mi?
Ama ben değişiklik olsun diye adını direk Hope koymak istemedim ve sonuçta ortaya bir Dumbledore kadar olmasa da Newt'e rakip olacak bir isim çıktı. Ayrıca Andrea ismi zaten hep hoşuma giden bir isim olmuştur ama minik kızımıza koymanın asıl nedeni şu ki bence Tonks kızının adını her ne kadar annesini çok sevse de Andromeda koymak istemez.
Ve evet, yeni doğan olmasına rağmen saçları var. Kurtadam geni.
Neyse. Ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♡Lupin Ailesi♡
FanfictionKimini sağdan soldan kimini kendim uydurduğum, Lupin ailesi hakkında minik kesitler.