Yine her zamanki gibi sabah erken uyandım saçlarını taradım bağladım ve hafif makyajımı yaptım. Prensip olarak sabah kahvaltı yapmadan üzerimi giymiyorum. Kahvaltıda annen sucuklu tost yapmıştı pek sevmesemde aç olduğum için hızlıca tostu yedim ve üzerimi değiştim. Annem okul kıyafetlerini yıkamayı unuttuğu için çok dikkat çekmeyecek bir şey giymek istedim ve bu tişörtü giydim.
Çıkmadan önce son olarak aynaya baktın dişlerimi göstererek gülümseme denemesi yaptım ama bir sorun vardı... AMAN ALLAH DİŞLERİMI FIRÇALAMAYI UNUTTUM!!! Koşarak banyoya gittim dişlerimi fırçalamaya başladım. Fırçalarken yine o geldi aklıma, zalımın oğlu ne de yakışıklı ve kaslıydı boyu da uzun zaten keşke beni bir sikse diye geçirdim içimden daha sonra ağzımda suyu çalkaladım ve koşarak servise gittim. Servis ilk beni alıyordu kulaklığımı telefonuma taktım ve gözlerinin yeşilini özledim dinlemeye başladım.
Okula geldiğimde gözlerim onu aradı içimden "Neredesin hayatımın aşkı" diye geçirdim.
Arkamda bir el hissettim dönmeden önce "inşllah jacobdur diye düşündüm" arkamı döndüm ve arkamda en yakın arkadaşım çükümen vardı. Bana geldi ve "seninki futbol oynuyor" dedi. Koşarak futbol sahasına girdim. Bir an daldım ve tirübün diye sahaya doğru koştum ama çükümenin bana seslendiğini duyunca durdum ve yavaşça arkama döndüm bana "Ulan gerizekalı embesil sahaaçya girdin " dedi ve bunu demesinin üzerinden iki saniye geçmeden kafama çok sert bir şekilde Amerikan futbolu topu geldi ve kendimi yere attım. Aslında çok acımamıştı ama belki bana bakmaya o gelir diye kendimi yere attım. Gözümü açmamıştım ama kokusundan tanımıştım onu... AMAN TANRIM BANA BAKMAYA O GELMİŞTİ çok heyecanlandım bunu belli etmemek için sessizce yatıyordum daha sonra Jacob kulağını ağzıma doğru getirdi nefes aldığımı kontrol etmek için ... Bana hiç bu kadar yakın olmamıştı o an dünyanın en mutlu insanıydım fakat o bana o kadar yaklaşmıştı ki heyecandan çok sert bir şekilde geğirdim. Herkes bana gülüyordu ama ben utancımdan hiçbir şey yapamadım ve sadece ona doğru "sucuk kokuyor muydu?" dedim o ise "Evet" demekle yetindi. Koşarak sahadan çıktım ve gözlerim kapalı koşmaya başladım bu beni rahatlatıyordu,birden ayağım takıldı ve şap diye çamurlu suya düştüm...